Yer yerinden oynuyor.. Ortalık birbirine giriyor. Ne olmuş?
Müjdat Gezen AKP’lilere hakaret etmiş. Ne mi demiş?
“Bir ankette AKP yüzde elli çıkmış. Aslında Aziz Nesin kriterine göre yüzde 60 çıkması lazım” demiş.
Müjdat bir mizahçı... Siyasetçi değil, siyasi yorumcu değil... İşi ve mesleği espri yapmak. Mizahçının söylediği sözlerden ders çıkarılır ama kızılmaz.
Aziz Nesin, “Türk milletinin yüzde 60’ı aptaldır” diyeli yıllar oluyor.
Herkes güldü geçti. Hâlâ esprilere konu olur Aziz Abi’nin sözleri....
Müjdat da Aziz Abi’nin değerlendirmesini aktarmış.
Bu tür sözleri ciddiye alırsanız, o zaman lafın altına girdiniz demektir.
Başbakan’ın referandum sırasında “Hayır oyu verenler darbecidir” sözü daha mı hafif espriydi? Güldük geçtik...
Peki Müjdat’ın esprisi neden olay oldu?
Galiba AKP’nin olay yaratma ihtiyacı yüzünden...
Muhalefet cephesinden ünlü isimlerin bir çift sözünü yakalayıp istismar etmek adeta özel bir politikadır.
“Bilvesile halkı mağdur yerine koymak... Halkı savunur gibi yaparak oy şavullemek...”
Taktik işte bu... Bekir Coşkun’un “göbeğini kaşıyan adam” esprisi, Yılmaz Özdil’in “Bidon kafalılar” deyimi aynı şekilde istismar edildi. AKP lideri seçim meydanlarında bu sözleri muhalefetin genel bakışı gibi takdim ederek rakibini gözden düşürmeye çalıştı. AKP’de acaba kaç kişi Bekir ya da Yılmaz kadar, halk adına kavga vermektedir? Kaç kişi Müjdat kadar halkı sevmekte ve saygı göstermektedir?
Halka saygı gösterir gibi yapıp onu soymak... Daha mı hafif espridir?
Rüşvet liginde dünya altıncısıymışız.
Altıncı mı? Şerefsiz hâkemler yine hakkımızı yediler demek!
Fahrettin Fidan
Avrupa’nın en şişmanı Türk kadınıymış.
Hayret, oysa Avrupa’da açlık sınırında yaşayanların en fazla olduğu ülke de muhtemelen biziz...
Haldun Ertem
Yalova Valisi
Danıştay’ın aldığı yürütmeyi durdurma kararı sonucu Yalova Valisi Doçent Yusuf Erbay görevine tekrar başladı.
Yusuf Erbay 2008 yılından sonra iki kez hükümetçe görevden alınmıştı.
Hükümet neden uğraşıyor Yusuf Erbay’la?
Bir sebebi maden şirketlerine sürekli zorluk çıkarmasıdır.
Doktorasını ve doçentlik tezini yönetim bilimi ve çevre konularında yapan Yusuf Erbay, Ankara’dan verilen maden ruhsatlarını onaylamamış, çevre katliamına direnmişti.
Vali Erbay, Ankara’dan verilen 24 maden ruhsatını incelettirmiş, bu ruhsatların uygulanması sonucunda 4 milyon 250 bin ağaç kesilmesinin gerektiği ortaya çıkmıştı. Onunla en başta maden lobisi uğraşıyor.
Vali Erbay Yalova’yı ve doğayı koruma mücadelesi veriyor. Yalovalılar acaba farkında mı?
Atlar da ağlar...
Televizyondaki “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin bir yararı oldu... Tarihle birebir ilgili olan bir dizi olmasa da bizim tarihe olan ilgimizi artırdı... Özellikle Kanuni dönemi ilgimizi çekiyor tabii... O dönemle ilgili kitaplar çoğaldı kitap raflarında... Romen tarihçi Nicolae Jorga’nın “Yenilmez Türk” adlı kitabının sayfalarını çevirirken rasgeldiğimiz iki küçük sahneyi ilginize sunuyoruz...
“Her Türk doğrudan padişaha başvurma hakkına sahipti. Padişah caddelerden geçtiği sırada kimi zaman arzuhallerini bir sopaya takıp yukarı kaldıran insanlar görünüyordu. 2. Mehmet (Fatih) ve gençliğinde 2. Beyazıt, böyle durumlarda atlarını derhal durdururlardı. Saraya döndükte sonra özgür bir Müslümanın, padişahın mutlak adaletine güvenerek verdiği bu arzuhali kendi elleriyle açar ve işleme sokardı...”
* * *
Kanuni Süleyman iki oğlunu ve dört torununu öldürtmüştü... Acaba öldürülen şehzadeler nasıl toprağa verilirdi.. Kitaptan okuyoruz:
“Sultan şehzadelerden birinin ölümünü bildiren siyah zemin üzerine beyaz harflerle yazılmış mektubu aldığında halkın arasına çıkıyordu. Bu mektubu aldıktan sonra padişah sarığını yere atıyor, bütün mücevherlerini çıkartıyor, duvarlardan bütün resim ve süsleri indiriyor ve kilimleri ters çeviriyordu. Başkentte üç gün boyunca müzik sesi yasaklanıyordu. Kurbanlık koyunlar kesiliyor ve haftada 7 bin akçe sadaka dağıtılıyordu. Cenaze günü padişah tabutun arkasından yürüyordu ve tabutu çeken atlar ‘ağlıyordu’... Zira gözlerine bunun için bir madde sıkılıyordu... Ama hem kederde, hem sevinçte aynı eşsiz azametli sessizlik korunuyordu...”
* Amerikalı ünlü TV şovmeni Davit Letterman’dan gece yarısı şakası:
“İyi haber, Hüsnü Mübarek görevden ayrılabilir!
Kötü haber, yerine aptal oğlu Hüsnü W. Mübarek geçebilir...”
* * *
* İngiliz yayın kuruluşu BBC’de Top Gear adlı programı sunan Jeremy Clarkson adlı sunucu her programda ağır espriler yapıyor.
Son esprisi şöyleydi:
“Meksika’nın Olimpiyat takımı yok. Çünkü koşan, atlayan, yüzen her Meksikalı ABD’ye kaçıyor.”