Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, önceki gün Hürriyet’te “Uykularım kaçıyor” dedi.. Uykularının neden kaçtığını söylemedi.. Dün de Balyoz’dan yargılanan arkadaşları için gazetemize: “Benim gözümde hepsi tertemiz” diye konuştu, “Eğer bir hataları varsa yargı sürecinde belli olur”...
Balyoz sanıklarının hatası var mı yok mu, bunu Hilmi Paşa’dan daha iyi kim bilebilir?
Peki paşa acaba ne biliyor bu konuda...
Hilmi Paşa 9 ve 11 Nisan 2009’da hem Star hem Milliyet’te:
- Balyoz darbe planıyla ilgili bilgi ve belge var mı?
sorusuna kesin bir dille “Hayır” demişti.
Ancak yine de bu konularda söyleyeceği bir şeyler olduğu izlenimi veriyor.
Hilmi Özkök’ün Ergenekon davası nedeniyle ifadesi alındı. Ancak Balyoz iddialarıyla ilgili ifadesine başvurulmadı.
İlginçtir; bugüne dek zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın ifadesi de alınmadı.
İddianamede darbe girişimini Aytaç Yalman’ın önlediğine ilişkin satırlar var ama Yalman ya da bir başkasının bu konuda ifadesi yok...
Balyoz avukatlarından Celal Ülgen dün gazetelerde yer alan açıklamasında dedi ki:
- Biz Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın ifadesinin alınmasını istedik. Onların ifadesi sanki Çetin Doğan Paşa’nın aleyhine olacakmış gibi bir imaj var. Buna rağmen her iki komutanın ifade vermesini istiyoruz...
Koşullar hem Hilmi hem Aytaç Paşa’yı bu konuda konuşmaya zorluyor...
ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi şaşkın:
“Özgür basın deyip gazeteci tutuklanmasını anlayamıyorum” demiş...
Bu ülkede söylenenlerle yapılanların tamamen zıt olduğunu henüz algılamadı demek...
Haldun Ertem
Güldü geçti o...
Cumhuriyet çizeri İsmail Gülgeç’i kaybettik! Biz onu son yıllarda sadece “Hayvanlar Alemi”yle tanıyorduk ama... Arkadaşımız Ercan Akyol’un deyimiyle o:
- Karikatürün küçük dev adamıydı... Çizgiyle yapamayacağı yoktu. Her dalda başarılı oldu. Resimli roman, tek ve bant karikatürler, kitap resimleme, çizgili katkılar... Ne isterseniz çiziyordu... Hem de en iyisini!
Tek eksiği sağlığıydı. Hiç düzelmedi. Gülgeç lösemi hastalığına yakalandığında kulaktan duyup öğrendiklerini doktoruna açmıştı:
- Diyorlar ki, lösemi hastaları en çok 4-5 yıl yaşarmış doğru mu?
Doktoru “yok canım” diye itiraz ederken umut vermeyi ihmal etmedi!
- Benim altı yıl yaşayan hastalarım var!?
Gülgeç lösemi hastası olarak ölüme inat 14 yıl yaşadı... Bir büyük talihi eşi Ayça Gülgeç idi... Bu asil hanım çok genç yaşta Gülgeç’le evlendi, onun eşi, yoldaşı, doktoru, her şeyi oldu. Onu yaşattı... Cumhuriyet camiasına, dostlarına, eşine başsağlığı dileriz. Gülgeç’e saygıyla...
Zararsız işler!
Yozgat’ta yayımlanan Yozgat gazetesi bir süredir okuyucuları arasında bir anket yapıyor;
“(Yozgat için) Gönlünüzdeki milletvekili adayı kim?”
Ankette adı geçen adaylardan biri de aslen Yozgatlı, halen Ankara’da Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı görevini yapmakta olan M. Emin Zararsız... Sosyal Güvenlik Kurumu Yozgat İl Başkanlığı geçtiğimiz cuma günü çalışanlarına şu maili geçti.
“SGK Kurum Başkanımız Sayın M. Emin Zararsız Yozgat gazetesinin düzenlemiş olduğu milletvekili aday adaylarının anket sıralamasında aşağıdaki linkte yer almaktadır. Linkimizi açarak Sayın Kurum Başkanımıza oy kullanılması SGK camiasını mutlu kılacaktır. Her PC’nin her gün 1 adet anket oyu bulunmaktadır. Saygılar sunarız. (Her gün 1 defa oy kullanınız)”
Emin Bey, seçim yarışına bu şekilde katılmış bulunuyor. Hayırlı başarılar diliyoruz...
Laiksiz demokrasi
İktidar sözcüleri yalnızca Mısır konusunda demokrasi çağrısı yapmakla kalmıyor... Bütün Ortadoğu ülkeleri için aynı dilekte bulunuyor. CHP Milletvekili Onur Öymen dikkatini çeken iki noktaya değiniyor:
- İktidar mensuplarının Mısır olayından önce hiç Ortadoğu’ya demokrasi çağrısı yaptığını duydunuz mu? Biz o yönde çağrı yaparken onlardan hiç bunu duymadık...
Öymen’in ikinci saptaması:
- Demokrasi çağrısı yaparken hiç laiklikten söz etmiyorlar... Laiklik olmadan demokrasi olur mu?
Berlusconi’nin kaderi üç hâkimin elindeymiş.
Orada “ileri demokrasi” olsa tam tersine hâkimlerin kaderi Berlusconi’nin elinde olurdu.
Fahrettin Fidan
Adnan Yücel
Dün bu sütunda yayımladığımız: “Kan susar bir gün, zulüm biter, menekşeler açar üstümüzde, leylaklar da güler, bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler” diyen dizelerin Nâzım Hikmet değil Adnan Yücel’e ait olduğunu dostlar fısıldadı. Şiirin başlığı:
”Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek”...