"Ey Maliye Bakanı, hazırlan! Yakında Yüce Divan'a gidiyorsun. Yol parasından kurtulmak istiyorsan şimdiden Anayasa Mahkemesi'nin yakınında bir ev tut."Özel hayatında son derece nazik bir kişi olan Koç, iktidara karşı hayli haşin... O yüzden kimi zaman davalarla karşılaşıyor. Koç'un avukatı Hakkı Süha Okay davaları anlatıyor:"Tayyip Erdoğan, şu ana kadar 3 dava açtı. 25 milyar lira tazminat istediği ilk davanın nedeni Haluk Bey'in kendisi için, 'Din bezirgânı... Seni ipinde oynatanlar var... Sahte laik' sözlerini kullanmasıydı. Davayı biz kazandık. 20 milyarlık ikinci davayı, 'Mazoşist... Psikiyatra görün' lafları üzerine açtı. Mahkemeyi kaybettik, ancak temyiz başvurusu yaptığımız için dava şu anda Yargıtay aşamasında. Üçüncü davayı, 'Kıvırma' sözü üzerine açtı, dava halen devam ediyor. Bunlara karşılık bizim de Başbakan aleyhinde hakaretten dolayı açtığımız 51 milyarlık bir dava var. O da henüz sonuçlanmış değil." CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç dün yine çarpıcı bir çağrı yaptı: Üniversitede "sevgiliye sarılmaya" soruşturma açılıyormuş. Gençlerin "birbirinin boğazına sarılması" suç değil, "sevgiliye sarılması" suç. Geçen hafta yapılan AKP Isparta İl Kongresi, bitmesine yakın Başbakan'ın sözlü talimatıyla iptal edildi. Neden? Başbakan kongrede 8 listenin çıkmasına tepki göstermiş ve noktayı şöyle koymuş:- Bu kadar çok listenin yarışması ancak aramızda huzursuzluk çıkarır. Kongreye tek listeyle gidilmesini istiyorum.Tabii ki o tek listeye de Genel Merkez'in istediği isimler girecek...Türkiye bu AKP'nin öncülüğünde adım adım demokrasiye ilerleyecek... Enteller öyle diyo... Isparta Yazar PERİHAN MAĞDEN'in düşüncelerine katılmasanız da onları açıklama hakkına saygı duymak zorundasınız... Kimse mahkeme önlerinde tacize başvurarak yargıyı etkileme hakkına sahip değil... Devlet güçleri buna izin verirse bu ülkede hukukun üstünlüğünden ve adaletten söz edemezsiniz... İstenen o mu? Roche tarafından imal edilen "Neorocorman" adlı ilacın dava süreciyle ilgili olarak savcılığın görüşünü aktarırken:"...Devletin sistemli ve organize bir şekilde zarara uğratıldığı sabit olmasına rağmen gerek Sağlık Bakanlığı'nın gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu dava ile ilgilenmediği, davayı takip etmediği ve davaya müdahil olarak katılıp zararın tahsili konusunda hiçbir hukuki yaptırımın yapılmadığı gözlenmektedir..." diye yazmıştık.Sağlık Bakanlığı, konuyla ilgili bir açıklama gönderdi. Roche davasında Sağlık Bakanlığı yetkililerinin yargılanmadığını bildiren Bakanlık şöyle diyor:"Yazıdaki 'Sağlık Bakanlığı'nın bu davayla ilgilenmediği, davayı takip etmediği ve davaya müdahil olarak katılıp zararın tahsili konusunda hiçbir hukuki yaptırımın yapılmadığı gözlenmektedir' iddiası gerçeğe uygun değildir. Zira dava konusu olay, bakanlığımıza devirden önce SSK hastanelerine alınan Neorocorman adlı ilacın alımından ibarettir. Bu ilacın bakanlığımızca fiyatlandırılmasında ise bakanlığımız Teftiş Kurulu'nca yapılan inceleme sonucunda İlaç Fiyat Kararnamesi'ne ve Tebliği'ne herhangi bir aykırılık tespit edilmemiştir..."Başbakanlık Teftiş Kurulu, Neorocorman adlı ilacın fiyatlandırmasında yapılan hata sonucu kamunun 8.3 trilyon zarara uğratıldığı sonucuna varmış, Sağlık Bakanlığı'nı da sorumlu tutmuştu. