Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart aynen Kemal Kılıçdaroğlu gibi, yolsuzlukların üzerine ciddiyetle giden, iz süren, halkın varlıklarının yağmalanmasına karşı mücadele eden bir Meclis üyesi...
Aldığı karşılık ne mi oluyor? Kendisinden dinleyelim:
“Hakkımda özel bir ekip oluşturarak yöremde ve seçim bölgemde kendince istihbari çalışma yaptıran Sabah - atv grubu, son 15 gün içinde de şahsıma karşı Turkuvaz, Çalık Holding, Ahmet Çalık ve Serhat Albayrak adlarına 100’er milyar TL talebiyle toplam 400 milyar TL tazminat davası açmıştır.
Başbakan ve AKP de bir ay kadar evvel Örtülü Ödenek ve Özel Kalem Müdürlüğü harcamaları konusundaki çalışmalarım sebebiyle 50 milyar TL talebiyle tazminat davası açmış idi.
Maliye Bakanı da bir yıl evvelki Meclis konuşmamdan dolayı 20 gün kadar evvel 20 milyar TL talebiyle dava açmıştır.”
Milletvekilinin görevi halk adına sorgulamak, denetlemek, cevap istemektir... Muhatabının yapacağı da sorulan sorulara inandırıcı kanıtlar ve cevaplar vermek... Ne var ki, sorgulamadan rahatsız olanlar milletvekilini tazminat davalarıyla korkutmaya çalışıyor... Bu da bize mahsus bir yöntem...
Yeniçağ gazetesinde Sebahattin Önkibar yazıyor... Tayyip Erdoğan hafta sonunda 18.45’te Ankara’dan ATA uçağı ile İstanbul’a geliyor. Sanatçı Cengiz Kurdoğlu’nun oğlunun düğün törenine katılıyor. 22.30 gibi yine Ankara’ya dönüyor. Halkın cebinden çıkan paralarla özel gezi yapıyor. Bu ve benzer konularda sorgulanınca yanıt vermiyor veya dava açıyor. Böyle demokrasi mi olur?

Haberin Devamı

Bazı illerimizde içki içebilmek için şehir dışına çıkmak gerekiyormuş.
Eskiden gazetelerin çıkardığı “meyhane baskısı”nı AKP iktidarı değişik bir tarzda uyguluyor anlaşılan...
Haldun Ertem

TERÖRİST DEVLET...
Hamas da İsrail topraklarına roket fırlatıyor... Kassam ve El Süreyya diye içi patlayıcı dolu borulardan oluşan dandik roketler... 2001 yılından bu yana Hamas’ın fırlattığı roketlerle İsrail’de 16 kişi ölmüş. İsrail ise bir füze saldırısında 300’e yakın masumu öldürdü. Bir o kadar insanı da sakat bıraktı. Hamas terörist örgüt. İsrail ise sözde devlet... Ama dünyada bir numaralı terörist devlet. Sürekli masumları vuruyor... Bu arada bakmayın bizimkilerin kınadığına... İsrail’e yönelik silah ihalelerini durdurmak gibi bir önlem alabiliyor musunuz?
O zaman anlamı olur tepkimizin... Gerisi laf...

Haberin Devamı

SORU ÖNERGESİ...
DSP İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert bir soru önergesiyle dün Başbakan Erdoğan’a bu sütunda yayımlanan konuyu sordu:
Başbakanlık bazı gazetecilerimizin akreditasyonlarını iptal ederek haber alma görevlerine son vermiştir.
Başbakanlığın bu tasarrufunun devamı olarak:
- Gazetecilerin Başbakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlardan haber alamaması konusunda da yazılı ya da sözlü bir talimatınız var mıdır?
- Basınımızda yer alan ve Devlet Planlama Teşkilatı’na randevu alarak bir konuyu araştırmaya giden gazetecilere; “Sizin Başbakanlık tarafından akreditasyonunuz iptal edilmiştir” denilerek içeri alınmadığı doğru mudur?

Hapiste yeni yıl
Yeni yılın tılsımı herkesi sarmış durumda... Heyecanlar, umutlar, türlü çeşitli beklentiler.. Yeni yıl, takvimdeki bir yaprak değişikliğinden de ibaret olsa insan bilincinde yeni bir başlangıç çağrışımı yapar. Umutları tazeler... Yaşama sevincini tetikler...
Tabii bütün bunlar özgür insanlar için... Bir de hapishane duvarları arasına sıkışmış insanlar var...
Onlar arasında aylardır yatan ama neden hapis yattığını bilmeyenler bulunuyor...
Gazeteciler, emekli generaller, bürokratlar, eski belediye başkanları vb...
Ek iddianame hâlâ hazırlanmadı.
Ne zaman hazır olacak? Kimse bilmiyor...
İnsanların ne suçlarını ne hapis yatacakları süreyi bilmeden dört duvar arasında tutulduğu bir demokrasi olabilir mi?
Uğur Mumcu’nun satırları geliyor aklımıza:
“Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundayız. Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci, özgürlüğün de, demokrasinin de tek güvencesidir. Bu güvence sağlanmadıkça, demokrasinin temeline tek bir taş bile konmuş olamaz.”
Lafla insanlık, lafla demokrasi olmaz...

Haberin Devamı

Aile polisi...
Erzincan Emniyet Müdürlüğü ‘Aile Polisi’ adıyla yeni bir projeyi başlattı. ‘Aile Polisi’ uygulaması sonucu her polise ortalama bir sokak düşüyor ve o sokakta açık bırakılan fosseptik çukurundan yanmayan sokak lambasına, yakacak kömürü olmayandan babasından dayak yiyen çocuğa kadar her şeyden o polis sorumlu. Projenin mimarı olan Asayiş Şube Müdürü Nuri Ateş’in verdiği bilgiye göre, proje polis açısından da yararlı oluyor... Halkın dertleriyle meşgul olan polis psikolojik açıdan rahata eriyor...
Ateş anlatıyor:
- Her bölgeden bir emniyet müdür yardımcısını, her mahalleden bir şube müdürünü sorumlu tuttuk. Ortalama olarak 41 eve bir polis düştü, yani her sokaktan bir polis sorumlu. Her polis, haftada yarım günlük mesaisini, sorumlu olduğu ailelere ayırıyor. Ayrıca, her aile, kendi polisinin özel cep telefonunu biliyor, gerekirse arıyor...
Erzincan’dan uygulamayla ilgili iyi haberler geliyor...