Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere "AB'nin ve şu andaki AKP hükümetinin çözüm önerilerine DTP olarak katılmıyoruz. AB'nin yaklaşımı bireysel hak ve özgürlükler temelindedir. Kürt halkını Kürt halkı olarak, halk olarak kabul etmeyen, kolektif haklarını tanımayan, aidiyet duygusunu ortadan kaldıran ve sadece bireyselleştiren bir önerisi vardır AB'nin... Kültürel haklar, Kürt sorununu çözme konusunda son derece yetersizdir. Siyasal bir sorunları var aynı zamanda Kürtlerin. Devlet yönetimine ortak olmak istiyorlar. Hem merkezi devlet yönetimine hem de geliştirilecek yerel yönetim modelleriyle kendi kendini yönetmek istiyor Kürtler..."Bilindiği gibi, DTP ayrıca "bölgesel özerklik" ve "yerel meclis" de istiyor.Bu istekler nasıl gerçekleşecek? TBMM'de anayasa değişikliği yapılacak ve Kürtlerin devlet yönetimine ortak olmaları sağlanacak...Aksi takdirde mi? Aksi takdirde açıkça söylenmese de anlaşılıyor ki PKK terörü sürecek...DTP'nin pozisyon aldığı çizgi işte bu...Ankara'da Tayyip Erdoğan'ın "Kapsamlı çözüm planı"ndan söz ediliyor...DTP'nin yukarıdaki isteklerini yerine getirecek bir plan mümkün olabilir mi? Demokratik Toplum Partisi'nin yeni Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, eylül sonunda Diyarbakır'da yapılan gayri resmi DTP toplantısında şöyle demiş: Erdoğan, Türk tarihinin yeniden yazılmasını istemiş. Milli Futbol Takımımızın her galibiyetinden sonra yazılıyor ya işte! Taksim Meydanı'nda kapkacı önleyemeyen siyasi iradeden Şırnak kırsalındaterörü önlemesini beklemek ne kadar gerçekçi? Norveç maçını kazanan Milli Takım stattan doğruca havaalanına gidiyor... 180 kişilik özel uçakla yurda dönüyor. Uçakta Futbol Federasyonu'nun davetlisi olarak Norveç'e götürülen 125 kişilik özel davetli kafilesi de var. Kafile, dönüş yolunda sigaraları yakıyor. Vatan gazetesi uçakta bir anda kesif bir duman oluştuğunu ve dönüş yolculuğu boyunca sürdüğünü yazıyor. Futbolcular mecburen arka taraflara kaçmış. Ama yine de duman altı olmuşlar. Anlaşılıyor ki, bu kişilerin ne spora saygıları var ne sporcuya... Bunlar sadece işin keyfinde... Beleşçi dumanı... Aziz Nesin Vakfı'nın dostlarınca vakfa yardım için geçenlerde düzenlenen gecenin yıldızları Leman ve Şevval Sam'dı... Leman Sam, "Şimdi ahlaka aykırı şarkımı söyleyeceğim" diyerek şarkısını anons etti: "Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf sana benziyor diye merhaba dedim."Bu duygulu şarkıyı bitirdikten sonra dedi ki:"TRT bu şarkımı yıllarca müstehcen diye yasakladı. Şimdi bakıyorum da televizyonlarda neler oluyor?"Evet, şimdilerde televizyon dizilerinde 150 bin dolara geceleme teklifleri yapılıyor da. Yasak ne kelime, olay günlerce gazetelere manşet bile oluyor. Merhaba demiş... Öğretmenler Haftası''nda Türk Eğitim - Sen tarafından yapılan bir araştırma açıklandı...Çocuklarımızı ve geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenler ne yer, ne içer? Kaç paraya geçinir? Kendini geliştirmek için ne yapar? Araştırma bu konularda hayli fikir verici...Öğretmenlerin yüzde 83'ü ayda 1000-1500 YTL arasında ücret alıyor...Yüzde 23.5'i ek iş yapıyor... Yüzde 89'u borçla yaşıyor...Öğretmenlerin yüzde 58.3'ü kirada oturuyor. Yüzde 78'i bilimsel gelişmeleri takip edemiyor. Ve öğretmenlerin yüzde 72'si çocuğunun öğretmen olmasını istemiyor...Neden diye sorulduğunda..."Öğretmenlerimizin yüzde 26.9'u mesleğin itibarı kalmadı derken, yüzde 13.3'ü öğretmenlerin gelir düzeyi düşük, yüzde 5'i öğretmenlerin garantisi yok, yüzde 4'ü öğretmenlerin çalışma koşulları ağır, yüzde 50.7'si ise "hepsi" yanıtını veriyor...Türkiye ile OECD ülkeleri arasında bir karşılaştırma yapılmış... Türkiye'de göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 9 bin 517 dolar, Lüksemburg'da bir öğretmen yılda 49 bin 219 dolar Yunanistan'da 25 bin dolar kazanıyor...Atatürk "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" diyor...Verdiğinin karşılığını alamayan, ay sonunu nasıl getireceğini düşünen, parasızlıktan gazete - kitap okuyamayan öğretmenler nasıl bir yeni nesil yaratabilirler? Öğretmenin itibarı İş Bankası Müzesi de ziyarete açıldı... Eminönü'nde, Yeni Cami'nin arkasında bulunan müze pazartesi hariç haftanın her günü saat 10.00 - 18.00 saatleri arasında ziyarete açık. Ücretsiz... Bize hem İş Bankası'nın hem cumhuriyetin tarihini anlatıyor... Bir odasında İş Bankası yayınları satılıyor. Açılış kokteylinde mimar ve ressam Şadan Bezeyiş ile sohbet ederken söz eski banka binalarının (örneğin Bankalar Caddesi'ndeki bankaların) kale gibi oluşuna geldi. "Dış mimari binanın içini ve ruhunu da yansıtır" dedi Bezeyiş ve yeni bir bilgi edinmemizi sağladı:"Geçmişte paraların sağlam yerde ve güvencede olduğunu belirtmek için banka binaları hem sağlam inşa edilir hem sağlam görüntülü olurdu..." m.asik@milliyet.com.tr İşbank Müzesi