Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Haber, genellikle iktidar yanlısı gazetelerde vardı. CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, partisinin Van’da düzenlediği ve ağırlıklı olarak Kürt sorununun tartışıldığı toplantıda dile getirilen kimi görüş ve öneriler nedeniyle bir ara çok sinirlenmiş... Kapıyı çarparak toplantıyı terk etmişti.
Şükrü Bey’e bu “olayı” sorduk. Yanıtı:
- Böyle bir olay kesinlikle olmadı...
- İçeride neler konuşuldu?
- Bazı arkadaşlar bir taraftan Anayasal vatandaşlık deyip öte yandan Anayasa’nın 66. maddesindeki “Türk” kelimesinin kaldırılmasını istediler. Anadilde eğitimi savundular. Ben de kendilerine ‘Türk’ kelimesiyle bir ırkın kastedilmediğini... Yüzde 90’ı Türk kökenli olan bir ülkede Türklük kavramının Anayasa’dan çıkarılmasının kabul edilemeyeceğini... Anadilde eğitim konusunda AB’de bile belirli bir standart olmadığını anlattım. AB’de, ‘Azınlık ve Bölgesel Diller Şartı’ diye bir standart bulunduğunu ancak bunu Danimarka dışında onaylayıp uygulayan ülke olmadığını... İngiltere ve İspanya’nın imzaladığını ama onaylamadığını söyledim. Anadilde “öğretim”e itiraz etmediğimi, ancak “eğitim”i yanlış bulduğumu belirttim. Yapılan bir araştırmaya göre Güneydoğu’daki erkeklerin yüzde 67’si eşleriyle, yüzde 87’si de çocuklarıyla Türkçe konuşuyor. Bunları söyledim ve herkes birbirini gayet medeni şekilde dinledi...”

Haberin Devamı

TKP seçim bildirgesi
Türkiye Komünist Partisi seçim bildirgesini yayımladı. TKP hayli mütevazı:
“Boyun eğmeyen 500 bin kişi arıyoruz” diyor.
“TKP’nin bu seçimlerde 500 bin oy alması, bu ülkeyi sallamaya, bozuk düzene korku salmaya yeter...” diye devam ediyor. TKP 2007 seçiminde 79 bin oy almıştı...

Cemil Çiçek, “Devam eden davalar hakkında konuşmam” demiş. Cemil Bey ilke sahibidir, konuşmaz. Ama şüphelileri serbest bırak diye Başsavcıya telefon edebilir.Fahrettin Fidan


Elekdağ’dan uyarı


ÇİZİYORUM Ercan Akyol eakyol@milliyet.com.tr

Gözlere gözlük...
TBMM Başkanlık Divanı, 8 Şubat tarihinde yapılan toplantıda milletvekillerine verilen gözlük camı ve çerçeve ücretlerini artırdı. Buna göre, milletvekillerine 1999’dan itibaren ödenen 80 liralık gözlük camı ücreti 150 liraya, çerçeve için ödenen 100 lira ise 250 TL’ye çıkarıldı.
Milletvekilleri gözlük almak istedikleri zaman bir adet gözlük için 400 lira devlet yardımı alabiliyorlar.
SGK bünyesindeki ( SSK- Emekli Sandığı - Bağkur ) çalışan ya da emekli vatandaşımız gözlük almak istediğinde ise cam ve çerçeve için toplam 43 TL alabiliyor. Bunun da yüzde 20’sini katılım payı olarak iade ediyor.
Özetle; vekil temsil ettiği milletin 10 katı cam çerçeve parası alıyor.
Vekil ile asil arasındaki fark neyi mi gösteriyor?
Demokrasinin maliyetini herhalde...

Sabret gönül!
Devlet Bahçeli, subay ailelerinin Balyoz tutuklamalarını protesto için Anıtkabir’e gitmesini tasvip etmediğini açıkladı. Mersin’de halka hitap eden MHP Genel Başkanı, “Herkes gibi onların da sabırla beklemesi gerekir” dedikten sonra şöyle devam etti.
“Demokrasinin daha işler hale gelmesi için darbe zihniyetinin toplumdan uzaklaştırılması gerekir. Bununla ilgili bir iddia varsa, ki var, bununla ilgili yargı süreci başlamıştır.”
Bizim bildiğimiz kadarıyla demokrasilerde en temel haklardan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkıdır. Şiddete başvurmadıkça herkes toplantı veya gösteri yürüyüşü yapabilir.
Anıtkabir ziyareti basit bir demokratik hakkın kullanımıdır.
“Sabırla bekleme” tavsiyesine gelince... Subay ailelerinin üçüncü tur tutuklamalara kadar sabırla beklediklerini hatırlattıktan sonra soralım: Sayın Bahçeli, anlaşılıyor ki “sabır”dan kastettiğiniz davanın sonuna kadar beklenmesidir. Peki, sizce bu dava ne kadar sürer? Üç ay, üç yıl, beş yıl? Ya da daha fazla? Yani insanlar bu kadar süre sabırla beklesinler, mi diyorsunuz!
Bu arada siz... İktidarın icraatlarını neden 12 Haziran’da yapılacak seçimlere kadar Ankara’da sabırla bekleyip izlemek varken... Daha şimdiden yollara döküldünüz?
* * *
Nazi kamplarını da yaşamış olan ünlü düşünür Elie Wiesel şöyle diyor:
“Tarafsızlık baskı yapana yardım eder, kurbana değil... Sessizlik zulmedeni cesaretlendirir, zulme uğrayanı değil...”

Associated Press ajansının yaptırdığı bir araştırmaya göre Türkler fakir ama gururluymuş.
Olabilir... Ama siyasi tercihin bir paket makarnaya göre belirlenmesi araştırmayı sulandırıyor biraz...
Haldun Ertem

Büyükavşar yandı!

Referandumda ‘hayır’ın kazandığı, seçimlerde CHP’nin birinci parti çıktığı Kırıkkale’nin Alevi ağırlıklı Büyükavşar beldesinden devlet elini eteğini çekti. Kasabadaki ilköğretim okulu, lise, sağlık ocağı ve PTT kapandı...
Cumhuriyet gazetesinden Kıvanç El’in haberine göre Büyükavşar fena halde cezalandırılmış durumda... Önümüzdeki seçimde ne olacak? Eğer CHP’nin kazanma şansı olursa oylarını CHP’ye verecekler. Aksi takdirde AKP’ye vermekten başka çareleri yok.
Bizim demokrasi böyle bir şey...