Mudanya Mütarekesi’nin 86. yılı geçen pazar günü Mudanya’da kutlandı. Törende Atatürk fotoğrafı yoktu. 3 CHP milletvekiline karşılık AKP’den milletvekili hazır bulunmadı. ADD üyeleri hem tören alanına Atatürk resmi getirdiler hem Bursa Valisi Şerafettin Harput’a bir Azerbaycan bayrağı takdim ettiler. Mütarekeyi İsmet İnönü imzalamıştı... Buna rağmen CHP milletvekillerine konuşma imkânı verilmedi. En ilginci... Törendeki folklor ekibinin sürekli Yunan oyunları oynamasıydı. CHP Milletvekili Onur Öymen manzarayı:
- Galiba savaşı Yunanistan kazansaydı ortaya çıkacak manzarayı canlandırıyorlar, diye yorumladı...
Cem Uzan, Fransa’ya sığınmış. İyi yapmış... Açsın bir ekmek arası döner dükkânı, iktidar baskısı falan yaşamadan rahatça keyfine baksın...
Haldun Ertem
Bu akşamki maçın sonucu ne olur?
Türkiye sahadan, Ermenistan masadan galibiyetle ayrılır...
Akif Kökçe
Ahlakçı hekim!
Efendi bir sanatçı olarak bilinen Timuçin Esen’in bar çıkışında gazetecilerle tartışırken polislerce kelepçelenip karakola götürülmesi üzücü bir olaydı... Bu olayın bir hazin yanı daha var. Timuçin Esen Taksim İlkyardım’a götürülüyor. Burada karşısına çıktığı doktor:
- Sabahlara kadar çıkar gezerseniz böyle olur, diyor...
Esen bunun üzerine tıbbi müdahaleye izin vermiyor, Amerikan Hastanesi’ne gidiyor...
Ettiği Hipokrat yeminini unutmuş, asgari izan ve mantıktan yoksun bu hekim tıbbı nasıl uygulayacak? Acaba hastane başhekimi ne diyor bu konuda?
Ergenekon yargılamalarının devamını isteyen AB, Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun da kaldırılmasını istiyormuş.
AKP’yi, AB’yi, ABD’yi, IMF’yi, cemaati eleştirmek yasak, Atatürk’e, Türk Ordusu’na Türk milletine hakaret ve küfür etmek serbest...
Gülhan Elmas
Süpürme, kullan
İktidarın dış politikası nedir: “Sizin istediklerinizi yapmamı istiyorsanız içeride benim yaptıklarıma göz yumun...”
Bu politikanın kilometre taşlarından biri Cüneyd Zapsu’nun ABD’deki ünlü mesajıydı:
“Bizi deliğe süpürmeyin, kullanın...”
Bu mesaj iki anlam içeriyordu:
1- Siz isterseniz bizim iktidarı deliğe süpürebilirsiniz.
2- Süpürmeyip kullanmanız hem bizim, hem sizin çıkarınıza olur...
Karşı taraf bu öneriye uygun davranıyor. Ermeni ve Kürt açılımları da bizimkilerin karşı tarafa jesti oluyor...
Sırada Kıbrıs açılımı var.
Açılımlar neden peş peşe geldi, takvim neden sıkıştırıldı?
Çünkü bu iktidarın gitme ihtimaline karşılık Batı bir an önce alacaklarını almak istiyor. Acele o yüzden. Ama adımlar da birbirine dolaşıyor... Foyalar ortaya çıkıyor... İşi zor iktidarın...
Saptırmaca...
Hrant Dink’in öldürülmesinden bu yana 2 yıl 9 ay geçti... Davada ilerleme yok. Hrant Dink’in eşi Rakel Dink mahkemeye gönderdiği dilekçede, tetikçilerin arkasındaki karanlığın aydınlatılmasını istiyor:
“Devletin güvenlik ve istihbarattan sorumlu birimlerinin cinayette önemli rolü ve katkısı vardır” diyor...
Gökçer Tahincioğlu arkadaşımızın haberine göre Rakel Dink:
“Gelinen aşamada gerçek, çok güçlü ve çok derin bir irade tarafından karartılmakta, taleplerimiz mahkemenizce her seferinde sistemli bir şekilde reddedilmektedir” diye yakınıyor...
* * *
Dink ailesi tetiğin arkasında derin devletin bulunduğunu saptamış bulunuyor.
Kolları muhtemellen okyanus ötesine de uzanan bir derin ahtapot soruşturmanın ilerlemesini de engelliyor.
Arkadaşımız Nedim Şener’in “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitabı bütün bu karanlığa ışık tutuyor.
O yüzden olacak arkadaşımız 28 yıla varan hapis cezasıyla yargılanıyor.
Komik olan, bu ceza katil zanlıları için istenenden daha fazladır...
Yine komik olan Hrant Dink’in dostları denen grup içindeki bazı unsurlardır.
Dink aiesinin tespitiyle onların söylemi hiç uyuşmuyor.
Onların derdi adeta cinayeti saptırmak gibi görünüyor...
Dink ailesine sabır ve metanet diliyoruz...
Emniyet’e soru...
İstanbul’da taksiciler korsan taksiye karşı eylem yaparken, Milliyet eylemi destekliyor ama bazı haklı sorular da soruyor:
- Güzel havada müşteri kovalayıp, yağmurda adres seçen taksiye evet mi?
- Yüksek sesle müzik çalıp, arabada sigara içen şoföre evet mi?
- İçi leş gibi, hızlı giden, hurdası çıkmış taksiye evet mi?
- Turisti kandıran, trafik kurallarını hiçe sayan taksiye evet mi?
Biz bunlara Valilik ve Emniyet’e yönelik birkaç soru eklemek istiyoruz:
- Bütün bunları siz görmüyor musunuz? Neden göz yumuyorsunuz? Neden denetim görevinizi yapmıyorsunuz?