Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“İrticayla Mücadele Eylem Planı”nın Genelkurmay’da emir komuta zinciri içinde hazırlanmadığında hemen herkes hemfikir.
Albay Dursun Çiçek de kendisinin böyle bir plan hazırladığı iddialarını reddediyor.
Ergenekon savcılarının en küçük kuşkuda albayları bile tutukladığı bir dönemde, bir albayın kendi başına böyle bir plan hazırlayıp avukat Serdar Öztürk’e göndermesi zayıf ihtimal.
Zaten avukat Serdar Öztürk’ün avukatı Hasan Gürbüz de aramada böyle bir CD bulunmadığını iddia etmekte...
Böylece belgenin sahte olduğu savı ağırlık kazanıyor. Bu da iki ihtimalli:
Ya bu belge tamamen düzmece... Dışarıda hazırlandı...
Ya da Genelkurmay’da muhtemelen Albay Dursun Çiçek’in de ulaşabildiği bilgisayarlardan birinde tertipçiler tarafından yazıldı... Avukat Serdar Öztürk’ün bürosuna yerleştirildi. Aramada bulundu.
Planın hangi bilgisayarda yazıldığı kriminal incelemede ortaya çıkacak.
Daha işlem bitmeden (hatta başlamadan) çıkacak sonucu kim bilebilir?
Tabii ki tertipçilerin kendileri...
Ancak garip olan bunu bir gazetecinin de biliyor olması...
Cengiz Çandar dün Radikal’deki yazısının bir yerinde bakınız ne diyor:
“Peki ya ‘Belge’ sahteyse? O daha da kötü. Zira ‘belge’nin Genelkurmay bünyesinde ‘emir-kumanda zinciri’ içinde hazırlanması söz konusu değilse de, çıktığı yer belli. Genelkurmay’daki bilgisayarlar. Genelkurmay bünyesinin ‘sahte belge’ üretimine uygun olması daha da vahim değil mi?”
Cengiz Çandar daha kriminal inceleme yapılmadan belgenin Genelkurmay’daki bilgisayarlardan çıktığını nasıl ve nereden biliyor? Çok ilginç değil mi?

Haberin Devamı

Erdoğan - Başbuğ görüşmelerinden sonra herhangi bir açıklama yapılmamış. Başbakanla Genelkurmay Başkanı arasında yapılan görüşmelerden sonra açıklama yapılmamasına alıştık artık...
Haldun Ertem

Kırkpınar yağı...
Kırkpınar Güreşleri’nin bu yıl 648’incisi yapılıyor. Yağlı güreş meraklıları da sabırsızlıkla o spor şölenini bekliyor...
Yağlı güreşler geçmişte zeytinyağıyla yapılırdı... Artık zeytinyağı pahalı geldiği için ayçiçeği yağı sürünüyor güreşçiler... Ancak güreşlerin zeytinyağıyla yapılması için girişimler de sürüyor. Örneğin, bir süre önce Kırkpınar’ı düzenleyenler TARİŞ’e başvurarak zeytinyağı istemiş. Sizin de reklamınız olur, demişler. TARİŞ’ten bir yetkili bize:
- Er meydanının bir köşesinde üstünde TARİŞ yazan bir yağ kazanı düşündük... Bunun iyi reklam olmayacağını hesap ederek isteği reddettik, dedi. 

Haberin Devamı

Diziler önemli!
İrticayla mücadele planını Taraf gazetesi “AKP ve Gülen’i bitirme planı” başlığıyla verdi. Eğer plan doğruysa bu bakış doğru.. Eğer plan düzmeceyse bu defa bir TSK’yı bitirme planı söz konusu demektir... Gelelim plandaki tuhaf maddelere.. Bunlardan birini okuyoruz:
“Vatandaşlar tarafından yoğun olarak izlenen ve gündemdeki olaylar hakkında kamuoyunu yanlış yönlendiren, ‘Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye’ benzeri diziler hakkında olumsuz haberler yaptırılarak söz konusu dizilerin güvenilirliğinin yitirilmesi sağlanacaktır.”
Siz bundan ne anladınız?

Şahin bakış!
Konumuz yine malum “belge”. Bugün görüşüne başvurduğumuz kişi ise CHP’nin hukukçu milletvekili Şahin Mengü. “Belge”yi genel olarak nasıl değerlendirdiğini soruyoruz:
- Ben belgenin gerçek olduğundan kuşkuluyum. Çünkü gerçek olsa bunu basına sızdırmanın gereği yoktu. Kimseye duyurmadan Genelkurmay’a verir, al sen de incele, derdiniz. Asker, gerçek olan bir belgeye, hayır, sahtedir diyemeyeceğine göre iş zaten orada biterdi. Bugünkü gibi tartışmalı bir durum da yaşanmamış olurdu.
- Kuşkularınız bu kadar mı?
- Değil tabii... “Belge”nin basına sızdırılması... Bu sızdırmayla ilgili soruşturma açılmamış olması... Deniz Feneri olayında soruşturmanın sonucunu bekleyelim diyen Başbakan’ın ve iktidar sözcülerinin bu defa böyle bir ihtiyaç duymadan belgeyi peşinen gerçekmiş gibi kabul etmeleri... Orduyu yıpratmayı temel misyon edinmiş malum medyanın aynı yöndeki tavrı, vs. vs. Bütün bunları bir arada değerlendirdiğimde “belge”nin gerçekliğine inanmakta epey zorlanıyorum.
- Genelkurmay’ın açıklaması pek tatmin edici bulunmadı.
- Genelkurmay şu aşamada kesin bir ifade kullansaydı asıl o yanlış olurdu.
- Belge incelendikten sonra yapılacak açıklama önemlidir, diyorsunuz.
- Elbette. Kriminal incelemeyi bu konudaki uzmanlığı tartışma götürmez olan Jandarma yapacak. Asıl dananın kuyruğu da o incelemeden sonra kopacak.
- İki olasılık var; belge ya gerçek ya sahte çıkacak.
- Gerçek çıkarsa bunun anlamı, TSK’nın içinde cunta veya cuntalar var ama organize bir şey yok demektir. Bu durumda hepimiz o cunta veya cuntaların tasfiye edilip cezalandırılmasını bekleyeceğiz.
- Ya belge sahte çıkarsa?
- Onu da Ergenekon soruşturmasını sürdürenler düşünsün...

Haberin Devamı

Hükümet konağı!
Üsküdar’ın dört bir yanında “Hükümet Konağı’nın Temelini Atıyoruz” afişleri gözleniyordu... Temel atıldı... İnşaatın bir yıl içinde biteceği söyleniyor... Böylece Üsküdar, yanılmıyorsak  İstanbul ilçeleri içinde "Hükümet Konağı'na sahip" ilk ilçe olacak. İlçedeki bütün kamu kuruluşları bu konakta toplanacak. İyi fikir...
Ancak afişlerde hükümet konağının maketi de var ki... Mimari açıdan yürekler acısı...