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nda Sağlık Bakanlığı Temsilcisi de yer almıştı. Anlaşılıyor ki Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu bu konuda bakanlığı aklamıştır... Bakanlık yetkilileri Neupogen adlı ilacın fiyatlandırmasındaki hata yüzünden yargılanıyor.Gelen açıklamada fahiş fiyatla satılan ilaçlar hakkında inceleme ve soruşturmanın sürdüğü belirtiliyor... Bunun vakit alacağı ekleniyor.(Firmalara bu ilaçlardan ne kadar ithal edip sattıkları sorulsa derhal sonuç alınmaz mı?) Sağlık üzerine Yasemin Can, Beşiktaş Tekerlekli Sandalyeli Basketbol Takımı'nın oyuncusu... Geçen gün vekâletname çıkarmak üzere Beyoğlu 23. Noterliği'ne gitti. Ancak noterlik binanın üst katındaydı, o yüzden yukarıya çıkamadı. İki noterlik görevlisi aşağıya indi, Yasemin Can'ın işlemini tamamladı. Sıra, yapılan işlemle ilgili ödemeye gelmişti. Can, makbuzu eline aldığında gözlerine inanamadı. Masraf kalemlerinden birinde aynen şu yazıyordu:"İki görevlinin aşağıya inme bedeli olarak 6.35 YTL"Görüldüğü gibi... Ücret üstelik kuruşu kuruşuna saptanmıştı! Aşağı inme parası! Merkez Bankası faizi bol keseden yüzde 1.75 puan artırdı. Böylece TL'den dövize geçişin önü cazip faizle kesilecek... Yüksek faiz sıcak parayı yeniden çekecek... Bollaşan döviz ile kurlar tekrar düşecek... Düşük kur, enflasyonu yeniden terbiye edecek... Hesap bu... Ama mekanizmanın çalışması anlattığımız kadar kolay mı?İktisatçı Mustafa Sönmez, elbet değil, diyor, "kopmuş sefiller filminin makarasının yeniden dönmesi" için, yaz ortasında bir karakış yaşanacağını haber veriyor... Diyor ki:"Alınan son karar, bütçede yüzde 30'lara indirilen faiz harcamalarının payının yeniden yüzde 40 - 50'lere çıkması demektir. Faizin payının artması, halkın eğitim, sağlık, adalet, kültür harcamalarının daraltılması, kamu çalışanlarının maaşlarının azaltılması gibi "mali disiplinler" ile gerçekleştirilecektir... Yüksek faiz şoku, bir anda fiyatlara yansıyacak, önce yüksek bir enflasyon yaşanacaktır. Geliri enflasyona ayak uyduramayan çalışanlar ve emekliler ciddi bir reel gelir kaybına uğrayacaklar, hızlı bir yoksullaşma dalgası daha gelecektir..."Evet.. Her şey iyi gidiyor sanılırken... Televole iktisatçıları ekonomiye övgüler düzerken... Soylu iktisatçıların tespitleri kulak arkası edilirken.. Ekonomi yine duvara tosladı... Dışardan yönetilen bir ülke ve onun ekonomisi için pek de sürpriz olmayan bir son... Dön baba dönelim Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük eğlence merkezi olan İstanbul'daki "Myshowland" adını değiştirme kararı aldı. Merkezin sahibi Mustafa Özbay, Türkçeye saygı sonucu Türkçe isim seçtiklerini söyledi. Özbay, yeni ismin ise İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi olacağını açıkladı. m.asik@milliyet.com.tr