Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Bir sigarada 4 bin zehir var, içenler 4 bin zehir alıyor. İçmeyip de duman altı olanlar en az 3 bin... Çocuklarda bu yüzden beyin hastalıkları görülüyor. Halkın sağlığını düşünerek bu uygulamayı başlattık. İyi gidiyor. Amacımız, Amerika'da olduğu gibi tüm kapalı mekânlarda sigarayı yasaklamak...- Tümden yasaklama ne zaman mümkün olabilir?- Ayrı masa uygulaması önce İstanbul'a, sonra tüm Türkiye'ye yayılmalı, halk bilinçlendirilmeli, daha sonra tamamen yasaklamak mümkün olur... Belediye, mahalle ve okullarda bilinçlendirme kampanyaları başlatmış. 20 dakikada sigarayı bıraktıran alet kiralanmış. Bu aletle mahallelere gidilecek, isteyenin alete bağlanarak sigarayı bırakması sağlanacak...- Alet gereken etkiyi gösteriyor mu?- Yardımcım Osman Arslan üzerinde aleti denedik, yardımcım sigarayı bıraktı, dedi Sarıgül... Uygar bir kampanya başlattı. Diğerleri ne bekliyor? Sigaradan daha az zararlı ama şovu daha etkili olan içki konusunda yasaklar koyan AKP'li belediyeler, esas düşmana yani sigaraya karşı ne zaman harekete geçecekler? Şişli ve Nişantaşı'nda bar, kafe ve lokanta masaları ikiye ayrıldı: Dumanlı ve dumansız... Cam önleri genellikle sigara içmeyenlere ayrıldı. Başkan Mustafa Sarıgül uygulamayı anlatıyor: Başbakan Erdoğan mal varlığını açıkladı. Bu kadar küçük bir mal varlığı için o kadar uzun süre kamuoyunu oyalaması ise bir muamma olarak kalacak... Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Başkanı Tevfik Diker, gönderdiği notta diyor ki:Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mal varlığını açıkladı. Sorma sırası bizde: Hani mal varlığını açıklamak yasaktı? Başbakan bu durumda suç işlemedi mi? Bu suç işleme karşışında savcılar harekete geçecek mi! Eğer suç değilse Başbakan bir hafta önce bunun suç olduğunu söyleyerek halkı yanılttığı için özür dileyecek mi?Eşinin ve çocuklarının mal varlığı nedir? Sonunda açıldı... Yargıç olmaya niyetli pek çok genç, martta açılacak idari yargı hâkimliği sınavına hazırlanıyordu.... Bu sınav mart ve ekim olmak üzere yılda 2 kez yapılıyordu. Geçen Ocak ayının 23'ünde, sınavın 25 Mart tarihinde yapılacağı ilişkin duyuruldu... Derken Adalet Bakanlığı sitesinde yayımlanan yeni bir duyuruyla sınavın iptal edildiği bildirildi. Neden? Gerekçe yok... Ciddi bir bakanlığa yakışıyor mu bu tarz? Adaletin sınavı Kenan Işık'ın sunduğu "Kim 500 bin YTL ister?" adlı yarışma programındaki soru:"Ülkemizde Anayasa Mahkemesi ilk kez hangi anayasa ile kurulmuştur?"Yarışmacı, 1921, 1924, 1961, 1982 şıklarından hangisinin doğru olduğunu uzun uzun düşünüyor, sonunda joker hakkını kullanmaya karar veriyor. Bir avukat arkadaşına danışmak istediğini söylüyor. Telefonla bağlantı kurulan avukat 1924 ile 1961 anayasaları arasında uzun süre tereddüt ettikten sonra sürenin dolmasına birkaç saniye kala:- 1924 Anayasası! diyor.Bir avukatın, Anayasa Mahkemesi'nin 1961 Anayasası ile kurulduğunu dahi bilmemesi ekran başındakiler tarafından hüzünle izleniyor. Eğitimimizin ne halde olduğu bilvesile, bir kez daha gözler önüne seriliyor. Jokerimiz çaktı... Uluslararası Pen Kulüp yöneticisi Eugene Schoulgin, ifade özgürlüğünün hakaret özgürlüğü olmadığını hatırlatmış dün... TGC Başkanı Orhan Erinç de Gazeteciler Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ndeki 3. maddeyi dile getiriyor:"Gazeteci, bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inançlarını (veya inançsızlığını) doğrudan saldırı konusu yapamaz..."Karikatür savaşı sürecinde oluşan genel kanı, çizgilerin fikir özgürlüğünü aştığı yolundadır. Tabii karşılığındaki şiddet olayları da kesinlikle hoş görülmüyor...Biz gelelim kendi meselemize... Trabzon'da bir çocuğun İtalyan Rahip Andrea Santoro'yu öldürmesi sanırız doğrudan karikatür olayıyla ilgili değil, daha çok Batı karşısında ezilmeye tepki olarak gelişen radikal akımların marifetidir... "Hıristiyan misyonerler memleketi sardı, din elden gidiyor" diye korku yaymaya çalışan çok sayıda grup var ortalıkta. Kendilerine dur diyen de yok.Dinci siyaset.. Aşındırılan laiklik... Toplumdaki ekonomik ve sosyal ezilmelerin yarattığı kişilik çatlaması... Saygısızlık... Eğitim noksanı... Bütün bu olumsuzluklar sonucu ülkede Cumhuriyet hatta Osmanlı geçmişimize yabancı nesiller yetişiyor... Papa suikastçısı, papaz katili, denize haç atarak ayin yapan azınlıkların üzerine saldıran, Hıristiyanlık propagandası yapıyor diye papaz kovalayan... Farklı düşünce ve kimliğe saygı göstermeyen bir kafa yapısı giderek yaygınlaşıyor.Avukat Ümit Arif Özsoy diyor ki:- Bir ulusun büyüklüğü adının başına "Yüce", "Büyük" sıfatlarını getirmekle olmuyor; büyüklük, topraklarında birlikte yaşadığı insanlarına verdiği değerle, birbirine gösterdiği hoşgörü ve saygıyla ölçülüyor.Okurumuzun tespiti doğrudur. Toplum olarak kendimize çekidüzen vermek zorundayız. Çünkü hızla hem çağın hem kendimizin gerisine düşüyoruz... Ulusun yüceliği... Trabzon'daki olay için "bireysel" açıklaması yapmak mazeret mi? Karikatürler için de "bireysel" açıklaması yapılsa yeterli olacak mı? * * * İnsanı tebessümle düşündüren karikatür sanatı, Hz.Muhammed karikatürüyle, medeniyetleri birbirine düşüren sanat oldu... m.asik@milliyet.com.tr