Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yarın Ankara’da önemli bir dava var... “Ankara Hopa davası” başlıyor.
Sanık gençler deyim yerindeyse “demokratik haklarını kullanmak” suçundan yargılanacak.
Hatırlayacaksınız... Başbakan Erdoğan’ın seçim öncesi miting için gittiği Hopa’da olaylar çıkmış, emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetmişti.
Hopa olayları üzerine Ankara’da, KESK’in çağrısıyla bir protesto gösterisi düzenlendi. Ancak gösteri daha başlamadan ezildi... 54 kişi gözaltına alındı, 22 kişi altı aydır tutuklu... Her birinin en az 17 yıl hapsi isteniyor.
İddianamede “iktidara muhalefet etmek” ve “sol görüşlü olmak” suç diye niteleniyor...
Kanıtlar arasında 70’lerde toplama kararı alınan kitaplar, “olay yeri”nde bulunan flama boruları, tabip odası şemsiyesi, not defterleri, feminist politika dergisi de yer alıyor.
Yandaş kalemler zaman zaman AKP için “güçlü iktidar” nitelemesi yapıyor.
Bir avuç gencin protestosundan korkan ve onları ezmeye çalışan iktidara güçlü iktidar denmez.
Güçlü ve cesur iktidar diye, ülkeyi demokrasinin ilkelerine uyarak yönetebilen iktidara derler...
Bütün demokratlar yarın davayı izlemek için özel yetkili mahkemeye davetliler...

Haberin Devamı

Türk - İş Başkanı Mustafa Kumlu’nun 40 milyon liralık mal varlığı varmış.
İşçilerin ne kadar isabetli seçimler yaptıklarını buradan da anlayabilirsiniz...
Fahrettin Fidan

Güllü veto...
Cumhurbaşkanı Gül, eski yasadaki cezaları çok ağır bulmakla birlikte, yeni yasadaki cezaları da caydırıcılıktan uzak bulmuş ve bu yüzden şike yasasını veto etmiş.
Mehmet Y. Yılmaz sütununda soruyor:
- Gül ilk yasadaki cezaları ağır bulduysa yasayı o zaman neden veto etmedi?

Eylül kırıntıları...
12 Eylül darbesinin yapıldığı gün Demir Özlü dostumuzla birlikte Stockholm’deydik. Demir Özlü önceki gün Habertürk’te Balçiçek Pamir’in yaptığı röportajda darbe haberini aldığında ne hissettiği sorusuna şöyle cevap vermiş:
“Haberi aldığımızda Melih Aşık ile beraberdik. Her gün insanlar ölüyordu, öncelikle bunun duracağına sevindik. Düzgün bir şey yapılacak diye mutlu olduk. Hatta Melih Aşık, ‘Bu darbeyi yapanlar sosyal demokratlığa doğru gidecekler’ dedi. Bir hafta buna inandık. Sonra burada korkunç şeyler olduğunu gördük.”
Olabilir mi? Bir an bile olsa cuntanın sosyal demokrasiye yöneleceğini düşünmüş olabilir miyiz? 12 Mart darbesinde TRT’den atılıp hapse girmiş birinin 12 Eylül darbesine bu şekilde bakması olası mı? Kaldı ki ertesi gün İsveç Radyo ve Televizyonu’na verdiğim röpartajlarda “En kötü demokrasi en iyi darbeden iyidir” şeklinde konuştuğum için haftalarca yurda dönemedim. Demir’le Cuntanın TBMM’de kilitlenmiş olan vergi yasası gibi yasaları çıkaracağından söz etmiş olabiliriz. Belki Demir onu hatırlıyor. Ama cuntadan sosyal demokratlık gibi iyi şeyler beklemeyeceğimiz kesin. Sevgili Demir yanlış veya eksik hatırlıyor olmalı...

Haberin Devamı

Büyük yalanlar!
Profesör Ümit Özdağ, AKP Milletvekili İhsan Şener’e bir mektup yazmış.
- Birkaç günden bu yana iddianız basında tartışılmasına rağmen hâlâ sözlerinizin arkasında duran bir tavrı sergilemiyorsunuz, diyor...
Gerçekten de... İhsan Şener ortaya attığı o çok iddialı görüşe rağmen ortalarda yok...
Oysa ne demişti komisyonda:
- Yunan tarihinde bir Ege savaşı yok.... Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Biz Milli Güvenlik Akademisi’nde oralardaki şehitlikleri dolaştık. Bütün şehitlikler temsili...
Oysa... Türkler 9 Eylül’de İzmir’e girer... 27 Eylül’de Kral Konstantin, Veliaht Georgios lehinde tahttan feragat eder.
Dimitrios Gunaris (Başbakan), Pedros Brodopaptakis (Savunma Bakanı), Nikolaos Stratos (Gunaris’den sonraki başbakan), Yeorghios Baklacis, eski sefer orduları komutanı Hacı Anesti, Nikolaos Thotokis yargılanır, 27 Kasım’da ölüm cezasına çarptırılır ve cezaları aynı gün infaz edilir. Özdağ diyor ki:
- Demek ki Yunanlılar, kendi siyasetçi ve generallerini hiç olmayan bir savaşın sonunda “vatana ihanet”le suçlayarak boşuna asmışlar öyle mi?
İşin tuhafı... İhsan Şener de sıradan bir milletvekili değil... İlahiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra felsefe üzerine yüksek lisans yapmış... 2001 - 2004 TBMM AKP Meclis Grubu Danışmanı, daha önce bir süre Abdullah Gül’ün danışmanı olarak çalışmış, 1991 - 1996 arası Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Uzmanı olarak görev yapmış biri... Tarihi konuları bilmek durumunda...
İhsan Bey bu konuyu ekrana çıkarak Ümit Özdağ ile tartışmalı...
Kim bilir belki bizi de Yunanlılarla savaşmadığımız konusunda ikna eder...

Haberin Devamı

Soru: Başbakan Erdoğan veto edilen şike yasasını “Aynen geçirin” talimatı vererek herkese neyi hatırlattı?
Yanıt: Gerçek patronun kim olduğunu...
Haldun Ertem

Irak’ta içki satan dükkân ve lokantalar yakılıyor.
ABD’nin götürdüğü demokrasi normal insanların değil, teröristlerle, yobazların işine yarıyor!
Gülhan Elmas