Paşa'dan inciler

Açık Pencere "Şimdi, ABD'yi geçirtme, adamların gemilerini dalgalarda haftalarca salla, bilmem ne yap, şimdi bizi dinlemiyor. Eee, niye dinlesin ki?"Doğrusu Amerikalılar bile kendilerini bu kadar net savunmuyorlar...Peki acaba tezkereyi çıkarsaydık, ABD'ye yardım etseydik, ABD de Kürtleri kontrol konusunda bize yardım eder miydi? Paşa'dan inci: "Efendim, eder miydi, vazgeçer miydi? O da olabilirdi. Türkiye'den geçirsek bile, ileride yine bizi dinlemiyor olabilirdi..."Yani... Tezkere geçse.. 65 bin ABD askeri topraklarımızda üslense.. Türk askeri Irak'ta maceraya gönderilse bile ABD bugün yine bizden yana olmayabilirmiş... Bizim tezkere kararı bir piyangoymuş. Çıkabilirmiş de çıkmayabilirmiş de... Adamları stratejik müttefik diye yere göğe koyamıyorsunuz. Ama sonradan kazık atıp atmayacaklarını hâlâ bilmiyorsunuz... Söyleyelim... Tezkere geçse de ABD bugün ne yapıyorsa onu yapacaktı. Çünkü orada Kürt devletini kurmak ABD'nin yüz yıllık politikası... Türkiye'de her şeyi sineye çeken uydu kadroları bulmuşken tezkerkeyi geçirir, Türkiye'ye yerleşir, Kürt devletini yine kurardı. Türkiye de ulusal onurunu ayaklar altına attığı, yüz binlerce masum Iraklının öldürülmesine doğrudan katkıda bulunduğu için lanetlendiği ile kalacaktı. Ucuz kurtulmuşuz... Arkadaşımız Fikret Bila eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile konuşuyor... Söz tezkerenin reddine geliyor... Hilmi Özkök tezkereyi kabul etmediğimiz için ABD'nin bugün sözümüzü dinlememesini olağan görüyor: Bir yıl önce yurtdışından döviz getirerek İMKB'ye yatırım yapanlara her bin doları 1819 dolar olmuş. Bu durumda siz yabancı bir yatırımcı olsanız AKP'ye övgüler düzmez miydiniz? Ekimde göreve başlayacak, yeni IMF Başkanı Fransız Staruss Kahn'ın yıllık 495 bin dolarlık maaşı dudak uçuklatıyormuş. Haberi gazetemizden okuyan Bursalı Nalan Hanım diyor ki:- Sizin galiba Fatih Terim'in maaşından haberiniz yok... Fatih Hoca'nın zam görmemiş maaşı geçen ay 110 bin YTL idi... Yılda 1 320 YTL eder... Rakam 1 milyon doları aşar... Yani IMF Başkanı'nın maaşının iki katından fazla... Memleketimizde "O işi o paraya yapmam" diyecek yurttaşlarımız vardır bilesiniz... Dudak uçuklama Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı'nın dünkü gazetelerde yer alan demeci: "Türkiye sıcak parayla satılıyor."İstanbul borsasının yüzde 70'i yabancıların elinde. Finans kuruluşları öyle. Sıcak para geliyor, faizi alıp götürüyor. Tek kuruş vergi ödemiyor. Para nereden çıkıyor? Türk halkının cebinden. Bunun adı hükümet icraatı oluyor! Birileri de "Vatanı satarsa kişi anında biter işi" diye türkü yakıyor. Görüntüde yüzükoyun yatan ayakkabısı delik bir gazeteci... Satan ve satan... Geçen hafta Irak'la imzaladığımız... Ancak karşı taraf kabul etmediği için "sıcak takip"i içermeyen "Teröre Karşı İşbirliği Anlaşması" Kuzey Irak'tan kaynaklanan PKK terörünü önlemede bir yarar sağlayabilecek mi?Bu soruya CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ şöyle yaklaşıyor:"Sıcak takip, BM Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan, bizim de geçmişte çok kullandığımız bir haktır. AKP söz konusu anlaşmayla mevcut olan bu hakkımızı sanki yokmuş gibi karşı tarafın rızasına bırakarak vahim bir yanlış yapmıştır. İkinci vahim hata da şudur; ABD, bizim PKK ile mücadelemizi sürüncemede bırakmak için elinden geleni yapıyor. Bizim PKK konusunda asıl Amerika'yı muhatap alıp onu zorlamamız gerekirken bunu yapmayıp onun kuklası yönetimden yardım aramamızdır. Irak yönetiminin ve Barzani'nin PKK ile mücadele gibi bir düşüncesi zaten yoktur. Kaldı ki olsa bile ABD evet demedikçe bu yönde adım atmaları söz konusu olamaz... Bu anlaşmayla kendimizi Barzani'nin şamar oğlanı yaptık..."Peki ne yapmalı? Şükrü Elekdağ, ABD'yi zorlamayı, sonuç alınmazsa Habur'u kapatmak, İncirlik Üssü'nün faaliyetini sınırlamak gibi önlemlere başvurmayı öneriyor. Vahim hatalar... Sabah'ın Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş, görevden alındığını internette insan kaynaklarının gönderdiği bir e-postada görüyor. Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan'ı arayıp konuşuyor. Meğer onun da bu işlemden haberi yokmuş. O da insan kaynaklarının mesajından öğrenmiş durumu...Görülüyor ki, TMSF bu müesseseyi, genel yayın müdürünü adam yerine koymayarak hatta aşağılayarak yönetiyor. O da bunu kabulleniyor... Bu kendi bileceği iş... Ne var ki, olayın diğer yanlarını TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'e sormak gerekir...Kendi atadığınız genel yayın müdürünü ezerek kurum içinde disiplini bozmanız bir yana... Siz devlet portföyüne alınan diğer irili ufaklı işletmeleri de böyle mi yönetiyorsunuz? Yönetimini aldığınız tüm işletmeleri en verimli ve düzenli şekilde yönetme sorumluluğunuz yok mu? Yoksa bağımsız bir kurumun başında olduğunuz halde yönetimi iktidara mı bıraktınız? Bu keyfilik nedir? m.asik@milliyet.com.tr Sabah'ta şaşkınlık