"Demokrasi" şemsiyesi altında Amerika'nın "Ilımlı İslam" projesine hizmet eden sözde demokratlar, son yıllarda yukarıdaki şablonu elden bırakmıyorlar.Atatürk'ün yaşadığı dönemin koşullarını hiç kale almadan O'nu bir kalıba oturtuyor, "Laik Cumhuriyet"i savunan herkesi aynı kalıba sokuyorlar.Peki Atatürk gerçekten onların tarif ettiği kişi midir? Aşağıda size Atatürk tarafından kaleme alınmış ve 1930 yılı sonrasında okullarda okutulmuş, "Medeni Bilgiler" kitabından ( Örgün Yayınevi) iki paragraf sunuyoruz. Buyurun değenlendirmenizi yapınız:"Bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi temeline dayanan bir devlettir. Demokrasi ise, temel olarak siyasal niteliktedir; düşünseldir, bireycidir, eşitlikçidir.""İlke olarak, devlet bireyin yerine geçmemelidir. Fakat 'bireyin gelişmesi için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır.' Bir de bireyin kişisel etkinliği ekonomik ilerlemenin ana kaynağı olarak kalmalıdır. Bireylerin gelişmesine engel olmamak, onların her açıdan olduğu gibi, özellikle ekonomik alandaki özgürlüğü ve girişimleri önünde, devletin kendi çalışmasıyla bir engel oluşturmaması, demokrasi ilkesinin en önemli temelidir. O halde diyebiliriz ki, bireylerin gelişmesinin, engel karşısında kalmaya başladığı nokta, devlet etkinliğinin sınırını oluşturur." Atatürk devletçidir, tek particidir, antidemokrattır, diktatördür... Atatürk'ün izinden gidenler militaristtir, statükocudur. Biz, BABA'yı 76 yaşında genç değil diye emekli ettik ama; Vatikan, 78 yaşındaki Kardinal'i genç diye PAPA seçti... Önceki gece televizyonda Ermeni tarihçi Levon Dabağyan'ı izliyoruz. Meclis'teki konuşmasında kendisini "Türk Ermenisi" diye takdim etmiş. Yanındaki iki Ermeni yazar, "Türkiyeli Ermeni" demedi diye onunla aynı minibüse binmemişler. Dün Hürriyet yazdı. O yazarlardan biri, Hrant Dink, Berlin'de Ermeni sempozyumuna katılmış. Sempozyumda farklı muamele görmüşler. Hrant Dink, "Bizi Ermeni değil Türk olarak görüyorlar" diye tepki göstermiş. Yani dışardan da onlara "Türk Ermenisi" diye bakıyorlar. Kader işte!.. Dabağyan'ı dinle Denizli'de bir Alevi - Sünni tartışması başladı... Sebebi mi? Denizli'nin Bekilli ilçesinde AKP İlçe Başkanı Mustafa Kırlı'nın başkanı olduğu kooperatif, şarap üretimine başlıyor... Şaraba marka olarak "Zülfikar" uygun görülüyor. Hacı Bektaş Derneği Şube Başkanı Hasan Erdem kızıyor, 'Zülfikar'ın Hazreti Ali'nin kılıcı olduğunu anımsatarak, Mustafa Kırlı'yı AKP İl Başkanlığı'na şikâyet ediyor. Kırlı ise, Alevilerin tepkisine rağmen markada ısrarlı... Görün bu ülke neler tartışıyor! Bekilli'de tartışma... Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Harp Akademileri Komutanlığı'ndaki konuşmasında, demokrasiye inanan yurttaşların hükümetten duymak isteyip bir türlü duyamadıklarını dile getirdi... Dedi ki:- Jeopolitik konumu nedeniyle, bu proje (Büyük Ortadoğu Projesi) ile birlikte Türkiye'nin adı da anılmaktadır. Bir kısım çevreler Türkiye'yi bu projede ılımlı İslam modeli bir ülke olarak tanımlamak istediler. Türkiye'nin nüfusunun yüzde 99'a yakın bölümü Müslüman'dır ancak Türkiye; laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye, ne bir İslam devleti ne de İslam ülkesidir. Türkiye'yi model olarak göstererek; nüfusun büyük bir bölümü Müslüman olan ülkelerin kolaylıkla demokratik bir yapıya dönüşebileceği sonucunu çıkarmak yanıltıcı olabilir.Genelkurmay Başkanı, "laiklik olmadan demokrasi olmayacağını" vurgulayarak devam ediyor:- Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin kilit taşıdır. Türkiye, bu nitelikleriyle "Türkiye Cumhuriyeti" olarak model gösterilebilir. Ancak başka ülkelerin kabul edeceği bir ılımlı İslam devleti modeline dönüştürülmek istenmesi halinde, bu yaklaşıma ulusça karşı çıkılacağı asla gözden kaçırılmamalıdır.Bu sözlerin muhatabı ABD ve Türkiye'deki uzantısı AKP'dir... Tabii AKP'yi demokrat ve değişimci... Laikleri ise "statükocu" diye niteleyerek "ılımlı İslam" projesine su taşıyan sözde demokratlar da..."Laiklik olmadan demokrasi olmaz..." Bu gerçeği anlamakta hayli geç kaldık... Hâlâ tersini deniyoruz... Özkök'ün anlattığı Başbakan Erdoğan diyor ki: "Derin devleti yalnızca emekli siyasetçiler tartışıyor" * * * N'apsınlar, o yaştan sonra tenis oynayacak değiller ya... İstanbul'un bazı bölgeleri yılda 5 - 6 santim çöküyormuş. Aşırı kalabalık yüzündendir... m.asik@milliyet.com.tr