Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

AB İlerleme Raporu yine çifte standart, ikiyüzlü değerlendirmelerle dolu...
Örneğin Türkan Saylan ve ÇYDD’ye reva görülen vahim hukuk dışı uygulamalar tek satırla olsun yer almıyor.
İzmir Barosu eski Başkanı Noyan Özkan, AB Türkiye Temsilcisi Mark Pierini’ye gönderdiği mektupta raporu eleştirirken diyor ki:
“...Hükümetin son Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararnamesi öncesinde yandaş medya desteğiyle Kurul’a yönelik sistemli saldırısı her nedense dikkate alınmamış, öte yandan seçimle gelmiş ve demokratik taleplerde bulunan bir sivil toplum kurumu olan YARSAV acımasızca eleştirilmiştir.”
Telefon dinlemelerine sadece tek bir cümle ile değiniliyor...
Türkiye’nin faşizme gittiğinin en büyük göstergesi olan “dinlemelere” sadece tek bir satır.
İlerleme Raporu AKP’yi kollama koruma raporu olmuş bir bakıma...

Haberin Devamı

Türkiye’yi ziyaret eden ünlü “Baba” filminin yönetmeni Coppola gördüğü ilgiye şaşırmış.
Bizim ne kadar mafyasever bir millet olduğumuzu bilmiyordu anlaşılan...
Haldun Ertem

Akıl edemedi!..
Dostumuz, Deniz Baykal’ın ‘kameralı görüşme’ şartını reddetmekle Tayyip Erdoğan’ın büyük yanlış yaptığını.. Sorunu çok basit bir öneriyle halledebilecekken bunu akıl edememesinin büyük hata olduğunu söyledi dün. Sebebini anlattı:
“Tayyip Bey, Deniz Bey’e, biz Emniyet içindeki özel ekibimizle zaten parti merkezlerindeki bütün görüşme ve konuşmaları ortam dinlemesiyle dinleyip kayda alıyoruz... İkimizin yapacağı görüşme de bu çerçevede zaten kayda alınacak. Sizin ayrıca kamera koymanıza gerek yok, biz elimizdeki kaydın bir kopyasını size veririz, deseydi sorun kalmazdı...”

Galataport...
Başbakan geçen hafta yeni vapurların denize indirme töreninde esip gürlemişti:
“Galataport projemizi engellediler. Onu engelleyenlere sesleniyorum: Sizlere yazıklar olsun.”
Bugün Lizbon’da bir tören var...
Törende 2009 Dünya Seyahat Ödülleri sahiplerine teslim edilecek.
Birincilik ödülü kime mi? Haberi birlikte okuyalım:
“İstanbul Salıpazarı Limanı, denizcilik sektöründeki on binlerce profesyonelin oy kullandığı yarışmada, World Travel Awards tarafından “Avrupa’nın En İyi Kruvaziyer Limanı” seçildi...”
Salıpazarı Limanı, Ofer’in devralıp adını Galataport’a dönüştürmeye çalıştığı kamu limanıdır; Ofer’e devir koşulları, kamuoyunda büyük tepki toplayınca ve hukuksuzluklar fark edilince proje iptal olmuştu.
Salıpazarı Limanı, halen Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından işletilmekte, özelleştirilecek diye hiçbir yatırım yapılmamakta, o haliyle bile “en iyi liman” ödülünü kazanabilmektedir.
Ofer ve Kutman’ın “Mezbele gibi” diyerek aşağıladığı Salıpazarı Limanı’nın “mezbele”si bile Avrupa’nın en iyisi seçilirken, cennete çevrileceği vaadiyle Ofer’e teslim edilen Kuşadası Limanı bu yarışmada elemeyi bile aşamadı.
Galata’ya dönersek.. Limana çekidüzen verilmesine ihtiyaç var. Var da eğer yaptığınız ihale hukuksuz ise bu iş olmuyor... Neden hukuka uygun bir ihale yapmıyorsunuz?

Haberin Devamı

Ahh!
Azerbaycan’ın Müsavat gazetesi acı yazıyor:
“Ermenistan prezidentine hoş görünmek üçün Bursada Azerbaycan bayraqlarını çörek zenbillerine doldurublar..”
Ancak Azerilere en çok koyan bu değil.
Onlara daha da çok koyan “Bursa’da Sarkisyan’a verilen ziyafetin yemeklerini Abdullah Gül’ün eşinin bizzat hazırladığı” haberi olmuş. Bunu Ermeni Dışişleri Bakanı Nalbantyan açıklamış. Gazete diyor ki:
“...İndiyedek bir dövlet başçısının xanımının ölkeye qonaq gelen diger dövlet başçısı üçün yemek hazırlaması praktikası haqda eşiden olmamışdı... Abdulla Gülün jestinin ancaq bir menası olabiler: Serj Serkisyan onun üçün xüsusile eziz ve hörmetli qonaqdır.”

Haberin Devamı

İktidar, muhalefetle yapılacak açılım görüşmesinin “görüntülü” yapılmasını istemiyor.
Bir de gerine, gerine ‘3G teknolojisine geçtik’ demiyorlar mı?
Gülhan Elmas

İhtilaf!
Komşularla “sıfır ihtilaf” politikası güzel proje. Ama biriyle arayı düzeltirken diğeriyle bozuyorsanız neye yarar? Suriye ile yakınlaş, İsrail ile atışmaya başla... Ermenistan ile kucaklaş, Azerbaycan’ı kaybet.. Neye yaradı?
İsrail’in Gazze politikasına karşıyız. Ama bu işi devlet televizyonunda kışkırtmaya dönüştürür, görüntülerin üzerine “One minute” damgası basarsan bunun anlamı değişir...
Üstelik de adama sorarlar:
- Yahu siz ABD ile birlikte Iraklı çocukları öldürmeye talip olmadınız mı? Körfez Savaşı’nda ABD uçak ve füzelerine hava sahanızı açmadınız mı? Irak’ta vurulanlar da masum Müslümanlar değil miydi?
Bu arada Avrupa’dan dışlanırken giderek Ortadoğu batağına yuvarlandığımızı gözden kaçırmayalım.

Apo...
Önceki gece Samanyolu TV Haber’de Prof. Mümtazer Türköne bir soru üzerine “Genel affın zaman içinde çıkmasının zorunlu olduğunu ve kanunda kişiye özel ayrım olamayacağını, bu nedenle Abdullah Öcalan’ı da kapsaması gerektiğini” söyledi.
Sunucu, Taraf gazetesi yazarı Lale Kemal’e “Siz ne diyorsunuz?” diye sordu.
Lale Hanım da genel af görüşüne katıldığını ama bu affın “Ergenekoncuları kapsamayacak şekilde” çıkarılması gerektiğini beyan etti.
Kamuoyu oluşturma çalışmaları işte bu yönde. Bu arada bazılarına Mustafa Balbay veya Mehmet Haberal’ın, Apo’dan daha tehlikeli görünmesine ne demeli?