- Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında Barış Gücü'nün Hizbullah'ı silahsızlandırma görevi olmayacaktır, dedi.- BM'nin 1701 sayılı kararı ortada... O kararda atıf yapılan eski 1559 ve 1680 sayılı kararlar ortada... En son da "Angajman Kuralları" açıklandı. Tümü Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını, yani çatışma halini öngörüyor. Kaldı ki askerimizi gönderdikten sonra ona ne gibi görevler verileceğine biz değil Barış Gücü komutanı karar verecek. Sen o komutanın vereceği görevleri yapmak zorundasın.- Bir de, risk almadan menfaat sağlanmaz, diye konuştu.- O zaman alacağımız risklerin karşısında sağlayacağımız menfaatlerin ne olduğunu açıklasın. Ha, bunlar kamuoyuna açıklanamayacak gizlilikte şeylerse Meclis'te bir kapalı oturum yapılsın, orada anlatsın.- Lübnan'a asker göndermezsek dünyadaki ağırlığımız ve saygınlığımız ortadan kalkar diyorlar...- Türkiye şimdiye kadar 28 defa BM Barış Gücü'ne katıldı... Eğer Barış Gücü'ne katılmakla saygınlık ve söz sahibi olunsaydı Türkiye bugün dünyanın en saygın ve söz sahibi ülkesi olurdu... Tayyip Erdoğan sonunda işi Lübnan'a asker gönderilmesini istemeyenleri (sizi - bizi) ihanetle suçlamaya kadar vardırdı. İyi de Lübnan'a asker göndermezsek kime ihanet etmiş oluruz? Sizin - bizim ABD'ye verilmiş sözümüz veya koltuk borcumuz yok ki... CHP Milletvekili İnal Batu'ya soruyoruz: Erdoğan, Lübnan'a asker gönderme konusunda, "Sorumluluklarımızdan geri durmak milletimize ihanettir" demiş. Duyan da "Biz olmasak Lübnan haritadan silinir" zannedecek... Tekel'i satın alan Mey içki şirketinin Ege'de anason üreticisini köşeye sıkıştırdığını, geçen yıldan yüzde 35 daha düşük alım fiyatı verdiğini yazmış ve şu tepkiyi eklemiştik:- Devlet yalnız Tekel'i değil üreticiyi de sattı...Bir okurumuz bu tespit için:- Külliyen yalan, diyor, devlet kimseyi satmadı. Bu halk değil midir ki, her şeyi özelleştireceğini televizyonlar ve seçim meydanlarında bas bas bağıranlara bu kadar oyu verdi. O zaman kendi kendini satmış demektir. Biz kendi kendimizi sattık. Bu bize müstehaktır. Kim kimi sattı? Lübnan'a asker gönderilmesine karşı çıkan yurttaşlar Abdullah Gül'ün internet sitesini çökertmiş. *** Lübnan macerasının ilk tahribatını bizzat Gül'ün kendisi görmüş işte... Türkiye'deki cep telefonlarından Türkçe mesaj gönderildiğinde, normal mesajın iki misli fatura geliyormuş. Türkçenin zenginliği faturalara da yansıyor demek... Yeni komuta kademesi göreve sert demeçlerle başladı... Kimileri bu üsluba bakarak "Hah şöyle, asker dediğin böyle olmalı" gibisinden tavırlara yöneldi. Bu demeçlerde bir asker - sivil sürtüşmesinin ilk ışıklarını gördü. Acaba öyle mi?Askere yakın bir isimle bu "sert başlangıç"ı konuşuyoruz...- Ben kesinlikle askerlerin sert bir başlangıç yapma niyetinde olduklarını sanmıyorum, diyor, bana göre sadece pozisyonlarını ortaya koydular. Kırmızı çizgilerini dile getirdiler... Kararlı bir tavır sergilediler...- Ancak bazıları bunun ötesinde beklentiler içinde... AKP'nin durdurulması için askerlere umut bağlayanlar var...- Bu aşırı beklentileri tehlikeli buluyorum... Asker nereye kadar ne yapabilir? Yasaları çıkaran onlar değil, uygulayan onlar değil... Asker malum sadece kendine verilen görevleri yapmakla mükelleftir...- Bu beklenti hangi olumsuzluklara yol açabilir?- Aşırı beklentiler gerçekleşmediği zaman "Bu kadro da geldi bir şey değişmedi" havası yayılırsa TSK kurumsal gücünü kaybetmeye başlar...- Askerin siyasete müdahalesinden medet umanlar her zaman vardır...- Evet ama yakın geçmişteki deneyler gösterdi. Asker sivile vurduğu zaman sivil güçleniyor... Bunun son örneği 28 Şubat'ta görüldü. Bu iktidar biraz da 28 Şubat'ın ürünü değil mi?***Bütün bunlardan ne sonuç çıkaracağız? Gayet açık... Sivil iktidarla mücadeleyi siviller yapar... Kendilerine düşen görevi askerden bekleyen siviller hem demokrasiyi hem askeri bozar... Sert başlangıç! Haber dün hemen tüm gazetelerin birinci sayfasına girmişti... Sokak çocukları için Hazar Gölü kıyısında açılan kampta jandarma Karakol Komutanı Astsubay Azim Beşol, DTP'li Belediye Başkanı Osman Baydemir'le el ele tutuşup halay çekmiş. Sonra ne mi olmuş? Elazığ Jandarma Alay Komutanlığı Beşol'la ilgili inceleme başlatmış...Sonuç ne olur? Herhalde Karakol Komutanı Beşol'un, yöre insanı ile askerin yakınlaşmasına katkı yaptığı sonucuna varılacak ve kendisine teşekkür edilecektir. Bunun aksi abes olur, ayıp olur. m.asik@milliyet.com.tr Astsubayın halayı