Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hafta sonu Ayvalık, Edremit, Balıkesir hattında başarılı mitingler yaptı. Halkın ilgisi üst düzeydeydi. Ancak Kemal Bey’in kulağına ulaşmadığını sandığımız kimi eleştiriler de var ki... Onları duyurmak bizim görevimiz...
Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta Oray Eğin’le konuşurken “Kendimi tam bir Türkiyeli olarak görüyorum” demişti. Bu laf arasında geçen bir cümle miydi? Yoksa parti çizgisinde ciddi bir sapmanın işareti mi?
CHP’de yeni bir Kürt raporu hazırlamak üzere komisyon kurulmuş. Bu komisyonun üyelerinden Genel Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl’e “Türkiyelilik” vurgusu soruluyor. Cumhuriyet’te Türay Köse’nin sorusuna Tekin Bingöl şu yanıtı veriyor:
“Türkiyeli olmak kimseyi rahatsız etmemeli... Hangi etnik kimliğe sahip olursak olalım hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız...”
Anlaşılıyor ki Türkiyelilik çok da tesadüfen sarf edilmiş bir sözcük değil. Bir temel çizgi değişikliğinin işareti...
CHP’den bir dostumuz dün dedi ki:
- Anayasamız “Türk” sözcüğünü ırk değil, millet adı olarak ortaya koymuştur. O yüzden herkesin kendisini Türk olarak adlandırmasının sakıncası yoktur. Türk sıfatı Kürtleri dışlamaz. Ama PKK ve radikal Kürtçüler bunu mesele yapmıştır. Türkiyelilik bugüne dek onların vurgusu oldu. Şimdi Kürtlere şirin görünmek için Türklüğümüzden vaz mı geçeceğiz? Adımızı mı değiştireceğiz? Üstelik bu sıfata Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bugüne dek hiç itirazda bulunmamıştır. Şimdi ne değişti?

Haberin Devamı

KPSS sorusu...
Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) sorularından biri şuydu: “Avrupa Merkez Bankası Başkanı kimdir?”
Doğru cevabı Google’da bile zor bulmuş adaylar:
Jean-Claude Trichet imiş bu zatın adı...
Devlet memuru olacak kişi bu adı bilse ne olur bilmese ne olur?
“Jean-Claude Van Damme”ı sorsalar o bile daha anlamlı, diyor adaylardan Eray Ergün...

Pusulanın rengi...
Referandumda “oy” pusulasının rengi evet için “beyaz” hayır için “kahverengi” olacakmış.
12 Eylül Anayasası oylamasına katılanlar hatırlayacaklardır.
Sarıya dönük yarı şeffaf oy pusulasının içine konulan koyu mavi “Hayır” pusulası fena halde sırıtıyordu. 12 Eylül’ün korku ortamı içinde insanlar oylarının renginin sandık kurulundakiler tarafından görülmesinden tedirgin oluyordu. O yüzden hayır diyeceği varsa da birçok kişi evet demişti.
Aynı ölçüde olmasa da oy renginin görülmesi bu defa da belli bir tedirginlik yaratabilir. İnsanlar haklı olarak oylarının renginin görülmesini istemezler.
CHP ve MHP bu duruma derhal vaziyet etmeli.
Zarfın içindeki oyun renginin dışardan görünmemesi için önlem alınmalı.

Haberin Devamı

Yine Marmara...
İsrail Mavi Marmara gemisini basıp dokuz Türk vatandaşını katlettiğinde, Ankara dört şart ileri sürmüştü:
1. Türkiye’den özür dilenmeli.
2. Tazminat ödenmeli.
3. Uluslararası araştırma komisyonu kurulmalı.
4. El konulan gemiler hemen iade edilmeli.
Sami Kohen’in hafta sonu yazısında belirttiği gibi... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Londra ziyaretinde İngiliz meslektaşıyla düzenlediği ortak basın toplantısında Ankara’nın şartlarını adeta bire indirdi:
- İsrail ya özür dilemeli ya da uluslararası soruşturmaya razı olmalı.
Diğer koşullar unutuldu...
Özürden de vazgeçersek iki ülke arasında hemen hiç sorun kalmayacak!
“One minute efeleri” o fiyaskoya doğru ilerliyor...
* * *
Bir okurumuz hükümetin Gazze ablukasına gösterdiği duyarlılığı neden Kıbrıs ambargosuna göstermediğini soruyor...
KKTC malumunuz... Ambargo altında yaşıyor... Limanları ve havaalanlarına yabancı gemi ve uçak giremiyor. Türkiye’den bir futbol takımı gidip Kıbrıs’ta maç yapamıyor.
Ve iktidar hiç bu ambargodan rahatsız değil... Neden?
KKTC yönetimi Hamas gibi radikal İslamcı olmadığı için mi?
Başka sebep görüyorsanız lütfen siz söyleyiniz...

Haberin Devamı

Körfez HavaalanıEdremit, Burhaniye ve Balıkesir arasında içten içe devam eden bir kavga var; geçen hafta uçuşlara açılan Edremit’teki havaalanının ismi...
Alanın büyük bölümü Edremit’te.. Uzatılan pist Burhaniye’de... İki ilçe Balıkesir’e bağlı... O yüzden Edremit, Burhaniye ve Balıkesirliler alanın kendi adlarıyla anılmasını istiyor.
Sonuç nedir derseniz? Yöneticiler ortayı buldu. Ne şiş yansın ne kebap misali alana “Körfez Havaalanı” adı konuldu...
Bizim görüşümüze gelince, Körfezliler isim kavgasını bir yana bırakmalı, kafalarını terminal binasının küçüklüğüne ve yetersizliğine takmalı... Terminal çok yetersiz.

SP lideri Kurtulmuş diyor ki: “AKP yönetici kadrosunda yer alıp da yakınları ile beraber zengin olmayan kalmadı”
Onlar da sizin gibi Erbakan’ın öğrencisi değil mi? Neden öyle oldular?
Haldun Ertem