Arap dışişleri bakanlarının Abu Dabi toplantısındaki çağrılardan biri şu:
“Arap olmayan tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şekilde karışmasından rahatsızlık duyuyoruz...”
Açıklama kuşkusuz İran’la birlikte Türkiye’yi de kapsıyor...
Toplantıya katılan ülkeler: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Ürdün, Fas, Tunus, Yemen ve Filistin...
Ortadoğu’da soğuk savaş derinleşiyor...
Bu soğuk savaşın bir tarafında yukarıdaki ülkeler var...
Bir tarafında da İran - Suriye - Katar - Hizbullah - Hamas ekseni...
Türkiye bu ikinci eksende yer almaya talip görünüyor...
(Kadere bakınız bu arada... ABD’nin “ılımlı İslam” yapmaya çalıştığı Türkiye soluğu radikal İran - Hamas ekseninde almış durumda...) Avrupa ve ABD, bu yüzden Türkiye’ye öfkeli...
Almanya’nın ünlü Die Welt gazetesi, 4 Şubat tarihli başyazısında:
“Davos’ta muhtemelen, Atatürk’ün bir zamanlar başlattığı Türkiye’nin Batı’ya giden uzun yolu sona erdi” derken öfkenin esas nedenini de anlatıyor:
“Türkiye, ABD ile Avrupalıların, Mısır ve Suudi Arabistan’ın etrafındaki ılımlı Arap kanadının ateşkes tasarısını güçlendirmeye yönelik çabalarını boşa çıkarmıştır... Erdoğan ayrıca, Ortadoğu’daki tüm önemli aktörlerin arkasında durduğu; Hamas’ın İsrail’le silahlı mücadeleden vazgeçmesi ve İsrail’in varlığını tanıması halinde müzakere partneri olarak tanınması yönündeki pozisyonunu da yerle bir etti.”
Davos fatihimizin başarıları saymakla bitmiyor.
The Economist yazmış:
“Erdoğan’ın Davos çıkışından sonra Obama’nın Türkiye’yi ziyaret olasılığı çok düştü.”
Obama, “Erdoğan ya bana diplomatik davranmazsa” diye korkmuş olabilir...
Haldun Ertem
Eleştirinin özü...
İstanbul Milletvekili Ufuk Uras uzun bir bildiri yayımlamış... Şu satırlar dikkatimizi çekti:
“Hayatta olumsuz bazı şeylerin kendisine karşı olmadan, sonuçlarına karşı çıkarak, inandırıcı bir itiraz söz konusu olmuyor. Bu şey ister çığ, ister kanser, ister alkolizm, ister kapitalizm olsun, bir şeyin tahribatına, yarattığı sonuçlara karşı olup, kendisinden yana olmanın tuhaflığını yurttaşlara nasıl anlatacağız?”
Onu biz bilmiyoruz tabii... Onu sömürgeci politikaların aleti olan bir iktidarın tahribatını eleştirip kendisine karşı fazla eleştirel olmayanların izah etmesi gerek...
Türkel Minibaş
Bir değerli dostu daha kaybettik... Profesör Türkel Minibaş hem iyi bir dost, hem iyi bir akademisyen, iyi bir kadın ve çocuk hakları savaşçısıydı... Cumhuriyetçi, Atatürkçü, aydınlanmacı idi...
Yıllar önce Almanya’nın Essen kentinde bir konferansta tanışmıştık. Essen’den trenle Frankfurt’a geçerken su kenarında, dağ eteğinde küçük bir Alman köyünü gösterdi:
- Bütün ömrümüz şöyle bir köyde geçse acaba daha mı iyi olurdu? diye sordu. Gülüştük.
O huzuru şimdi bulması dileğiyle... Bu yiğit dostun ardından saygılarla...
Nasıl eserse!
CHP’nin başarılı belediyeleri vardır... Başarısız da olsa kimi belediyelerin başarılı uygulamaları vardır...
CHP bir yerel yönetimler kurultayı düzenlemeli, çağdaş ve sosyal demokrat belediyecilik ilkelerinden hareketle bir yerel yönetimler programı oluşturmalıydı...
Ne zaman?
Yerel seçimlere en az 1.5 - 2 yıl yıl kala...
Seçimlere en az bir yıl kala da adaylarını açıklamalı, onları sahaya sürmeliydi.
Öyle olmadı. Yerel seçimlere ilişkin hiçbir hazırlık yapılmadı. Adaylar seçimlere 60 gün kala açıklanıyor. Çankaya gibi ilçeler hâlâ açıklanmadı. Tüm kadrolar şaşkın. Parti İstanbul’da karısının çarşafını kullanarak belediye başkanı olmak isteyen birinin oyununa geliyor. Genel Başkan mal bulmuş mağribi gibi çarşafın üzerine atlıyor. Çarşaflının kocası aday olamayınca “hırsızlar” diye bağırarak partiyi terk ediyor.
Derken Kocaeli adayı Sefa Bey’in aklına her mahallede Kuran kursu geliyor. Genel Başkan alıyor sazı eline, her mahallede Kuran kursunun nasıl da gerekli olduğunu anlatmaya koyuluyor.
Bu partinin geçen aralıkta kurultayı yapıldı. Orada bir parti programı açıklandı. Var mı parti programında böyle şeyler? Hayır... Partinin herhangi bir organında böyle bir konu görüşüldü mü? Hayır... Partinin temellerini sarsacak; çarşaf, Kuran kursu gibi konular, ayaküstü parti politikası oluveriyor. Neden? Çünkü bir sosyal demokrat belediyecilik programı yok... Adaylar şaşkın. İktidardan kurtulmak isteyen milyonların umut bağladığı bir siyasi parti böyle mi olmalıydı?
Erdek’te komedi
CHP’nin en ilginç belediye başkan adayı Erdek’te; Hüseyin Sarı... Hüseyin Sarı, Erdek’in AKP’li Belediye Başkanı’ydı. AKP onu yeniden aday göstermedi. Hüseyin Sarı bunun üzerine CHP’ye başvurdu. Erdek CHP örgütü emekli yargıç Sakine Kılıç Hanım’ı aday göstermeye hazırlanırken... Ankara’dan Hüseyin Sarı’nın CHP adayı gösterileceği haberi geldi. Örgüt isyan etti. CHP Erdek İlçe Başkanı Ramazan Ezici, Sarı’yı desteklememe kararı aldıklarını, zira kendisinin sosyal demokratlıkla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını açıkladı. Erdek’te şok sürüyor...