Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı M. Ali Şahini kutlamayı unutmayalım. "En doğru"yu o söyledi: "Olimpiyatlarda başarısızdık..."70 milyonluk ülke, 3ü halterden topu topu 10 madalya mı almalıydı?Kimi babalar vardır... Evini terk eder. Eşini çocuklarını arayıp sormaz... Yıllar sonra çocuklarından birinin zengin olduğunu duyunca "Ben senin babanım yavrum" diye çıkagelir, para dilenir...İşte biz sporda milletçe öyleyiz...Sporcu kendi çabasıyla bir yerlere gelene kadar kimse yüzüne bakmıyor. Ne zaman ki sporcunun madalya umudu doğuyor. Ulus sıraya giriyor:- Senden zafer bekliyoruz yavrum. 70 milyon senin için dua ediyor. Vatan millet senden madalya bekliyor. Vur yavrum, altın için vur.Sırtına 70 milyonun yükü binen sporcuda motivasyon mu kalır? 17 yaşındaki boksörümüz o yüzden gümüş madalya aldığı için sevinemedi, kahroldu.***TRTyi de kutlayalım... Güven Göktaş, Hüseyin Başaran, Avni Küpeli başta olmak üzere tüm TRT spikerleri olimpiyatları bize ustaca naklettiler...Atletizm alanında Türkiyenin bir numaralı spikeri olan Güven Göktaşa Hıncal Uluçun sütununda yönelttiği saldırı ise tek kelimeyle utanç vericiydi... Olimpiyatların açılışı da kapanışı da daha önceki olimpiyatlara göre daha görkemliydi. Organizasyon aksamadı. Yunanistanı yedisinden yetmişine, bu büyük başarıdan dolayı kutlayalım. Dünya Barış Gününde, Irak halkının emperyalizme karşı direnmesi bile suç. Irakta iki Fransız gazeteciyi kaçıran İslam Ordusu adlı örgüt, türban yasağının 48 saat içinde kaldırılmasını şart koştu. Fransız hükümeti boyun eğmedi. Müslüman örgütleri yanına alıp teröristlere meydan okudu. Fransada müslüman ile hıristiyan teröre karşı el ele verdi.Irakta iki günün biri şoförlerimiz, mühendislerimiz kaçırılıyor. Öldürülüyor. Ne hükümetten, ne halktan, ne örgütlerden güçlü protesto yok. Hükümet "yok"ları oynuyor. Başbakan Erdoğan "Iraktaki firmalar önlem alsın" diye topu başkasına atıyor. Bizden de işte bu kadar... Fransa Türkiye farkı Yargıtay mensubu okurumuz medyanın "Yargıtay - MİT - Çakıcı" üçgeni deyiminden çok rahatsız olduğunu yazıyor:- Yargıtay önüne gelen davayı Çakıcı aleyhine bozdu...- Karar Yargıtaydan gecikmeksizin çıktı...- Yargıtay Başkanı kararı hiçbir şekilde etkilemedi...Okurumuz ekliyor:- Üçgen yok, üzerinde Çakıcının kaçışından sorumlu devlet kurumlarının yer aldığı bir düz çizgi var... Ankarada üçgen yok Anayasa Mahkemesinin "kadın - erkek arasındaki eşitliğe aykırı olduğu" gerekçesiyle iptal ettiği, yerine yeni düzenleme yapılmadığı için bugün suç sayılmayan zina yeniden suç sayılsın mı, sayılmasın mı? Yeni Ceza Yasasına böyle bir hüküm konsun mu, konmasın mı? CHP ve kadın örgütlerine göre "Hayır, konmasın", AKPye göre "Evet, konsun." Adalet Bakanı Cemil Çiçek konulmasını:"Çünkü toplumsal beklenti de bu yönde" diye savunuyor.Peki CHP (ahlaksızlıkla suçlanma pahasına) zinanın suç sayılmasına neden karşı çıkıyor? Adalet Komisyonu üyesi Niğde Milletvekili Orhan Eraslanın yanıtı:- Zina, eşlerden herhangi birinin diğerine sadakat borcunu yerine getirmeyerek karşı cinsle tam cinsel ilişkiye girmesidir. Eğer zinayı yeniden suç sayacaksak Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesini dikkate almamız, yani ya iki tarafa aynı cezayı öngörmemiz ya da hiç ceza öngörmememiz gerekir. Biz, eğer zina mutlaka suç sayılacaksa, iki tarafa eşit cezaya evet diyoruz. Ama AKP bunu asla kabul etmez. - Neden? - Çünkü o zaman imam nikâhıyla ikinci bir eş almış binlerce kişiye hapis yolu görünür. Yetmedi. Diyelim bir savcı, evli birini karşı cinsten birinin evinden çıkarken gördü. İsterse, zina yapmış olabilirler gerekçesiyle bunları muayeneye sevk edebilir. Kaldı ki hukukumuzu uyumlaştırmaya çalıştığımız ABde böyle bir suç yoktur. Evli birinin karşı cinsle ilişkiye girmesi sadece boşanma sebebidir.- Adalet Bakanı Cemil Çiçek bunları bilmiyor mu?- Bilmez olur mu, bal gibi biliyor. Ama aklınca politika yapıyor. Kendilerini ahlaktan yana, bizi de ahlaksız olarak göstermek istiyor. Ucuz politika. m.asik@milliyet.com.tr Zina politikası