Başbakan Erdoğan, Balyoz operasyonunda tutuklanma ve salıverilmeler üzerine yorum yapıyor:
“Bu olaylar bizim HSYK ve Anayasa Mahkemesi değişikliğinde ne kadar haklı olduğumuzu gösterir” diyor... Bu sözlerle tahliye kararı veren yargıçları eleştiriyor...
Sanayi Bakanı Nihat Ergün Bursa’da konuşuyor:
“Çetenin nöbetçi hâkimi, savcısı var!”
O da tahliye kararı veren yargıçları eleştiriyor...
İktidar da tutuklamaların çoğalmasından medet umuyor gibi...
Gülhan Elmas arkadaşımız diyor ki:
AKP’nin elinde kendisine karşı darbe hazırlandığı yolunda gerçek kanıt olsaydı...
“Mağdur AKP” rolünü oynamak için davaları çoktan sonuçlandırmış olurdu.
Elde mahkeme kararı olsa “mağdur” oyunu çok daha etkili oynanır çünkü...
* * *
Balyoz savcılarının görevini değiştiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, operasyona müdahale gerekçelerini anlatırken şöyle diyor:
“Gözaltına alınması istenen subayların 78’i muvazzaf... Bunların 25’i amiral ve general rütbesinde... 15-20 kişi de emekliye ayrılmış subay, toplam 95 kişi... Böyle bir yakalama ve gözaltı kararının yol açacağı sonuçların iyi değerlendirilmesi gerekir.”
Başsavcı Cengiz Engin, 95 subayın birden tutuklanmasından ürkmüş. Haklı. Devlet sorumluluğu olan herkes 25’i general 78 subayın aynı anda tutuklanmasından korkar. Böyle bir olayın TSK içinde yaratacağı sarsıntıyı düşünür. TSK’ya karşı iç savaş açmış görüntüsü vermekten kaçınır... İktidarı yönetenler aynı endişeyi paylaşmıyor mu?
Yoksa olaylara hâkim mi değiller?
O zaman neden gaz veriyorlar?
Öyle bir anket...
Andy Ar adlı araştırma kuruluşu yaptığı anketi açıkladı...
Kuruluşun kimliği ve yapısı hakkında fikrimiz yok.
Bu ülkede yapılan anketlere de genelde inanmayız...
Ancak Andy’nin bulguları Türk halkının doğasına uygun!
Örneğin... Ankete göre:
Anayasa değişikliğinin içeriğinden haberdar olmayanların oranı yüzde 59.5’tir.
Paketin “içeriğini incelediğini ifade eden” vatandaşların oranı yüzde 15.2...
Buna rağmen pakete “EVET” oyu kullanacak vatandaşların oranı yüzde 48.6’dır.
“Kararsız”lar da eklenince paketin referandumdan geçme oranı yüzde 60’ı buluyor...
* * *
Olur mu ? Olur...
Ülkenin aydınları içinde ne olduğunu bilmedikleri açılım paketlerine gözü kapalı destek verirse...
Halkın demokrasiyi ortadan kaldıracak anayasa paketine içini okumadan “evet” oyu vermesine neden şaşırmalı?
Hükümetin İsrail’e karşı Gazze’deki Müslümanları savunmasını doğru buluyoruz. Ancak haklı çıkmanız için dış politikanızın tutarlı olması lazım.
Ne diyor adam:
- Irak’ta binlerce insan bombalarla öldürülürken sizlerden hiç protesto sesi duymadık...
Ne yanıt vereceksiniz?
Hikâye
Vapurda gazete okurken yanımızda oturan ve sonradan emekli işçi olduğunu öğrendiğimiz arkadaş mırıldandı. Dönüp baktık. Önümüzdeki gazetedeki yazarı işaret ederek:
- Çok cesur konuşuyor abi, dedi, bizim aklımızdan geçenleri seslendiriyor...
Ekledi:
- Böyle giderse içeri atacaklar...
Merak ettik:
- Onu attıklarında sen ne yapacaksın?
- Polis beni çok içeri attı, dedi, çok dayak yedim, kimse yardıma gelmedi...
Hikâye bu kadar...
Soru: AİHM’de Rusya’dan sonra en çok dava kaybeden ülkeyiz...
Bu durumdan kurtulmanın en kestirme yolu nedir?
Yanıt: AİHM üyelerini de Abdullah Gül’ün ataması...
Haldun Ertem
Ümit
Yazar Ümit Kaftancıoğlu’nun katlinin 30. yılındayız... Asıl adı Garip Tatar idi. Ardahan’ın Saskara köyünde doğdu. Kendi kendini yetiştirdi. Cilavuz Köy Enstitüsü’nü bitirdikten sonra Mardin’in Derik ilçesinde ilkokul öğretmenliği yaptı. Dönemeç adlı hikâyesiyle, 1970 TRT Büyük Ödülü’nü aldı. Yiğit bir aydın ve soylu bir yazardı. Kaftancıoğlu 11 Nisan 1980’de evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Yarın saat 19.00 da Bakırköy’de Yunus Emre Kültür Merkezi’nde anılıyor Kaftancıoğlu... Öykü ödülleri dağıtılacak, Mazlum Çimen ve Mürsel Sinan müzik dinletisi sunacak.
Saygıyla anıyoruz...
Hilmi Özkök’ün askeri lisedeki lakabı ‘köstebek’ imiş.
Daha o yaşlarda loş ışığı seviyormuş demek ki!
Fahrettin Fidan
Çavuş
Profesör İbrahim Kaboğlu BirGün gazetesinde ilginç bir iddiada bulunmuştu. Fransız medyasına dayanarak, Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne Başkan seçilmesini Ruslara nükleer santral izni verilmesine bağladığını yazmıştı. Biz de sizlere aktardık.
Mevlut Çavuşoğlu aradı. Kendisine Rusya ile birlikte 40 ülke temsilcisinin daha oy verdiğini, başkan seçilmesinde bir nükleer santral pazarlığının kesinlikle söz konusu olmadığını kaydetti. İnandırıcı bulduk. İletiyoruz...