Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Diyarbakır’a geldi. Kendisine sıcak bir karşılama yapıldı. Roth’un bu kaçıncı Güneydoğu gezisidir... Bir diyelim yirminci, siz deyin ellinci... Her seferinde ilgi alanları Kürtlerdir. Okurumuz bu bağlamda merak etmiş, soruyor:
- Yeşiller partisi adı üstünde çevrecilerin partisidir... Almanya’da öncelikle çevre sorunlarının çözümü için çalışırlar. Ancak Türkiye’de ne nükleer santrala karşı bir tavır alırlar, ne madencilerin ormanları tahrip etmesiyle, ne yeşil vadilerin HES santrallarıyla yok edilmesiyle ilgilenirler. Bütün mesailerini insan hakları adı altında Kürt meselesine ayırırlar.
Yeşiller Partisi’nin evrensel ilkeleri yok mudur? Çevreye ilgileri Almanya ile mi sınırlıdır? Neden Türkiye’de (veya bölgede) çevrenin duman edilmesiyle ilgili değildirler? Rastlarsak Bayan Roth’a soracağız!

Haberin Devamı

Anayasanın dili...
Dil Derneği, anayasa taslağını dil yönünden incelemiş...
Başkan Sevgi Özel haklı olarak önce şu uyarıyı yapıyor:
“Anayasa, Türkçenin anlatım olanaklarını yansıtan, tek bir anlatım ve yazım yanlışı taşımayacak bir metin olmalıdır...”
Taslakta gördükleri sakatlıklar mı?
- Adı “anayasa” olan bir metinde sıklıkla “kanun” sözcüğü kullanılıyor, “Anayasa, anayasal” denebiliyorsa, “yasa, yasal” da denilmelidir.
Kimi bileşik sözcüklerin “yükseköğretim - yüksek öğretim” gibi bir yerde ayrı, başka yerde bileşik olması; “yurtdışı, toplusözleşme” gibi bileşik sözcüklerin ayrı yazılması; “hürriyet - özgürlük; fiil- eylem; siyasî- siyasal; müfettiş - denetçi” gibi sözcüklerin kâh birinin kâh ötekinin kullanılması söz konusudur. Taslaktaki “20’inci” kullanımı yanlıştır, doğrusu “20’nci” olmalıdır. Aralarına başka sayıların girmesi olanaksız olan “ondokuz, onbeş, kırkbeş” gibi bileşik yazımlar da yanlıştır.

Santral fiyatı!
Profesör İbrahim Kaboğlu. BirGün gazetesinde kendisiyle yapılan röportajda ilginç bulduğumuz bir noktaya değiniyor... Hatırlarsınız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı seçilmesi hükümetçe büyük başarı olarak yansıtılmıştı. Prof. Kaboğlu diyor ki:
“La Figaro ya da Le Monde gazetelerinden birinde Çavuşoğlu’nun Rusya’nın desteğiyle seçildiğini okudum. Burada, Türkiye Rusya’ya , “Beni orada destekle ben de sana nükleer santral ihalesini vereceğim” diye mesaj veriyor ve ister istemez Rusya da destek oluyor..”
Çavuşoğlu’nun başkanlığı bu kadar pahalıya mı alındı? İlginç...

Haberin Devamı

İzmir’i kim yaktı?
Son günlerin en büyük tartışma konularından biri malum; İzmir’i kim yaktı? Yunanlılar mı? Ermeniler mi? Türkler mi? Arkadaşımız Fahrettin Fidan bu kritik konuya şöyle yaklaşıyor:
”Bence İzmir’i yaksa yaksa Ergenekoncular yakmıştır! Bu olayı Ergenekon dosyasına ekleyebilirsek hem Ermeniler ve Yunanlılar ile dostluğu bozmayız, hem de kendimizi bu işten sıyırmış oluruz. Fırsatı kaçırmayalım! “

İlginç
Eğer anayasa teklifi TBMM’de 330 ile 367 arası oyla kabul edilirse referanduma götürülecek. CHP Cumhurbaşkanı imzasını attığı anda, henüz referanduma gidilmeden, değişiklikleri Anayasa Mahkemesi’ne götürerek yürütmeyi durdurma isteyecek. Ahmet Necdet Sezer referandum öncesi Anayasa Mahkemesi’ne gidilemeyeceğini söylüyor. CHP’li Hakkı Süha Okay ise geçmişte gidildiği iddiasında. Süha Okay bu arada ortaya çıkabilecek ilginç bir durumu bize telefonda fısıldadı:
- Anayasa Mahkemesi’ne maddelerin tümü için değil, bazıları için başvurabiliriz. Bu durumda mahkeme lehte karar verirse o maddelerin yürütmesi durdurulur, diğerleri geçer. Diyelim ki 5 maddenin durdurulmasını istedik, Mahkeme de bunu kabul etti, diğerleri için yine referandum yapılır...

Haberin Devamı

Bakan Hayati Yazıcı’dan vecize: “Herkes kendi alanında yumurtlasın.”
O zaman niye yargının kümesine girmeye çalışıyorlar ki?..
Haldun Ertem

Korku
Okurumuz İlgi Bilge aktarıyor...
Arkadaşı olan genç hanım bir kitapçıdan Tuncay Özkan’ın son çıkan kitaplarını almış...
Birinin adı “Danıştay Cinayeti”, diğerininki “Çook Gizli Örgüt Nasıl Kurulur?”muş...
Ücretini nakit parayla ödemiş...
Arkadaşı bu olayı anlatırken utanarak demiş ki:
- Kitapların bedelini kredi kartıyla ödeyecektim ama korktum, peşin ödedim...
Kitapları satın alanların izlenebileceğini düşünmüş hanım okur...
İz bırakmamak için kart değil nakit kullanmış.
Görünüz korku toplumunda korkular hangi düzeyde...

İktidar Ankara’ya gelen TEKEL işçileri için “Onlar işçi değil, terörist” diyor.
Valla terörist olsalar Habur’da olduğu gibi dayakla değil, törenle karşılanırlardı...
Gülhan Elmas

Tekelci
Çekmeköy Mehmetçik Lisesi’nde TEKEL direnişini desteklemek amacıyla oturma eylemi yapan 24 öğrenciye tasdikname verildiğini, bu öğrencilerin durumunun il disiplin kurulunda görüşüleceğini bildirmiştik. Önceki gün bu toplantı gerçekleşti. Ancak dosyalarda eksiklik bulunduğu için il disiplin kurulu konunun okul disiplin kurulunda tekrar ele alınmasına karar verdi.
Okul disiplin kurulunun cezayı indirmesi bekleniyor.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, öğrencilerin halen derslere devam ettiklerini bildirdi. Sayın Müdür, söz arasında; soran, sorgulayan, itiraz eden, kendine güvenen bir gençlik yaratmayı hedeflediklerini de belirtti ki, bu tutum bize gelecek için umut verdi.