Son bayramda Mısır turuna katılan bir dostumuz Mısırlı esnafın ağzından duyduğu şu tekerlemeye pek gülmüş:
“Yavaş yavaş Hasan Şaş”
Şu sıralarda gelişmeler Hasan Şaş’ı da şaşırtacak kadar hızlı ilerliyor.
Amerika yeni bir yönetim şekillendirmek için vakit kazanma çabasında... Mübarek ABD’nin de telkiniyle Eylül’e kadar vakit istiyor.
Sokaklara dökülen Mısır halkı ise pek o sabrı gösterecek gibi değil... 30 yıldır bekledikleri gün gelmiş, onlar değişim fırsatını kaçırmak istemiyor.
Bu arada Başbakan Erdoğan’ın durumu dikkat çekici...
Hüsnü Mübarek’e:
“Halkın sesine kulak ver” diye çağrı yapıyor.
Ancak kendi ülkesinde kendisini ıslıklayanlar hakkında bile dava açtırıyor.
Cumhuriyet mitinglerinde yürüyen milyonların sesine kulak vermek ne kelime... O yürüyüşleri düzenleyenlerin emdiği sütü burnundan getirmişti.
Başbakan neden Ortadoğu ülkelerine demokrasi çağrısı yapmıyor, diye sormuştuk.
Vedat Sertoğlu buradaki ince noktayı gönderdiği notta şöyle aktarıyor:
“Erdoğan’ın Mısır gibi Ortadoğu diktatörlüklerine demokrasi çağrısı yapmamasının nedeni bu ülkelerde demokrasi olduğuna inanmasıdır. İran’da geçen yıl yapılan seçimlerden sonra meydana gelen ayaklanma provaları sırasında kardeşim dediği Ahmedinecad’a destek vermiş, ‘İran ’da demokrasi var, halk onu seçti’ demiştir.”
AKP ve ABD’nin demokrasi tanımı pek benzeşiyor.
Sizi gideceğiniz yere kadar götüren bir tramvay...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na AKP’nin Mısır politikası soruluyor... Not olarak 6 veriyor. Onur Öymen kendisine bu notu aktaran ve ne diyeceğini soran gazeteciye soruyor: “Yüz üzerinden mi?”
Soru: Ortadoğu’da şu sıralar en popüler şarkı hangisi olmalı?
Yanıt: Müslüm Baba’dan “İsyanlardayım”...
H. Ertem
Affetmek yok mu?
Hasan Basri Aydın emekli öğretmendir.. Yıllar önce bize düzenli mektup yazar, sütunumuzda yer bulurdu. Toplumdaki her aksaklığa, halka yönelik her fenalığa karşı tepkilidir. Kâh gazeteye yazar, kâh siyasetçinin kendisine... Bu arada yazarken öfkelenir, bazan da muhatabının damarına damarına basar...
Bu defa Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e Adalet Bakanı iken yazdığı dilekçede “hakaret” ettiği gerekçesiyle 2 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmış. Paşakapısı Cezaevi’ne konuldu.
Hasan Basri Aydın şimdilerde 85 yaşında. Yarı hasta... Ayakta zor duruyor. Koskoca bakanlar her gün çam deviriyor, kimi özür diliyor kimi dilemiyor, Hasan Basri Aydın bir dilekçe yazarken duygularına hâkim olamadığı için 2 yıllığına hapse atılıyor. Hem de 85 yaşında ve hasta haliyle... Vicdanlara sığıyor mu?
Hasan Basri’ye geçmiş olsun demek isteyenler için posta adresi:
Hasan Basri Aydın
Paşakapısı Cezaevi, D-1, Üsküdar/İstanbul
Trompet korkusu!
Onurcan Çağatay, uluslararası yarışmalarda çeşitli ödüller almış... Kültür Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle Türkiye’yi yurtdışında defalarca temsil etmiş genç bir trompet sanatçısı. Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nda çalan Onurcan Çağatay geçtiğimiz pazartesi günü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı TRT Okul Kanalı’nın açılış töreninde konser verecek olan Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nda trompet çalacaktı. Çalamadı. Konsere saatler kala, elindeki trompeti ve üzerindeki konser giysisine bakılmaksızın gözaltına alındı. Ankara Terörle Mücadele’de tam beş saat tutuldu. Neden mi? Efendim, kimliği meçhul biri polise “Başbakan’ın Şûra Salonu’nda yapacağı toplantıda sınıf arkadaşım Onurcan Çağatay eylem yapacaktır” diye telefon ihbarında bulunmuştu da ondan.
Henüz 24 yaşında olan Onurcan’ın ne elindeki trompet ne üzerindeki konser giysisi ne gözaltındayken Eskişehir’den Ankara’ya orkestra arkadaşlarıyla hangi gün, hangi saatte geldiğini bütün ayrıntılarıyla anlatması... Ne de öğrenci olmadığı için sınıf arkadaşı olamayacağını söylemesi kâr etmedi. Başbakan’ın katıldığı tören sona erinceye kadar gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
Onurcan’ı polis gözünde bu kadar “potansiyel terörist” yapan neydi, ne olabilirdi, diye soracak olursanız... Onurcan Çağatay, aynı zamanda Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi. Konsere TGB üyesi iki arkadaşını davet etmiş ama sonradan vazgeçmiş. Bir ihtimal telefonla yaptığı bu konuşmalar telekulağa takıldı. Her neyse... Olay bizim demokrasinin mizah sayfalarına girecek nitelikte...
Tayyip Erdoğan köşe yazarlarına kızmış.
Ne demişti geçende Altan Öymen: Doğan gitti Erdoğan geldi.. Yeni patron o... Kızar tabii.
* * *
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a, “2 milyar mı daha büyük yoksa 28 milyar mı?” diye sormuş.
Yanıt veriyoruz: Başbakan’ın işine hangisi geliyorsa o büyüktür!
Fahrettin Fidan
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Darbe olmaz olursa da tankın önüne ilk ben çıkarım’’ demiş. İyi o zaman öğrencilere, işçilere, memura su sıkan panzerlerin üzerine de çıkıverin bir zahmet, demokratlık oradan başlar.
Fikret Koçkaya