Bir yasama yılı sona erdi. Çok çalışıp çok yorulan (bir kısmı sadece parmak indirip kaldırmaktan) milletvekillerimiz tatile çıktı. Peki, geride bıraktığmız yasama yılında CHP milletvekilleri nasıl bir performans sergilediler? Çalışkanlık açısından kimler öne çıktı, kimler geride kaldı? Buyurun tamamen bizim öznel gözlemlerimize dayanan raporumuza!
Günkut Acar, Yıldıray Sapan, Namık Havutça, Mehmet Şeker, Umut Oran, Kadir Gökmen Öğüt, İhsan Özkes, Mahmut Tanal, Musa Çam, Aytun Çıray, Turgut Dibek, Atilla Kart, Veli Ağbaba, Hasan Ören, Özgür Özel, Ali Rıza Öztürk, Malik Ecder Özdemir, Kamer Genç, Dilek Akagün Yılmaz ve Ali İhsan Köktürk önceki gün sona eren yasama yılında çalışkanlıklarıyla göze battılar. Ensar Öğüt, Aylin Nazlıaka, Meliha Okur, Şafak Pavey çok fazla aktif olmasalar da hemen her eylemlerini medyaya sokmayı başararak aktif görüntü vermede başarılı oldular.
Bu milletvekilleri ayrıca liderlerine göre CHP’nin ilkelerini daha iyi savundular. Muhalefet boşluğunu telafi ettiler.
Bu yasama yılında Genel Kurul’da ve görevli oldukları komisyonlarda pek görünmeyen... Dolayısıyla varlıklarıyla gerek Meclis’e gerekse partilerine fazlaca katkıları olmayan milletvekilleri de çoktu.
Sencer Ayata, Emrehan Halıcı, Deniz Baykal, Sabahat Akkiray (Akkiraz), Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak ve Şevki Kulkuloğlu yemin dışında Meclis kürsüsüne hiç çıkmayarak... Hiçbir konuda söz alıp görüş açıklamayarak... Yani yasama yılını O (yazıyla sıfır) konuşmayla noktalayarak ilginç bir rekora imza attılar.
Böyyük en böyyük
Çamlıca’ya yapılacak camiin mimarı belli oldu:
Kahramanmaraş Belediyesi İmar Müdürü Mimar Hacı Mehmet Güner.
Arkadaşımız Gürkan Akgüneş soruyor hacı mimara:
- Çamlıca Camisi nasıl olacak?
- Büyük olacak... En büyük olacak... Dünyanın en büyüğü olacak...
- Kubbe?
- Süleymaniye, Selimiye... Hepsinden büyük olacak... Ecdadın yaptığı camilerin kubbelerinden daha büyük olacak...
O civarda küçük bir camiyi dolduracak cemaat bile yok.
Dev caminin belli ki simgesel değeri ağır basıyor.
* * *
Bu muhabbeti izlerken aklımıza Üsküp’ün yaslandığı Vodno Dağı tepesine dikilen haç geliyor...
2001 yılında dikilen ve geceleri ışıklandırılan 50 metre yüksekliğindeki dev haç Üsküp’ün her yanından görülebiliyor.
Bir benzeri Mostar’ın tepesine dikilmiş.
O haçlar dinin ululuğunu değil ayan beyan dinsel hazımsızlığı simgeliyor.
O ülkede hoşgörü, eşitlik, barış yerine görmemişliğin ve din sömürüsünün ağır bastığını gösteriyor.
Çamlıca Camisi farklı olmayacak...
Erman Toroğlu sütununda anlattı..
Bir vatandaş kürtaj üzerine şu espriyi yapmış:
“Erman Toroğlu doğdu, büyüdü... Bundan sonra kürtajı yasaklasan ne yazar yasaklamasan ne yazar...”
Stat
Denizli’de Berat Kandili kutlaması dün stadyumda yapıldı...
Denizli İl Müftülüğü ve Din Hizmetleri Derneği kandil kutlamasını birlikte düzenledi.
Stadyuma 10 binin üzerinde vatandaş toplandı.
19 Mayıs gösterilerini “faşist kutlamalar” diye kaldıran zihniyet stadyuma kendisi girdi.
Türkçe olimpiyatları statlarda yapıldı...
AKP kongreleri statlarda yapılıyor...
Kandiller bile statlara taşınıyor...
Meğer stadyum onlara lazımmış...
Yeni Şafak’ta haber; Kütahya’da faaliyet gösteren bir dersanenin öğrencileri toplu halde KPSS duası okuyormuş.
Soruların çalınıp kendilerine iletilmemesi durumunda
“alternatif çare” olarak düşünülmüş olmalı...
Haldun Ertem
Güven
İktidar partisi Özel Yetkili Mahkemelerin adını değiştirdi... Yargılama usullerinde değişikliğe gitti. Bu mahkemelere yeni dava verilmeyecek. Avukat Turgut Kazan’ın deyimiyle cemaate:
- Sen kendi avlarını parçalamakla meşgul ol ben de artık kendi avlarımı kendim yargılayacağım” dedi.
Dedi ama sorun çözümlenmedi...
İktidarın güvensizlik ifade ettiği özel yetkili mahkemelere artık sanıklar ve halk nasıl güvenecek?
Bu mahkemelerin dağıtacağı şeye “adalet” adını vermek zorlaşmayacak mı?
Beşar Esad, “Tayyip Erdoğan ABD’nin taşeronu gibiydi” demiş.
Biz ona “taşeron” değil, kibarca “Stratejik ortak” diyoruz ekselans!
Fahrettin Fidan
Törkiş!
Emekli gazeteci Kemal Işık bilinçsizce atılan kimi haber başlıklarına değiniyor. Mesela:
“Altıncı kattan aşağıya düştü...
Uçurumdan aşağıya yuvarlandı...
Köprüden aşağıya uçtu...”
Gibisinden başlıklar... Sanki aksi olabilir. İnsanlar “yukarı” düşebilirmiş gibi...
Bir başka kulak tırmalayan başlık:
“Helikopterler ve uçaklar havadan destek verdi”
Yerden mi destek vereceklerdi?
* * *
Türk Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel de TL işaretinin rakamlardan önce kullanılmasının yanlışlığına değiniyor. Mesela şöyle etiketler görülüyor “ 135’
“Oysa simgesi rakamdan sonraya konmalı” diyor Sevgi Özel...
