Bir siyasi çizgi saptamak... Ülkenin sorunlarına çözüm aramak... Projeler üretmek... İktidar alternatifi olarak kitlelere umut vermek... CHPnin yapması gereken ama yapmadığı budur...CHP, bu haliyle kendisine oy veren cumhuriyetçi, laik, ilerici, çağdaş, hayatını emeğiyle kazanan milyonlara ihanet halindedir... Ama bu yüzden kimse dertlenmemektedir. Çoğunluk için sıkıntıya girmeden, el cepte milletvekili rozetiyle dolaşmak daha hoş ve keyiflidir. Genel Başkanın tek çabası ise genel başkanlık koltuğunu altında tutmaktadır. İktidar onun için gereksiz bir risktir. O yüzden CHP otobüsünün direksiyonunda oturmakta ama aracı hareket ettirmemekte, sadece şoför mahallinde oturmanın keyfini sürmektedir...CHP şu anda demokrasinin bir hastalığıdır. Kendileri için keyifli, toplum için acılı bir hastalık... Gazetelerde kampanyalar... Türkiye muhalefetini arıyor... Neden? Çünkü CHP muhalefet partisi görevini yapamıyor. İktidar alternatifi kimliğini kazanamıyor. Koskoca parti, 171 milletvekiline rağmen bir köşe yazarı kadar etkili değil... Birkaç soru önergesi... Birkaç basın toplantısı... Genel Başkanın haftada bir yaptığı ve gazetelere iki paragrafı yansıyan sıradan bir konuşma... Onur Öymen, Mustafa Gazalcı, Haluk Koç, Kemal Anadol, Orhan Eraslan, Erdal Karademir gibi birkaç ismin kişisel çabası... Partinin göstermelik muhalefeti işte bunlardan ibarettir. ABDnin önceki başkanı Clinton döneminde, dünyadaki Amerikan karşıtlığı, neden bugünkü boyutlarda değildi? Çünkü, Clinton başka ülkelere değil, karşı cinslere hücum ediyordu. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezere Devlet Bakanı Beşir Atalayı Milli Eğitim Bakanı yapma önerisi götürdü. Sezer, öneriyi geri çevirdi. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yerinde kaldı. Şimdi ne olacak? Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Çelikle ilgili memnunsuzluk ve güvensizlik belirttiğine göre Bakanın istifa etmesi gerekmez mi? Bu güvensizlik eğitim camiasında otorite boşluğu yaratmaz mı? Yeni bir durum... Ömer Öngüt adlı tarikat şeyhi, hadislere dayanarak organ bağışının günah olduğunu iddia ediyor. Sabah gazetesine bu yönde bir tekzip yolluyor. Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, yargıçların laik hukuku tehlikeye sokan mahkeme kararını protesto ediyor. Haklı... Ama acaba basın laiklik konusunda yeterince duyarlı mı? Bunu dünkü sütunda soruyoruz. Ve peşinden Sabah gazetesinin 18 yazarının yazılarına göz atıyoruz. Hiçbirinde ne lakiliğe ne tekzibe ilişkin tek söz yok. Yalnız onların değil, basının genel tavrı bu. Cumhuriyet değerleri out... Laikliğin tekzibi... Almanya, benzeri görülmemiş bir gün yaşıyor. Tarihte görülmemiş önlemler alınıyor Ren - Mainz bölgesinde. 4 otoyol tamamen kapatıldı. Demiryolu trafiği kısıtlandı. Ren ve Main nehirlerinde trafik durduruldu. Okul ve daireler bugün kapalı. Mainz şehrinin tarihi merkezi boşaltıldı. Kentin hâkim noktalarına keskin nişancılar yerleştirildi; tepeden helikopterle tarama yapılacak. Rüsselsheimda Opel dahil birçok fabrika tatil ediliyor. Frankfurt havaalanı bir saat süreyle trafiğe kapatılıyor. Frankfurtun 60 kilometre çevresinde kesinlikle özel uçak uçmayacak. Alman savaş uçakları bir tehlike halinde harekete hazır şekilde bekleyecek. Frankfurt havaalanıyla Mainz arasında yüksek binaların tepesinde Amerikalı keskin nişancılar mevzilenecek. Almanyada böylece ilk kez yabancı koruma görevlileri silahlı görev yapacak.Mainzda Almanlar kimi caddelerden ancak kimlik kartı göstererek geçebilecek.Ne var, ne oluyor, diye sorarsanız? Başkan Bush bugün Almanyaya geliyor. Bu arada dikkati çeken bir ABD Başkanı için tarihte görülmemiş önlemlerin alınıyor olması...Zira Başkana karşı bir suikasttan dehşetli şekilde korkuluyor.Dünyada ABD Başkanına karşı öfke ve nefret doruktadır çünkü...Türk halkının ABDyi sevmemesi Dünyada Busha karşı gösterilen nefretin önemsiz bir parçasıdır. Amerika da bunu biliyor. Türk halkının kendilerini sevmemesi ABDnin derdi değil. ABDnin derdi, Türk halkını baskıyla ezip hükümetin altından bazı dayanakları çekerek korku vermek, karşılığında İncirliki almak, İran ve Suriyeye karşı Türkiyeyi kullanabilmektir.Bu noktada teslimiyetçiliğe kapılmayalım.İran ve Suriyeye karşı ABDyi memnun etmek Türkiyeye uzun dönemde büyük baş ağrıları verecektir. Bu tuzağa düşmeyelim. Almanyada alarm Kişi başına düşen doktor sayısının az olmasına karşılık, kişi başına düşen eczane sayısı en yüksek ülke olmamız neyin göstergesidir? Hapı yuttuğumuzun! m.asik@milliyet.com.tr
