Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kurultay sonrası CHP’de gözümüze çarpanları yazmaya devam edelim...
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmalarında sürekli emekliler üzerinde duruyor... Oysa Türkiye’nin onlarca kritik sorunu var. Örneğin gençlerin önündeki engeller... Yazboz tahtasına dönen eğitim... Üniversite sınavları... Diplomalı işsizlik... İnternet yasakları...vs... CHP her kesimin sorunundan haberdar olduğunu, çözüm düşündüğünü sergilemek zorunda.
Geliyoruz parti içindeki en önemli meseleye... Önder Sav sorununa...
Önder Sav, “Ege’de Son Söz” gazetesine verdiği üç gün süren röportajda yeni dönemde siyasete nasıl baktığını geniş şekilde açıkladı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlık koltuğuna kendisinin oturttuğunu pek de tevazuya gerek duymadan anlattı.
Düne kadar birlikte görev yaptığı ama şimdi arkasını döndüğü Baykalcıların “tasfiye”sini dile getirdi...
Tasfiye dikta yönetiminde olur. Demokraside tasfiye değil, nöbet değişimi olur. Ancak Önder Bey böyle ince düşünmüyor. Parti Meclisi ve MYK’ya Baykalcıların alınmaması bir yana... Baykalcı Samsun il yönetimi istifa etti, Ağrı görevden alındı. Tasfiye sürüyor. Ve anlaşılan sürecek. Şu anda Önder Sav tarafından beğenilmeyen kim varsa parti içinde kendisi için gelecek görmüyor. Bir siyasetçinin geleceğini Önder Sav’ın iki dudağının arasında görmesi elbet onu huzursuz ediyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan beklenen Önder Sav’ın tek seçici kimliğine son vermesi, parti içi meselelere ağırlık koyması, liderliğini bütün partiye hissettirmesi.
Aksi takdirde hizipçilik hortlayacaktır.


Harvard geyiği...
Cumhurbaşkanı Gül’ün oğlu Mehmet Emre Gül ABD’de girdiği sınavlarda üstün başarı göstererek dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi’nde eğitim hakkı kazandı. Gül’e Harvard’ın dışında Columbia, Winston, Chicago ve MIT’den de teklif geldi. Mehmet Emre, SAT (Scholastic Aptitute Test) sınavında 800 üzerinden 800 puan alarak ulaşılması zor bir rekora imza attı.”
Bu haber hem televizyonlarda ballandırıldı hem gazetelere manşet oldu. Aslında haber balon... Odatv’de Barış Pehlivan anlattı içyüzünü. Dedi ki:
“SAT (Scholastic Aptitude Test - Eğitim Yetenek Testi), Amerika’da üniversite eğitimi almak isteyenlerin girmesi gereken bir sınav. Bu sınavın Türkiye’deki üniversiteye giriş sınavlarından çok daha kolay olduğunu hangi uzman eğitimciye sorsanız, öğrenebilirsiniz. Kurumun resmi sitesinde yayımlanan istatistiğe göre; SAT’ın matematik bölümünden 2009 yılında 800 puanı alan kişi sayısı; 10 Bin 52 kişi...”
Harvand’a girmek için SAT’tan 800 puan almak yetmiyor, iyi bir referans gerekiyormuş. Emre Gül’ün en büyük avantajı babasının mevkii olacak...
* * *
Gelelim sadede... AKP 8 yıldır iktidarda... Okulları düzeltmek, eğitim düzeyini yükseltmek için bütün fırsatlar 8 yıldır elindeydi. Peki neden hükümet devlet okullarını (hatta özelleri) iyi öğrenci yetiştiren kurumlar haline getiremedi de iktidar üyeleri çocuklarını hep ABD’de okutuyor?
Fıkralarda öğle yemeğini başka lokantada yiyen lokanta patronu hicvedilir. İktidardakilerin o lokantacıdan farkı ne?

Haberin Devamı



Somali
Karya Denizcilik şirketine ait Frigia adlı gemi yaklaşık 98 gün önce Somalili korsanlar (mafya da diyebiliriz) tarafından kaçırıldı... Gemide bulunan 21 mürettebattan 19’u Türk; 2’si Ukraynalı idi.
Korsanların eline düşen mürettebatın aileleri endişeler içinde bekliyor. Şirket ailelere:
“Sakin olun, panik yapmayın; korsanların daha fazla para talep etmemeleri için sessiz kalın; merak etmeyin, biz ilgileniyoruz” diyor, başka bir şey demiyor.
Şirket tabii ki istenen fidyeyi vermeye yanaşmıyor. Beklemeyi yeğliyor
Peki devlet ne mi yapıyor? Hiç.
Saldıran İsrail olmayınca durumu önemseyen yok sanırız.
Ankara’daki yetkililere sesleniyoruz; Böyle bir olay devleti ilgilendirmezse kimi ilgilendirecek?

Soru: TSK’ya 500 bin paralı asker alınması projesi ne anlama geliyor?
Yanıt: İşsizler ordusunun Türk ordusuna yatay geçiş yapması anlamına...
Haldun Ertem



Bangu...
Türkiye’yi resmen ziyaret eden Endonezya Cumhurbaşkanı Susılo Bambangu Yudhoyono, önceki gün TBMM’nde konuştu. Şimdiye kadar TBMM’de konuşan bütün yabancı devlet adamları en azından siyasi nezaket gereği bir cümle de olsa Atatürk’ten söz etmiştir... Bunun tek istisnası Bambangu oldu. Konuşmasında Mavi Marmara gemisinden bile söz etti ama Atatürk’ün adını hiç ağzına almadı. Salondan ayrılırken CHP’li Fatih Atay dayanamadı, kendisine “Atatürk’ü unuttunuz!” diye laf attı. Bambangu yanındaki Mehmet Ali Şahin’e döndü, ne diyor bu milletvekili, gibisinden baktı. Yürüdü gitti...
Atatürk, Endonezya’nın Hollanda’ya karşı 1949 yılında zaferle biten bağımsızlık mücadelesinin ilham kaynağı hatta sembolü olmuştu. Bağımsızlık haysiyetine sahip Endonezyalılar Ata’ya karşı hayranlıklarını her fırsatta dile getirirler...


TÜİK ’e göre ekonomi yüzde 11.7 oranında büyümüş.
TÜİK şu aralar Terim yönetimindeki Milli Takım’ın, Dünya Kupası’nda tarih yazdığını da açıklayabilir.
Gülhan Elmas



Yürüt
Kadıköy’de ilköğretim okulunda okuyan bir öğrenci e - posta geçmiş:
- Melih amca ben ilkokul 7. sınıftayım. Bizim sosyal bilgiler kitabında yürütmenin başı cumhurbaşkanıdır yazıyor. Kitabı babama gösterdim, bu bilgiyi size göndermemi istedi.
Küçüğün başına bir iş gelmemesi için adını yazmıyoruz.
Yürütmenin başının başbakan değil, cumhurbaşkanı olduğunu ilkokul çocukları bile biliyor bu ülkede.