AKP’nin muhaliflerine yönelik sindirme harekâtı son zamanlarda bilinçli olarak
yasadışına taşırılıyor. İlhan Selçuk, eski rektör Kemal Alemdaroğlu ile Doğu Perinçek’in, zaten polis korumasında dolaştıkları halde gece yarısı gözaltına alınmalarından sonra...
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman
Paksüt’ün izlenerek dinlenmesi... CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın odasında yaptığı özel görüşmenin kaydedilip Vakit gazetesinde yayımlanması, “yasalara meydan okuyan” bir
anlayışın sonuçları...
TSK’nın geçen yıl YÖK
üyelerini “Başbakanlık telefonlarınızı dinliyor” yollu uyardığını dün yazmıştık. Radikal’de Murat Yetkin, cevap bekleyen kimi sorular sıralamıştı dün sütununda.. Mesela:
- Emniyet teşkilatı bünyesinde, AKP hükümetleri döneminde idari olarak dinlemeleri yapmakla görevli
İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan ayrı bir teknik izleme birimi oluşturuldu mu?
- Güvenlikçiler arasında ‘Özel Birim’ diye anılan bu birimin elemanlarına, dünyada yeni kullanılmaya başlamış, hareket halindeki
araçlardan, binaların içinden ortam dinlemesi yapmaya uygun cihazlar verildi mi?
- Özel Birim elemanlarının seçiminde belli bir siyasi, sosyal grup, bir cemaat aidiyeti ya da yakınlığı göze çarpıyor mu?
Bu sorular içlerinde cevaplarını da barındırıyor... Genel kanı, yasaları da umursamayan bir iktidar ve ona bağlı güçlerin, kendilerinden yana olmayan her unsura karşı gözü kara bir savaş yürüttüğü... Bu yolda her türlü hileyi de göze aldığı yolundadır...
Danıştay Başkanlığı’na seçilen Mustafa Birden, “Atatürk’ün ilke ve devrimleri yegâne rehberimizdir” demiş.
Bu durumda AKP’yle Danıştay’ın yıldızları bir süre daha barışmayacak demektir...
Başkent Başkanı
Artık skandallar da sıradan olay sayılır oldu... İşte sonuncusu:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek 21 gündür Kızılırmak suyunu Ankaralılara verildiğini ve bundan hiç kimsenin haberdar olmadığını söyledi. Ayrıca ishal vakalarının Ankara’da artmadığıni söyledi.”
Yani.. Gökçek Ankaralıları kobay olarak kullanmış. Peki başkentte salgın hastalık baş gösterse ne olacaktı? Tabii o zaman da pişkin şekilde ‘inkâr’ manevralarına tanık olacaktık. Ülkenin başkenti ne halde?
Saygılı yurttaş...
Gürsel Güven, yaklaşık 10 ay önce vergi ve SSK borcu bulunan bir restoranı satın aldı.
Önce 120 bin YTL vergi borcunu ödedi. 28 Nisan günü de 66 bin YTL sigorta borcunu evini ipotek ettirip aldığı banka kredisiyle kapattı. O günlerde Başbakan sık sık devlet borçlarına af gelmeyeceğini söylemekteydi. Derken bir hafta sonra af açıklandı. Gürsel Bey bu borçları birkaç hafta geciktirse, aftan sonra en azından 40 bin YTL az ödemiş olacaktı. Durumu yetkili noktalara duyurdu. Ödemeyi yaptığı için parasını geri alamayacağı bildirildi kendisine. İşte saygılı yurttaşın cezası...
Sağlık’ta ince iş!
Sağlık Bakanlığı’nda çalışan dostumuz telefonda, “Bizim bakanlıkta şu aralar dönen ince işlerden haberin var mı?” diye sorduktan sonra yanıtımızı beklemeden anlatmaya başladı.
- Finansmanı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından sağlanan proje için sınavla 12 yeni saha koordinatörü alınacak. Bu koordinatörlerin maaşları üst düzey yöneticilerde brüt 9 bin dolara kadar çıkıyor. Günlük harcırahları 150 dolar civarında... Görev gezilerini kendi araçlarıyla yapmaları halinde alacakları yolluklarla bir yılda yepyeni bir araba sahibi olmaları işten bile değil.
- Şartları bu kadar iyi olan bir işin sınavına kim bilir kaç kişi katılmıştır?
- Pek fazla kişi katılamadı. Çünkü yandaş olmayanların kazanma ihtimalini önlemek için ne gerekiyorsa yapıldı. Örneğin, Bakanlığın web sitesinde en basit sınavların bile duyurusu yapılırken bu sınavınki yapılmadı. Buna rağmen bir şekilde sınavdan haberdar olup başvuru yapanların kazanmasını önlemek için ikinci önlem devreye sokuldu. Bakan Recep Akdağ ile bölge ziyaretlerine gidenlere ekstradan 40 puan verileceği açıklandı. Sınavı kazanmaları istenen kişiler sınav öncesinde Bakan’la bölge ziyaretlerine gönderilip avantajlı konuma getirildi.
Milet müzesi-2
Milet ören yerinde yapılan müzenin silueti bozduğunu öne süren ve İlyas Bey Camii’nin restorasyonunu eleştiren okurumuza yanıt veren bir mektup aldık. Hilmi Kayhan bu mektupta diyor ki:
“İlyas Bey Camii’nin restorasyonu yöneticisi ve büyük ortağı olduğumuz SÖKTAŞ A.Ş tarafından yaptırılmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolünde yürütülen projenin müellifi geçen yıl Europa Nostra ödülünü kazanan Cengiz Kabaoğlu’dur Projeyi yürüten Bilim Kurulu ağırlıklı olarak ODTÜ, Kazı Kurulu Ege, Yapı Malzemesi Koruma Grubu Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşmaktadır. İlyas Bey Camii’nin ilk restorasyonunu 1900’lü yıllarda büyük dedemiz Hacı Halil Paşa gerçekleştirmiştir. Bizler de bugün restorasyonu 1.5 milyon dolarlık bir bütçeyle yürütüyoruz... Bu arada Milet Müzesi iki katlı değil, tek katlıdır.”