Cumhurbaşkanı Gül , Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu’na harika atamalar yaptı! Yönetim Kurulu’na getirdiği beş isimden Zaman yazarı olan üçünün Atatürk’le ilgili çalışmaları olmadığı gibi Atatürkçülere açıkça karşıtlığı söz konusudur...
Bu harika atamalardan Mümtaz’er Türköne klasik bir Atatürk ve Cumhuriyet karşıtıdır. Atatürk’e cepheden saldırmamaya özen gösterirse de çevreden sert biçimde saldırır. Geçen yıl 7 Mayıs’ta Zaman’da şunları yazıyor:
“İnönü ve CHP’liler çok kuvvetle muhtemeldir ki Hitler hayranıydı. Ancak İnönü, daha çok Mussolini’nin Türkiye şartlarına uyan bir kopyasıydı. 1930’lu ve 40’lı yılların CHP’li faşistlerinin takip ettiği fikir ve eylem modeli İtalyan faşizmi, kişi kültü ise Mussolini’dir.”
* * *
“Geride bir dogma bırakmadığını ısrarla vurgulayan Atatürk’ün kendisi Atatürkçü değildi. Onun sağlığında üretilen Kemalizm ise İtalyan faşizmine derin bir hayranlık besleyen Cumhuriyet Halk Fırkası teorisyenlerinin eseridir. 1931 CHP Kurultayı’nda kabul edilen Kemalizm, faşist ideolojinin eyleme dayalı eklektik yapısını yansıtır...”
* * *
Türkiye’yi ikinci dünya savaşına sokmamak için Hitler ve Mussolini’ye karşı muazzam bir diplomasi savaşı veren İsmet İnönü yukardaki sözleri hak ediyor mu?
Abdullah Gül’e gelince... Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu 1995 yılında gazetelere geçen iki sözü çok çarpıcıdır...
- Cumhuriyet döneminin sonu geldi...
- İslam’a aykırı kanunlar kalkacak...
Beyefendinin Cumhuriyet ve demokrasiye bakışında aradan geçen yıllara rağmen değişme olup olmadığı yukarıda açıkça görülüyor...
Feysbuk cezaları
Zonguldak’ta PTT memuru İbrahim Damatoğlu, basında Başbakan Erdoğan ve hükümet aleyhinde yer alan yazıları facebook sayfasına koyduğu gerekçesiyle Ordu Gürgentepe’ye tayin edildi... Ayrıca maaş kesme ve kademe ilerlememe cezasına çarptırıldı. İktidar bir memurdan böylesine korkuyor!
Öte yandan geçenlerde Sözcü gazetesinde Mehmet Şehirli’nin köşesinde THY’nin kimi mensuplarının twitter mesajları yayımlandı.
Marka danışmanı Serdar Özer Öztürk, CHP üzerine analizler yapıyor:
“CHP köylü Gürsel Tekin, memur KK kıyafetlerini giyerek halkın karşısına çıktı ama olmadı.”
Serdar Bey kadın milletvekillerine de değiniyor: “Kadın milletvekili oranı yüzde 13.4’müş. Acaba bu oranın yüzde kaçı kız, yüzde kaçı kadın?”
THY Budapeşte müdürü Levent Arısoy’un, “Bir işkembe olsa da içsek. Şöyle bol sarmısaklı, sirkeli. Tuzlamadan. Burada bulma ihtimalim KK’nin Başbakan olma ihtimalinden az” şeklindeki tweeti’ne Serdar Bey cevabı yapıştırmış:
“Aynı mantıkla İstanbul’da çok iyi bir kaz ciğeri yeme şansımız KK’nin 23 Nisan’da başbakan olma ihtimalinden daha az diyebilir miyiz?”
THY Orta Avrupa Bölge Müdürü Ziya Taşkent... Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner’in istifasından sonra döktürüyor:
“O şimdi Işık’lar içinde bizi izliyor.”
Orgenerallere açıkça hakaret etmekten de geri durmuyor:
“Siz o Orgeneralleri Kor-ken görecektiniz.”
Pek çok mesaj bu doğrultuda...
Her biri iktidardan torpilli gençler twitter kanalıyla Taraf gazetesi gibi yayın yapıyor...
Zonguldak CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk Başbakan’a dün önergeyle sordu:
- Devlet memuruna AKP aleyhtarı ifade yasak AKP yanlısı yayın serbest öyle mi?
Maalesef öyle...
Sayın okurlar... Sadece iki gün izin rica ediyoruz...
Hafta başında buluşmak üzere...
Libo!
Araştırmalarının titizliği ile tanınan Economist Intelligence Unit tarafından birkaç gün önce yayımlanan “Democracy Index 2011” raporu bizim basında rağbet görmedi!
Türkiye bu indekse göre dünyada 88. sırada yer alıyor....
- Demokrasisi bizden daha iyi ülkelerin bazıları şunlar:
Bulgaristan (52), Hırvatistan (53), Surinam (54), Mali (63), Namibia (68), Moğolistan (69), Zambia (71), Guyana (77), Bangladeş (83).
Sıralamayı belirleyen endeks, 5 alt kriterin birleştirilmesinden oluşuyor. Beş alt kriterin şu ikisinde notumuz aşırı düşük:
- Katılımcılık: 10 üzerinden 3.89
- Sivil Özgürlükler (civil liberties) : 10 üzerinden 4.71
CHP Milletvekili Osman Coşkunoğlu diyor ki:
- Ülkemizde “liberal” geçinenlerin ve AKP’nin “ileri demokrasi”sini övenlerin bu not karşısında hemen susması gerekir; ama, sanmıyorum. Atatürk dönemindeki özgürlükleri eleştirenlerin, bugün bazı Afrika ülkelerinden ve Bangladeş’ten beter durumda olmamızı görmezden gelmeleri, üstelik aydın diye geçinmeleri dehşet verici!
(http://www.eiu.com/public/topical_report.aspx?campaignid=DemocracyIndex2011)
Uzun süredir bölünmeye alışmış
biz Türkler arasında geçici de olsa birlik ve beraberliği sağladığı için Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye teşekkür ederiz...
Haldun Ertem
Tahrir
Bağımsız dış politika derken aklıma geldi, Tahrir Meydanı’nda Mübarek’e karşı eylem yapanlara çok belirgin bir şiddet uygulanmadığı halde hükümetimiz her gün Mübarek’i kınayıp görevden çekilmesini istiyordu. Mübarek gitti, bu defa yeni yönetime karşı Tahrir’de toplananlara yapılan müdahalelerde yaklaşık 50 kişi öldü bizden çıt yok. Acaba kınamak için ne bekliyoruz? Bir yerden talimat mı?
Kaan Korkmaz
Abdullah Gül, Atatürk karşıtlarını Atatürk kurumuna atamış.
Kurumu kapatamayınca çözüm olarak bunu bulmuş demek!
Fahrettin Fidan