Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Galatasaray'ı önceki gece İtalya'nın Bologna takımı karşısında izlerken gururlandık.. İftihar ettik... Maddi imkanları sınırlı bir Türk takımı bu... Oyuncularının aylık ve pirmlerini düzenli ödeyemiyor.. Teknik Direktörüne bir yıl süreyle maaş verememiş... Ama dolar milyoneri İtalyan takımlarına kök söktürüyor.. Geçen yıl Juventus'a ecel terleri döktürmüş. Bu yıl Milan'ı şampiyonlar liginde saf dışı bırakmış. Bologna'yı uçurumdan aşağı itmek üzere...
       Milli Takım da Mustafa Denizli yönetiminde aynı başarıları gösteriyor.
       Futboldaki başarının ötesinde... Türkiye için örnek birer model var karşımızda.
       Demek ki... Yöneticileri iyi seçersiniz... Onlara yetki verirseniz... Türk çocuklarına cesaret, bilgi, motivasyon, beceri aşılarsanız... Maddi imkanlarınız sınırlı da olsa Avrupa çapında başarılar elde etmeniz mümkün.
       Galatasaray modelini iyi inceleyelim... Her alanda uygulayalım...
       Tabii bazıları bunu yapmak yerine G.Saray'ın ve Milli Takım'ın başarılarını küçümseme yarışına girmiş durumda. Bunların amacı "başarıyı küçümseyerek" kendilerini önemsetmek... Bu zavallılara kulak asmayalım...
       GS ve Milli Takım'ın elde ettiği başarılar çok önemlidir. Alkışlayalım.

Mönlem

       İstanbul Belediye Başkanı Müfit Gürtuna, Marmara depremine ilişkin sorulara muhatap oluyor... Bu sorulara sakinleştirici yanıtlar vermeye çalışıyor... Bir yandan bu sakinleştirici sözleri dinlerken... Bir yandan da çevremize bakıyoruz... Ne mi görüyoruz?.. Bir - iki kat çıkmak üzere temeli atılan... Ama otorite boşluğu görülünce her katına rüşvet verilerek 8 - 10 kata yükselen apart - kondular kat çıkmaya tam gaz devam ediyor...
       Önlemler mi? Onlar da bol bol alınıyor.

İzin talebi...

       Memur, müdüründen bir günlüğüne izin istemiş:
       - Efendim evde boya badana var, karım kendisine yardım etmemi istedi, bana pazartesi günü bir günlük izin verebilir misiniz?..
       - Veremem, demiş Müdür...
       - Çok sağolun efendim, demiş memur, beni bu bela işten kurtaracağınızı biliyordum...

Diyanet'e öneri...

       Diyanet İşleri Başkanlığı Hac için başvuran 81 bin kişi arasından 65 bin hacı adayını belirlemek için kura çekecekmiş...
       Okurumuz Bilal Güneş diyor ki:
       - Din ile ilgili konularda insanlar karar veremiyor. O yüzden sık sık Diyanet İşleri Başkanlığı'na fikir danışıyorlar. Deprem memleketin belini bükmüş... Resmi bayramlar bile parasızlıktan ertelenirken... Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl hac masrafı için ayrılan paraların depremzede yardım fonuna naklinin Allah katında aynı anlama geleceğini bildirse... Hatta bu yıl kurban paralarının da aynı fonlara aktarılmasını istese... Milletin birliğine hizmet etmiş olmaz mı? Diyanet İşleri Başkanlığı bu hizmetler için var değil mi?

KİT'lerin bitleri...

       Aynı zamanda TBMM KİT Komisyonu üyesi de olan Fazilet Partisi Konya milletvekili Lütfi Yalman, kuliste gazetecilerle sohbet ediyordu. Bir meslektaşımız, "Sizin komisyondan bize haber var mı?" diye sorunca Yalman, "Bir dokun, bin ah dinle..." lafını anımsatırcasına anlatmaya başladı:
       - Hangi KİT'in hesaplarını incelemeye kalksak, mutlaka sayısız hırsızlıkla - yolsuzlukla karşılaşıyoruz. Örneğin geçenlerde Emlak Bankası'nı inceliyoruz. Birileri, bankanın üst düzey yöneticilerinden bazılarıyla anlaşarak İstanbul Merter'de naylon bir şirket kurmuşlar ve hemen akabinde 20 trilyon lira kredi için bankaya başvurmuşlar. Bankanın istihbarat elemanlarının yaptıkları araştırma olumsuz çıkınca, ilgili şube müdürü, haklı olarak istenen krediyi vermemiş. Bunun üzerine genel müdürlükten kendisine baskı yapılmaya başlanmış. Adam baskılara direnince görevinden alınmış, yerine bir başka müdür atanmış. O da direnmiş, o da görevden alınmış. Üçüncü müdür istenen krediyi vermiş, bu kredi şimdi batık kredi, bir türlü tahsil edilemiyor.
       Türk Telekom, araç telefonu işini, cep telefonunda dünyaca ünlü marka olan Nokia'nın Türkiye ana bayii Başarı Elektronik adlı şirkete vermiş. Nokia'nın cep telefonları satılabilsin diye Başarı Elektronik, araç telefonu isteyen müşterilere bu telefonun makinasını vermiyor. Böylece hem vatandaş zarar görüyor hem Telekom... Ama kimse bu şirkete karşı birşey yapamıyor.
       Türk Telekom, bilindiği gibi şirketlere internet hattı kiralıyor. Şirketler bin, iki bin vs. hat kiralayıp parasını Telekom'a ödemişler. Ancak Telekom'dan kiraladıkları hat sayısının on katı, hatta yüz katı hattı müşterilerine kiralamışlar. Kapasitenin çok üstünde hat kiralandığı için bu şirketlerden hat abonesi olan vatandaşlar internet hatlarına girmekte büyük zorluk çekiyorlar. Bu yolla hem vatandaşın cebinden hem de devletin kasasından trilyonlarca lira götürülüyor. Telekom yöneticilerine, bu rezalet nedir, diye soruyoruz, bakarız - ederiz - inceleriz efendim, diyerek bizi uyutmaya çalışıyorlar.

       ***
       Deprem vergisi diye halkın cebine elini atanlar Cavit Çağlar'ın devleti tam 1.5 katrilyon soymasını "patates soyma filan gibi birşey" olarak mı görüyorlar acaba?
       ***


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr