Hacca gidenler yurt dışına çıkarken 50 dolar ödemeli mi ödememeli mi? Tartışma sürerken Sayın Ali Emeç fikrini beyan ediyor:
1- Teklif politiktir. Oy avcılığına dönüktür. Ama yararsızdır. Çünkü o oyların adresi bellidir.
2- Anayasanın eşitlik ve laiklik ilkesine aykırıdır. Hac deyince akla Mekke'ye gidip Kabe'yi ziyaret kastediliyor. Müslüman olmayanların da benzeri ziyaretleri de 50 dolar harçtan muaf olmalıdır. Gayrimüslimler de Kudüs'e vs. giderken harç ödememelidir. Ben şahsen gelecek yıl Sibirya 'da bir şaman ayinine katılmak istiyorum... 50 dolar harçtan muaf tutulmalıyım!
Akıllı bir insanın dünyası bütün dünyadır.
Aristofanes
Hatırlayacaksınız bir zamanlar bir "ombudsman" yasası çıkartılıyordu. Daha yasa çıkmadan bu göreve Süleyman Demirel layık görülmüş, ancak aile fotoğrafındaki hortumcular teker teker yakalanmaya başlayınca bu proje de yatmıştı. Mülkiyeli ağabeyimiz Besalet Barım dün parlak bir öneride bulundu:
- Geçenlerde Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu'nun arası bozulmuştu. Ali Şen araya girip barıştırdı. Fenerbahçe ile Gaziantepspor Hakan yüzünden çekişirken araya yine Ali Şen Bey girdi. Meseleyi çözecek gibi görünüyor. Aranan ombudsman sanıyorum kendiliğinden bulundu: Ali Şen...
Devlet Bakanı Tunca Toskay, bir gün önceki yazımıza karşılık dün şu açıklamayı yaptı:
- TRT Genel Müdürü Yücel Yener'in icraatını ve yayıncılığını beğenmiyorum. Hakkında yayınlanan kitaptaki iddiaları yüksek sesle yalanlamaması ayrı handikap. Ancak yeniden TRT Genel Müdürlüğüne atanması kararına imzamı attım. Son imzayı ben attım. Sırf hükümet içinde yeni bir tartışma çıkmaması için kerhen imzaladım. Ancak kesinlikle bir pazarlık sözkonusu değildir. Bu imza karşılığında genel müdür yardımcılığı istediğimiz doğru değildir. Bilmenizi isterim...
TMS Fonu'na bağlı bankaların alacaklarından 795 milyon doları tahsil edilmiş... Hortumlanan 20 milyar dolara yakın para içinde devede kulak.. Gerisi gelir mi? Zor... Hortumcular parayı vermeye niyetli görünmüyor. Devlet de almaya... Hortum dosyaları teker teker raflarda uykuya yatırılacaktır yakında.. Parası çalınan halk ve hortumlanan bankaların işsiz bırakılmış personeli de derdine yanacaktır...
Hortumcularnı izini sürmenin tek yolu var... İşsiz kalan ve mevzuatı bilen banka personelinin örgütlenerek komiteler, dernekler kurması... Hortumcuları bıkıp usanmadan izlemesi... Teslim olmayalım.
Milli Gazete: Karar hukuka aykırı
Yeni Şafak: Avrupa demokrasi özürlü
Akit: Putlarını yediler
Recai Kutan:Çifte standart örneği bir karar
Recep Tayyip Erdoğan: Karar yanlış
Şevket Kazan: Tamamen siyasi bir karar
Abdullah Gül: Objektif olmayan bir karar
Şeref Malkoç: Avrupa kendi ilkesini çiğnedi
Bülent Arınç: Hukuka aykırı
Mustafa Kamalak: Demokrasiyi baltaladılar
Hazretlerin, "çifte standart" kullanmakla suçladıkları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Refah Partisi hakkında verdiği karara "standart" tepkileri, dün gazetelere böyle yansıdı...
Peki, karar lehlerine olsaydı? Hiç kuşkunuz olmasın tepkileri yine "standart" olacaktı. Ama bu kez aksi yönde; Hukukun zaferi...Avrupa'dan demokrasi dersi... vs.
Gelin de sormayın şimdi...
AİHM böyle "çifte standart" sahibi ise neden onların hakemliğine başvuruyorsunuz?
Hem adamların hakemliğini kabul edip hem de işinize gelmeyen karar çıkınca onlara saldırmanız hukuk, adalet, izan, mantık adına ayıp olmuyor mu?
Ara sıra kendilerinizle başkalarına eşit mesafede durarak baksanız dünyanızda ne çok şeyin değişeceğini hiç düşündünüz mü?
İstanbul'un Fenerbahçe semtinde bir gece aniden kurulan baz istasyonuyla ilgili olarak Kadıköy Belediyesinden Engin Aktel dedi ki:
- Baz istasyonları için iznimiz aranmıyor. Baz istasyonları Telekomünikasyon Kurulu'nun izniyle kuruluyor...
Bir ara baz istasyonlarına karşı toplumsal tepki oluşmuştu. Enis Öksüz bir kararname çıkartarak bu istasyonları korumaya aldı. Halk da sustu. Halk yine sesini yükseltmeli. Belediyeleri ve bakanlıkları bu istasyonlarlarla ilgili yeni düzenlemeye zorlamalı. Hayat bu kadar ucuz mu?