Gerçek liderlik tek bir çeşittir: İnsanlara yol gösterir; onları mecbur etmez. Onları dahil eder; zorlamaz...Bir liderin kendini önemsemesi kendini baltalayan bir şeydir.Liderliği göz kamaştırıcılık olarak değil, sorumluluk olarak görün. Başarı kadar başarısızlığın da sorumluluğunu kabul etmeye hazır olun.Gerçek lider kişisel isteklerini en başa değil en sona koyar.En iyi liderlik köklerini merhametten, iyiilikten, başkalarının iyiliği için hissedilen derin endişeden almaktadır.Liderlik hizmet almak değil hizmet vermektir.İnsanları sizin olmalarını istediğiniz şekilleri ile değil, oldukları halleriyle kabul ederek çalışın. Sadakat kazanmak için önce kendiniz sadık biri olun.Kendinize bağlı insanları susturmakla bir şey kazanamazsınız.Girişim ruhunu öldüreceği için çok fazla kural koymayın.İnsanlardan onların size vermeye gönüllü oldukları kadar otoriteyi kabul edin.Kendinizin yapmaya hevesli olmadığı hiçbir işte başkalarını görevlendirmeyin.Eğer size karşı olumsuz duygular uyanırsa karşı saldırıya geçmeyin, duygular sakinleşene kadar bekleyin... Liderlik üzerine yeni bir kitap; "Destekleyici Liderlik Sanatı"... Yazan Donald Walters... Ganj Yayınları'ndan çıkan kitaptaki ilkelerden bazılarını gençlerin dikkatine sunalım... Yolsuzlukla mücadele için Başbakanlık bünyesinde süper yetkili bir kurul oluşturuluyormuş. Kurul Başkanlığı için de Ali Dibo düşünülebilir... Taksi şoförü soyadaşımız çıktı... Adı Şenol Aşık'mış... Yolda otobüs ve vapura yapılan yüzde 30 zamdan, işsizlikten, pahalılıktan konuşuyoruz. Şenol bıkkın ve sıkkın... Devamlı şikâyet ediyor... Biz de dalına basıyoruz:- İyi ama anketlerde Türk halkının yüzde 60'ı mutlu görünüyor...Şenol'dan yanıt:- Onlar "akü" reklamı yapıyor...(Akü deyince akla malum Mutlu aküleri gelir.) Mutlu vatandaş! Borsa operasyonunda iki Borsa dergisinden iki gazeteci de gözaltına alındı. Nasıl bir manipülasyon yaptılar bilmiyoruz. Ama bu işin zaman zaman uygulanan bir çeşidini biliyoruz... Aktaralım...Borsa dergisinde cuma günü: "Önümüzdeki hafta en çok prim yapacak hisse senetleri" diye bir takım hisse senetlerinin adları verilir. Dergide bunları yazan kişiler, o kâğıtlardan bol miktarda satın alır. Hafta başında borsa açılınca o kâğıtlar en az yüzde 10 prim yapar. Cuma günü alınan kâğıtlar pazartesi sabahı satılır, yüzde 10'lar cebe atılır... Manipülasyon... Bundan 19 yıl önce, 4 Şubat 1987 tarihinde sütunumuzda Yunanistan'ın İstanbul Başkonosolu Leonidas Chrysanthopoulos ile yapılan bir sohbeti yayımlamıştık... Arşivden arayıp bulduk. Bir sergide ayaküstü yapılan sohbette onu sıkıştırmışız:- Siz Yunanlıların İstanbul üzerinde gözü vardır...Cevap vermiş:- Belki 1960'lara kadar vardı. Şimdi yok öyle bir şey. İstanbul 8 milyon nüfuslu bir kent oldu. Biz İstanbul'u alsak 8 milyon kişiyi nasıl idare edeceğiz. Zaten bizim nüfus da 8 milyon gibi bir şey... ***Bir Yunanlının ağzından duyulması beklenmeyen bu sözlerin, Yunan Dışişleri Bakanlığı'na kadar gittiğini ve hoşnutsuzluk yarattığını duymuştuk... Leonidas sonraki yıllarda hayli başarılı bir diplomasi grafiği çizdi. Brüksel'de, Kanada'da, Ermenistan'da Büyükelçi olarak bulundu. Birkaç ay önce de Karadeniz İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği'ne seçildi. Leonidas hafta başında, teşkilatın merkezi olan İstinye'deki Müşir Fuat Paşa Yalısı'nda dostlarına, kadim arkadaşı gazeteci Gül Demir'le birlikte bir kokteyl verdi. Kendisini orada kutlama fırsatı bulduk. Bu göreve (Türkiye'nin de oyunu alarak) 3 yıl için seçilmişti. KEİT çok işler yapabilecek ama pek işlemeyen bir örgüt. Leonidas örgütü uykudan uyandırmak, çalıştırmak azminde görünüyordu... Kutluyor, başarılar diliyoruz... Leo bizimle Başbakan bugün Ordu'da. Şehrin 3 km dışında spor salonunda yandaşlarıyla buluşacak. Neden bir meydan mitingi yok? m.asik@milliyet.com.tr Fındık üreticisi bekliyordu oysa...