Beşiktaş taraftar grubu Çarşı, 12 Eylül’de düzenlenecek referandumla ilgili görüşlerini açıkladı...
Beşiktaşlı futbolseverler bu açıklamayla nice aydın geçinene ders veriyorlar:
“Gençliğimizi 12 Eylül cuntasıyla çalan zihniyetin devamı olan; hayatımıza dayatılan yasaklar, baskılar, zulümler ve işkencelerle karartarak, emperyalizmin hedeflediği şekilde iktidara gelenler yeni bir tiranlık kurmak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yapı taşlarını parçalamak için, ‘evet’ dememizi istiyor...
YÖK’ü kaldıracağız diyerek iktidar olanlar, kendi YÖK’lerini yaratmanın hazzıyla, ‘evet’ dememizi istiyor... Cennet yurdumuzda var olan doğal enerjileri; rüzgârı, güneşi adil ve verimli kullanmak varken, devasa tahribatı bilinen nükleer enerjiyi pazarlayan, HES ile doğal hayatı tahrip eden projeleriyle yaşamımızı zindan edenler, ‘evet’ dememizi istiyor... 2002 öncesi, tarım ve hayvancılık ülkesi konumunda olan yurdumuzun dünya pazarında söz sahibi olması için yeni projeler yaratmak varken; ‘fındık piyasasını işbirlikçi yöntemlerle İtalyanlara, şekeri ve pamuğu İngilizlere, hububatı Amerikalılara, hayvancılığı ise Siyonistlerle işbirliği yapan Araplara’ devredenler, ‘evet’ dememizi istiyor... Bilimsel özerk eğitim yerine daha bilinçsiz kitleler yaratmak adına; eğitim ve öğretim sistemini tarumar ederek, cumhuriyet okullarına medrese sistemini getirmek isteyenler, ‘evet’ dememizi istiyor...
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve onun değerlerine dil uzatanlar, ‘evet’ dememizi istiyor...
Bizler hayır diyoruz... Ama hayır demek yetmez! Nayır ulan nayır!”
Üsküp türküsü...
Ne güzel türküler bırakmışız Makedonya’da: “Üsküp’ün içinde kumaş biçerler
Sevdadan gayrisi dar gelir bana
Ellerin zoruyla yardan geçerler
Yarimi bırakmam, zor gelir bana...”
Bir de ünlü Vardar türkümüz vardır malum:
“Vardar ovası, Vardar ovası, kazamadım sıla parası”
Üsküp’te Müslüman ve Makedon bölgelerini Vardar Nehri ayırıyor.
Türk çarşısı 1800’lerden kalmış fakir bir Anadolu kasabası görünümünde. Osmanlı’dan kalma yollar sapasağlam duruyor.
Tarihi Taşköprü’den Makedon bölgesine geçince aniden Avrupa’ya ayak basıyorsunuz.
Köprü’nün orta yerindeki plakada Makedon kahraman Karposh’un 1689’da burada Osmanlılarca asıldığı yazılı...
Makedonya halkı barışçı, sakin, sevecen... Ancak iktidardakiler geçmişe fazla takılmış. Ana meydana da bu yıl Osmanlılarca asılmış iki kahramanın heykellerini dikmişler.
Tabii bizimkiler de boş durmuyor... Biz oradayken Sultan Murat etkinliklerinin afişleri asılıydı duvarlarda. Balkan Fatihi Sultan Murat bu ülkelerde artık her yıl anılıyormuş... Ohri’de emekli öğretmen Abdi Bey’le sohbet ederken şakacıktan yokladık:
- Akepe sayesinde Osmanlı’yı yeniden kuruyoruz. Belki buraları yine alırız...
Abdi Bey:
- Elinizdekini de kaçırmayasınız, dedi buruk gülümsemeyle...
Makedonya’yı almaya değil ama gezmeye gidebilirsiniz. THY yaz mevsiminde gidiş-dönüş 600 TL... Fiyat diğer mevsimlerde düşüyor. Oteller gecelik adam başı 40 euro civarında. Yiyecek neredeyse bedava. İnsanlar konuksever. Üsküp’ü, Manastır’ı, Ohri’yi bir fırsatta gezin, seveceksiniz...
Oyun
Bazı generaller hakkında mahkemece yakalama kararı çıkarıldı.
O karar bahane edilerek terfiler önlendi.
Aradan bir hafta geçmeden bir başka mahkemece yakalama kararı kaldırıldı. Olan terfilere oldu.
Sonuç mu? Şöyle özetlenebilir:
“İktidar (yargıyla paslaşarak) generallere oyun oynadı.”
Ve tüm TSK’ya verilen mesaj da şu:
“Eğer terfi etmek istiyorsanız hükümetle iyi geçinin.”
Orduyu siyasete bulaştırmak başka nasıl olabilir?
Soru: Türkiye’deki referandum tantanasını merak edip ne olduğunu anlamaya çalışan yabancılar ne düşünüyordur?
Yanıt: Siyasetçilerin havuzlu villa sahibi olup olmadığının halka sorulacağını...
Haldun Ertem
Turkcons
Paris’ten bir dostumuz yazıyor...
“Paris Başkonsolosluğu’nun e- posta adresi, gözlerine inanamayacaksın ama aynen şudur:
‘turkcons.paris@mfa.gov.tr’
Hangi aklı evvel bunu buldu bilinmez. En kısa sürede bunun ‘turkconsul’ veya “turkconsulat” filan gibi bir deyimle düzeltilmesi gerekir.”
“Con” sözcüğünün Türkçe karşılığı lügatlarda “aptal, enayi” diye geçiyor.
Ancak Fransa’da ve hele Paris argosunda hangi anlamda kullanıldığını yazmaya terbiyemiz izin vermez. O kadar ağır bir küfür... Kendimize başka ad mı bulamadık!
Türkiye, Avrupa’nın en dindar 7. ülkesiymiş.
En dindar görünmekte rakipsiz birinciyizdir!
Fahrettin Fidan
FBY 01
Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt’a tahsis edilen zırhlı aracın plakası: 34 FBY 01 imiş. Okurumuz Metin Yaykınlıoğlu “FBY’nin anlamı Fenerbahçeli Yaşar olmalı” diyor ve ekliyor:
- Tarihte askeri komutanlar yüce lakaplarla anılır... Çöl Kartalı Rommel, Aslan Yürekli Richard, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal gibi... Sayın Büyükanıt’a da böyle bir lakap yakışırdı. Bir dönem Türk ordularını yöneten komutanın artık ‘Fenerbahçeli Yaşar’ olarak anılması ve kendisinin de bunu benimser görünmesi bana biraz tuhaf geldi...
PKK ateşkes ilan etmiş.
Ağustos güneşinin öyle bir niyeti yok gibi...
Ahmet Nedim