Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Haberden 3 gün sonra gazeteci Nazım Alpman, otomobilini haberde adı geçen bölgeye park ederken gazete haberi üzerine çetenin bölgeyi terk ettiğini düşünüyor. Ne var ki, daha otomobilden iner inmez yanında bir değnekçi bitiyor.Tahsilatı yapıyor. Arkadaşımız Gezi Pastanesine giriyor. Tesadüf bu ya, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bir köşede tek başına kahve içiyor. Hemen yanına gidip yaşadıklarını anlatıyor. Topbaşın yanıtı:- Otopark alanlarının tamamını bize vermedikleri için böyle şeyler oluyor. Biz karışamıyoruz. Emniyetin sorumluluğunda...Vatandaş bir kenara hatalı park ederse belediye çekicisi aracını çekebiliyor. Trafik polisi ceza makbuzunu kesip cama sıkıştırıyor. Ama aynı "güçlü yapı" Taksime 50 metre mesafede icraatlarını sürdüren "otopark çetelerine" karşı hiçbir şey yapamıyor. Bu işte bir tuhaflık yok mu? Haber geçen hafta gazetelerdeydi. CHP İstanbul Milletvekili Hasan Aydın, Gümüşsuyunda otomobilini park ettikten sonra yanına gelen 3 kişiden ancak silahını çekerek kurtulabilmişti. Gallipoli belgeselinden sonra Constantinopolisin kurtuluşu ve Ancyranın başkent oluşunun belgesellerini de bekliyoruz! Hüseyin Baş dostumuz, bir anısını aktardı... Ceset Engin ve Ege Ernart, artık hayatta olmayan iki renkli adamdır. Teraziye çıkarsanız ikisi toplam 100 kilo çekmez. Zayıf mı zayıf, kuru mu kuru ikisi de... Bir gün Ege ve Engin Osmanbeyden aşağı doğru yürüyorlar. Karşıdan da hergele arkadaşları Doğan geliyor. Onları görünce:- Ne o yahu, diyor, Zincirlikuyu mu dağıldı... Zincirli espri... Karikatüristlerimiz çizgileriyle Türk halkını güldürmenin yanı sıra, Başbakan Erdoğana dava açma şansı vererek çağdaş ülkelerin de gülümsemesini sağladılar... Tebrikler. Mersinde Türk bayrağını yere atan çocukları kışkırtan biri saptandı. Polis o şahsı arıyor. Olay henüz karanlıkta. Karanlıkta ama kamuoyu bildirilerle manşetlerle çoktan ayağa kaldırılmış, Kürtlere karşı kışkırtılmış durumda. Böyle bir gerilim ve linç havası kimin çıkarına? Neden iki çocuk ve bir kışkırtıcı yüzünden toplum kesimleri karşı karşıya getiriliyor. Neden oyuna mı geliyoruz sorusunu hiç sormuyoruz? Bayrak fırtınası... Adam, tepesinde "Kimyasal ürünler" yazan markete girmiş:- Eeeee, yüz gram cıva verir misin?- Abicim cıva kalmadı ama istersen sana bir kilo midye dolması vereyim, içinde istemediğin kadar var! - Alfatoksin var mı? - Yok kardeşim! Yerfıstığı al, incir al, fındık al, antepfıstığı al... Hepsinin içinde "alfatoksin" bulunur.- Kanserojen etkili "methamidophos" satıyor musunuz? - Methamidophos pahalıya gelir, çarlistonbiber alın zaten promosyon olarak veriyoruz sayın abicim! - Karbonmonoksit, karbondioksit, kükürtmonoksit ve kükürtdioksit gibi zehirli gazlar alacaktım? - Kes bir döner! Abicim döneri tüp gaz alevine yapıştırarak pişiriyoruz, içinde istediklerinizin hepsi var! - Demir sülfat gübresi ve kanserojen oksidation fetroamin alacaktım? - Tabii verelim! Tart oğlum oradan amcana bir kilo siyah zeytin! - Pestisit bulunur mu? - Bulunmaz efendim, boşuna aramayın! Gidin manavdan, salatalık, kiraz, kavun, domates, biber, çilek, elma, greyfurt alın...- Hidrokarbon var mı? - Bak güzel kardeşim zeytinyağı verelim, bir güzel süz, içinde bol bol var! - Asesülfam, aspartam, antioksidan, olestra, nitrit ve nitrat alacaktım? - Kardeşim bunca şeyi ayrı ayrı alacağına hazır gıda, dondurma, çikolata, gofret, dondurulmuş gıda, konserve balık alsana...- Hidrol ve parafin alacaktım? - Hemen efendim, size halis bal ve parafin için yanında üzüm veriyorum...Ooohh be, öleceksek şöyle ağız tadıyla ölelim öyle diii mi? Ağız tadıyla... Hürriyetin merhum Genel Yayın Müdürü Çetin Emeç, 30 Martta, 15. ölüm yıldönümünde Hürriyet binasında anılıyor.Davetiyeyi görünce sevindik. Böyle olmalı. Gazeteciler ölüm yıldönümlerinde mezar başlarında birkaç kişiyle değil, çalıştıkları gazetelerde anılmalı.İlle büyük toplantılar gerekmez. Anma gününde fotoğrafları ve yazılarından bir pano yapılır. Genç gazeteciler, gelip geçerken de olsa bakar, okur, ağabeylerini tanır. Çalıştıkları kuruluşun eskilere vefa göstermesi yenileri de mutlu eder. Güç verir. m.asik@milliyet.com.tr Geçmişe saygı...