CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, son günlerde İzmir’de dört nikâha davetli ya da şahit olarak katılmış. Anlatıyor.
“Biliyorsunuz, nikâhı kıyan memur önce kadına sonra erkeğe, falanca kişiyi eş olarak kabul ediyor musunuz, diye sorar. Gelen yanıt ya sadece ‘evet’ ya da ‘evet, kabul ediyorum’ olur. Katıldığım dört nikâhın hiçbirinde çiftler bu soruyu yanıtlarken ‘evet’ sözcüğünü kullanmadı. Tamamı, ‘kabul ediyorum’ dedi. Sorunca öğrendim ki, çiftler referanduma kadar ‘evet’ sözcüğünü mümkün olduğunca kullanmama kararı almışlar. İzmir’de gençler ve halk konuya bu kadar hassas yaklaşıyor.
Anlaşıldı, bu iktidar döneminde yandaş basına rahat yok... Askeri terfi ve tayinleri istedikleri şekilde hallettikten sonra biraz rahatlamaları beklenirken şimdi de hukukçuların tayin ve terfileriyle uğraşmak zorunda kaldılar...
Haldun Ertem
Eğlenceli eylem...
Biliyorsunuz, Başbakanlık binasının değil önünde, yakınlarında bile eylem yapmak yasaktır. Eylem tek kişilik dahi olsa çevredeki polisler hemen harekete geçer... Eylemciyi yaka-paça, kimi zaman da tekme-tokat derdest ederek eylemi önler.
Önceki gün Başbakanlığın önünde yine bir eylem vardı. Eylemci sadece bir kişiydi. Eylemini rahatça yaptı. Elindeki pankartı en küçük bir müdahaleye maruz kalmadan uzun süre rahatça taşıdı, kameralara gösterdi. Ve ilginçtir, Başbakanlık polisleri bu eylemciye müthiş hoşgörülü davrandılar. Neden mi öyle davrandılar? Çünkü eylemci işsizliği, açlığı, Başbakan’ı ya da hükümeti değil; 102 emekli ve muvazzaf asker hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını protesto ediyordu.
Yani... Arkadaş yandaş eylemciydi. Dolayısıyla demokratik hakkını doya doya kullanmasına izin vardı...
BDP’li Bengi Yıldız, “Özerkliği inşa ediyoruz” demiş.
Aman dikkat! İnşa ediyorum derken inşaatın altında kalmayasınız!
Fahrettin Fidan
Erdoğan memur emeklisi olduğunu niye gizliyor?
Kemal Kılıçdaroğlu’yla “memur” diye dalga geçtiği için...
Gülhan Elmas
İptal muhtemel...
Elektrikte özelleştirmeler övülürken, ihale bedellerinin yüksek zamlarla halka ödetileceğinden nedense (!) pek söz edilmiyor.
Elektrik son iki yılda yüzde 70 zamlandı.
Özelleştirme ile birlikte yeni zamların geleceğini bizzat Başbakan söylüyor.
Muhalefetten ses seda çıkmazken Elektrik Mühendisleri Odası duruma el koyuyor. Oda yaptığı açıklamada dava açacağını belirtirken gerekçesini de ekliyor:
“Yapılan özelleştirme işlemleri tek bir Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararına dayandırılmaktadır. Bu ÖYK kararı, TEDAŞ’ın özelleştirme kapsam ve programına alınmasını içermekte olup, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ilişkin herhangi bir ÖYK kararı bulunmamaktadır...”
Son özelleştirmelerin iptali büyük olasılık taşıyor.
Emekçiye masal...
Başbakan Afyon’da yaptığı konuşmada dedi ki:
“Özellikle işçi kardeşlerimin haklarını bu Anayasa değişikliğiyle Avrupa standartlarına kavuşturuyoruz. Ama maalesef bazı sendikalar var ki, talep ettiklerini biz gerçekleştirdiğimiz halde farklı yerde dolaşıyorlar...”
Daha üç beş ay önce TEKEL işçilerine çektirmedikleri azap kalmayanların birdenbire çalışanlara böyle bol kepçe haklar vermesi tabii ilgi uyandırıyor.
Gerçekten var mı böyle iyileştirmeler Anayasa paketinde?
Eleştirilerin muhatabı olan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’nin Başbakan’a yanıtı:
- Masal çocuklara anlatılır ve çocukluk döneminde hayatı öğretme yollarından biridir. Çocukluk dönemlerini geride bırakan ve hayatın cefalı yollarından geçmiş örgütlerin masallara karnı toktur...
Süleyman Çelebi paketin gerçek fotoğrafını kamuoyuna şöyle sunuyor:
- Yapılan değişiklikle kamu çalışanları için yasakçı 12 Eylül Anayasası’ndan daha baskıcı ve mutlak grev yasağı içeren düzenlemeler getirilmektedir.
- Gerçek ve özerk bir toplu sözleşme düzeni öngörülmemektedir...
- Değiştirilen birçok madde de eskisinden de uzun ve ayrıntılı hükümler getirilerek 12 Eylül Anayasası’nın yasakçı özü hem içerik hem de yöntem olarak olduğu gibi korunmaktadır.
- Grev ve sendikal haklar alanındaki değişiklikler anlamlı hiçbir değişim sağlamayacak şekilde düzenlenmiş olup, bilinçli bir gözboyamayı ve çarpıtmayı yansıtmaktadır.
- Devletin yapısına ilişkin düzenlemeler, yürütme organının ağırlığını artıracak ve tek adam yönetimi ile polis devleti görünümünü yoğunlaştıracak bir nitelik taşımaktadır.
Kütük...
Havaalanlarında oy kullanmak için yurtdışı konsolosluklardaki kütüklere kayıt şartmış. Dün bu sütunda kaydettik. ABD’den okurumuz yazıyor:
“Seattle’de yaşıyorum. En yakın konsolosluk Los Angeles’te... İnternet yoluyla başvuru yaptım. Buraya gelmeniz şart dediler. Eşimle birlikte uçakla gidip dönsek 800 dolar tutar... Tabii gidemedik...”
Vatandaşa oy konusunda zorluk çıkarmak için her şey düşünülmüş anlaşılan...