Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

AKP’li muhtelif ağızlardan ifade edilen gerçeği Cumhurbaşkanı Erdoğan da dile getirdi... TRT’de Nasuhi Güngör’ün sorularını yanıtlayan Erdoğan “Çözüm süreci içerisinde valilerin, verilen talimat doğrultusunda operasyonlara girmediklerini, PKK’nın kendine çekidüzen vermesini beklediklerini” söyledi. Çözüm sürecinde PKK’nın ne yaptığını Cemil Bayık 31 Ağustos 2015’te yayımlanan Foreign Policy dergisinde şöyle anlatıyordu:

“Bütün bölgede politik hakimiyeti genişletmek için çalıştık. Gençlerden oluşan sivil görünümlü milis yapıyı organize ettik ve silahlandırdık”

Haberin Devamı

PKK’nın o süreçteki icraatını AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’ndan da dinleyelim:

“PKK bütün bölgeyi, işadamlarını haraca bağladı, vergi daireleri kurdu, asayiş birimleri kurdu, mahkemeler kurdu. Çözüm sürecinde bölgede paralel devlet gibi yapılandı.”

Tayyip Erdoğan’ın TRT’deki dikkat çekici kimi sözleri de şunlardı:

- Çözüm süreci şu anda dolapta. Olumlu gelişmeleri yakaladığımız zaman kaldığı yerden neden devam etmesin...

Militanlarımızı geri çekeceğiz deyip çekmeyen, çözüm sürecini bölgede paralel devlet oluşturmak için kullanan PKK, yeni bir çözüm sürecinde dürüst davranır, silah bırakır mı? Paralel devlet inşasından vaz geçer mi? Neden vazgeçer?

Bu sorulara mantıklı yanıtlar oluşturmak gerekir.

SEÇ

Metropoll Araştırma Şirketi sahibi Prof. Dr. Özer Sencar’ın, 1 Kasım seçimine ilişkin görüşleri:
- Açıkçası ben 1 Kasım gecesi, 7 Haziran gecesinden çok farklı bir tablo beklemiyorum. Eylül başında yaptığımız araştırmaya göre, AKP oyları yüzde 41-42 bandında seyrediyor. AKP için son 3 ayda değişen bir şey yok gibi. Geçen aya kadar yüzde 25 civarında olan CHP oyları ise koalisyon görüşmelerinde takındığı pozitif tutum nedeniyle eylül ayında yüzde 27.3’lere çıktı. MHP oylarında ise 7 Haziran’a göre 1 puan azalma var. HDP son terör saldırılarıyla birlikte tekrar yüzde 13 seviyesine geriledi. Şu an için bir baraj sorunu görünmüyor. Özetle seçim sonrası ufukta tekrar seçim görünüyor.
“Açılım, çözüm süreci, barış süreci” gibi yanlış politikalardan vazgeçmenin ilk adımı yıllardır yürütülen bu yanlış politikalarla ilgili öz eleştiride bulunmaktır…
Akif Kökçe
PASO
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal; öğretmen ve öğrencilerin, toplu taşıma araçlarından indirimli yararlanması için kullandıkları pasoların sadece alındığı şehirde değil tüm şehirlerde geçerli olması için kanun teklifi verdi. Mahmut Tanal tatillerde ailesinin yanına giden öğrencilerin okuduğu ilde aldığı pasoyu kullanamadığını hatırlattı. Buna karşılık bir engelli veya yaşlı yurttaş, bir ilde yararlandığı indirim avantajından bir başka ilde de yararlanıyor.
Öğrencilerin toplu taşıma araçlarını daha çok kullanması ülke adına dezavantaj değil avantajdır. Öğrenciye yapılacak indirim son tahlilde ülkenin yarınlarına yatırımdır.
Tanal’ın teklifi yerindedir...
Namı yürütmek!
CHP, 1 Kasım’da yapılacak seçimde 7 Haziran’daki milletvekili sıralamasını büyük ölçüde aynen koruyacak. Bu durumda akla şu soru geliyor;
-7 Haziran’da pek çok aday kendilerine listelerin seçilemeyecek noktalarında yer bulabilmişti. Seçilme şansı olmayan bu adaylar, aynı sıralar için şimdi tekrar beşer bin lira bağışta bulunarak başvuruda bulunurlar mı? Bunun mantığı var mı? Yok ise, CHP pek çok bölgede seçime eksik adayla girme durumunda mı kalacak? Genel Merkez’de görevli dostumuz, böyle bir şeyin pek sözkonusu olmayacağı görüşünde. Nedenini anlatırken dedi ki:
“İki temel sebepten dolayı olmaz. Birincisi; seçilemeyecek sıradayım diye yeniden başvuru yapmayan adayın partililiği tartışılır hale gelir. Dolayısıyla bir dahaki seçimlerde aday olması zorlaşır. 5 bin lira için kimsenin bu şekilde dışlanmayı göze alamayacağını düşünüyorum. İkinci sebebe gelince; 5 bin lira için ikinci kez başvuru yapmayanlar olsa bile listeler eksik kalmaz. Çünkü pek çok partilimiz, seçilmeyeceğini bile bile aday olur. Seçilemeyecek yere aday olmak gelecek için hiç de fena olmayan bir yatırımdır.”