İstanbul Beyediye Başkanı Kadir Topbaş, BM’ye bağlı, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’na (UCLG) başkan seçildi. Kutluyoruz.
Kadir Başkan dünya belediyelerine yol gösterecek bundan sonra...
Dünya başkentlerinin çehresini değiştirecek...
Diyoruz ki oldu olacak birkaç başkentin yönetimi birkaç günlüğüne Kadir Başkan’a verilse de... Dünya belediyecilik görse... Mesela...
Bizim başkan Paris’in Concorde Meydanı’na birkaç büfe izni veriverse...
Büfelerin çevresine et döner, tavuk döner, balık ekmek, midye tava, dondurma, tane mısır stantları açılsa, büfeler meydanı kaplasa...
Boş kalan alan da arkalıksız iskemleler ve nargile kahveleriyle doldurulsa...
Yanık yağda kızartılan yarı kokmuş Norveç uskumrusunun kokusu meydanı sarsa...
Concorde Meydanı Kadıköy’ün meydanlarına dönse...
Paris nasıl da şenlenirdi dostlar...
Ya Londra?
Hyde Park yüzyıllardır hâlâ boş duruyor...
Londra’nın göbeğinde bomboş duran o devasa arsanın yarısı imara açılsa da üzerine gökdelenler dikilse... Hem arsa değerlense hem müteahhitler sebeplense... Fena mı olur dostlar?
Roma’ya katkımız mı? Elbet olacak.. Roma’nın ulaşımını izin verilirse biz üstlenelim... Romalıları bir yerden bir yere metrobüslerle taşıyalım, analarından emdikleri sütü burunlarından getirelim...
İstemezler mi?
Hazır başkanlığı ele almışken Berlin’e de bir kıyağımız olsun artık... Mesela Berlin’in dört bir yanına içkisiz balık lokantaları, belediye tesisleri yapsak... Mütedeyyin Berlinliler gelip buralarda dinlense... Ne güzel, ne hoş olur...
Kadir Bey’i başkanlığa seçenler... İzin verin de Başkan birkaç gün size icraat göstersin... Belediyecilik neymiş öğrenin cahiller...
Uyu Türkiye’m...
Lizbon’daki NATO toplantısında zafer kazanmışız! Çünkü biz ne dersek o olmuş. Bildiriye hedef ülke olarak “İran” adı yazılmamış.
CHP Milletvekili Onur Öymen meraklanıp geçmiş toplantıları incelemiş.
Görmüş ki... 1999 yılı Nisan ayında, Washington’daki NATO zirvesi sonrasında da ne ortak bildiride ne de konsept belgesinde İran’ın adı var. 2008 - 2009 NATO Bakanlar Konseyi bildirgelerinde de keza, füze tehdidinden bahsediliyor ama İran’ın adı yine geçmiyor...
Anlaşılan o ki.. Bildirilerde hedef ülkenin adı zaten açık açık yazılmıyor. “Türkiye’nin istediği oldu” diye bizi uyutuyorlar...
Anadilde şok!
Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da esnafla bayramlaşırken kendisine, “Kürt sorunu, işsizlik ve anadilde eğitim” konularında görüşü soruluyor. Kemal Bey soruyu, pazar günkü Cumhuriyet’te okuduğumuza göre, “aynen” şöyle yanıtlıyor:
“Sorunların çözüm adresi biz olacağız, size söz veriyorum. Anadilde eğitim talebini de zaten Meclis’te ilk ben dile getirmiştim.”
Bilindiği üzre; hem AKP hem CHP anadilde eğitime kesin olarak karşı çıkıyor. Deniz Baykal, genel başkan iken bunu defalarca açıklamış, Kılıçdaroğlu dahil kimseden itiraz gelmemişti. Bu temel politika değişikliği ne zaman oluştu? Parti içinde kimsenin haberi yok...
Fethi Şimşek
Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek, geçen hafta sonu yayımladığımız “Fethi’nin Arkası” başlıklı yazımıza cevap gönderdi. Diyor ki Sayın Şimşek:
“Yaklaşık bir buçuk yıldır Ankara Başsavcılığı’nca sürdürülen ve bu süre içerisinde üç - dört kez bizzat mahallinde bilirkişiler eşliğinde Başkanlığımızda arama inceleme yapılıp Takipsizlik Kararı ile sonuçlanan soruşturma ile ilgili doğru bilgiler edinmediğiniz anlaşılıyor.
Yapılan soruşturma Yargıtay ve Danıştay santrallerinin dinlendiği iddiası ile ilgili olup bilirkişi raporu ile böyle bir dinleme yapılmadığının tespit edilmesi üzerine Takipsizlik kararı düzenlendiği itiraz edilip Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’nca reddedilmesi ile kesinleşen yargı kararı ile sabit olmuştur.
Sn. Ersin’in söylediklerine gelince; ben de bir çok basın toplantısında dile getirmiştim. Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 153’üncü maddesinde açıkça yazılıdır. Bu hüküm sanırım hem Sn. Ersin hem de zat-ı alinizce çok iyi bilinmektedir. Benim atanma şeklim o günkü kanun hükmü gereği doğrudur.
Benim Sn. Başbakan’a sık sık yapılan dinlemelerle ilgili bilgi verdiğim iddiası sizin köşenize ve Sn. Ersin’e yakışmayan doğru olmayan bir iddiadır.
Atandığım tarihten bu yana bir kez dahi olsa dinlemeler konusunda Sn. Başbakan’ımız tarafından bilgi istenmemiştir. Başkanlığımızca da bugüne kadar dinlemelerle ilgili bir bilgi arz edilmemiştir. Sn Ersin’i ispata davet ediyorum...”
Sayın Şimşek’in bu açıklamasına cevabımız yarın...
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, “Biz kediye kedi deriz” demiş.
Biz de “büyüklerimiz” kediye ne derse onu deriz.
Fahrettin Fidan
CHP’de küskünler geri dönüyormuş.
Yeni küskünlerden boşalan yerlere yerleşsinler.
Haldun Ertem