Necmettin Erbakan hakkın rahmetine kavuştu. Nur içinde yatsın.
Hoca bu dünyadan gözleri açık gitti denebilir mi?
Öyle olduğunu pek düşünmüyoruz...
Evet iktidarı hayli zaman önce bırakmıştı ama fikirleri bugün az çok iktidarda sayılır. Çünkü...
Rektörler türbanlı öğrencilere selam duracak hale geldi
Kadayıfın altı kızardı...
Kanlı mı olacak kansız mı, sorusu yanıtını buldu.
Yeşil devrim kansız sürüyor...
Hoca hem Cumhuriyet’e hem emperyalizme karşıydı. Bu yüzden işi zora sokmuştu.
Öğrencileri Hoca’dan habersiz emperyalizmle işi pişirdiler, birlikte Cumhuriyet’i eritmekle meşguller.
Hoca 28 Şubat bildirisine karşı koymak yerine paşa paşa imza atmakla suçlanır. Ama 28 Şubat’ın Hoca’nın yolunu keserken Erdoğan - Gül kadrosuna iktidar yolunu açtığı da bir vakıadır. Öğrencileri son demlerinde Hoca’nın özel kanunla cezasını affettiler, hapisten kurtardılar. Onların mürüvvetini de gördü sayılır.
* * *
Hoca renkli ve hayalci bir adamdı... Bir zamanlar 50 bin tank, 100 bin uçak yapmaktan söz ederdi. Bu rakamları hararetle ve inanarak savunurdu. 70’lerde Taksim’de bir mitingini izlemiştik. Meydanda 5 bin kişi ya var ya yoktu.. Hoca ikide bir:
- Şu anda karşımda duran yüz binlerce kişiii, diyor başka bir şey demiyordu.
Biz Hoca yine desteksiz atıyor diye düşünüyorduk. Meğer hesap başkaymış. Meğer miting teybe alınıp Anadolu kent ve köylerine dağıtılıyormuş. Hoca bantları dinleyecek halkı etkilemek için öyle konuşuyormuş. Hiç de başarısız olmadı o siyasi taktikler. Sonuç meydanda...
* Tayyip Erdoğan, yurtdışındaki aydınlara "Geri dönün" çağrısı yapmış.
Bu nasıl iş... İçeridekileri kovuyor, dışarıdakileri davet ediyor.
F. Fidan
Erdoğan’dan ilk...
Başbakan Erdoğan, Çocuk Hakları Kongresi’nde konuşması sırasında kendisini protesto eden ve salondan çıkarılan iki kız öğrenciyi daha sonra yanına çağırtmış. Dertlerini sormuş. Onlar da anlatmışlar...
Küçük ama önemli bir jest bu... Menderes - Demirel çizgisindeki sağ iktidarlar yıllar yılı kendilerini eleştiren öğrencilere düşman gözüyle baktılar. Bir gün olsun “Bu çocuklar ne istiyor?” diye sormadılar. Onların da bu ülkenin çocuğu olduğunu unuttular. Onlarla diyalog kurmak yerine onları ittiler, dövdürdüler, hapsettirdiler. AKP iktidarı farklı davranmadı. Polis bu iktidar döneminde de gençlere aynı düşman tavrı sürdürüyor. Başbakan’ın son küçük adımı o yüzden dikkat çekici.
Demokrat bir yönetim kendi gibi düşünmeyen öğrenciyle, işçiyle, memurla uygar bir diyalog içinde olur. İç barışın ön koşulu budur.
Başbakan’ın iki öğrenciyle görüşmesi yeni bir politikanın habercisi ise ve devamı gelecekse güzel... İş olsun veya seçim yatırımı niyetiyle yapılmışsa koyver gitsin...
İtinalı seçim!
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu HSYK dört gün içerisinde 5 bin 528 aday arasından 211 kişiyi jet hızıyla Yargıtay ve Danıştay’a üye seçti... Danıştay Başkanı Mustafa Birden başkanlığında kalabalık bir Danıştay heyeti Anıtkabir’e giderek atamaları protesto etti. Neden? Danıştay Başsavcısı ADD Başkanı Tansel Çölaşan anlatıyor:
“HSYK üyeleri nasıl oldu da şaibeye adı bulaşmış, hukuk adına olumsuzlukları işlemiş kişileri, soruşturma savcılarını, bakanlık bürokratlarını üç gün içinde Yargıtay ve Danıştay’a itinayla seçebildiler? Bu kadar kısa sürede yüzlerce adayın ne sicilleri, ne geçmişleri ne de dosyaları incelenebilir. Liste bakanlıkta hazırlandı, HSYK da onayladı...”
Emin Çölaşan, 1998 yılında verdikleri kararları Diyanet fetvasına dayandıran üç idare mahkemesi yargıcının da (Mesut Güngör, Mustafa Dinç, Ali Kazan) Danıştay’a üye seçildiğini yazdı sütununda. Anayasa’yı boşuna değiştirmediler. Amaç partiye bağlı yargı oluşturmaktı. Oluşturuyorlar.
Soru: Erdoğan’ın İstanbul’la ilgili “çılgın projesi” ne olabilir?
Yanıt: İstanbul’dan seçime katılacak milletvekili adaylarını ön seçimle belirlemek...
* * *
Diyanet açıklamış: “Şişme kadın caiz değil.”
Peki şişme kadınla imam nikâhı kıyılırsa durum değişir mi?
Haldun Ertem
İmza kampanyası
Üniversite öğretim üyelerinin Odatv’den Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın tutuksuz yargılanması için başlattığı kampanyada imza sayısı 300’ü aştı...
Başta İTÜ olmak üzere çeşitli üniversitelerden 40’tan fazla akademisyenin imzaladığı metinde yapılan baskıların basın ve ifade özgürlüğünü hedef aldığı belirtiliyor. İmza çağrısında:
“Biz aşağıda imzası olanlar basın özgürlüğüne, muhalif seslere ve ifade özgürlüğüne, hukuki dayanağı hayli tartışmalı olan müdahalelerden endişeliyiz” deniyor... İzahat:
http://www.petitiononline.com/odatvi/petition.html