Bundan 22 ay önce, “Demokratik açılım” adlı ünlü taviz paketi açılırken toplumun aklı başında kişileri görünen köyü haber verdiler... Dediler ki:
- Terörü bitirmeden teröristle pazarlık yaparak barışı sağlayamazsınız.
- Terörle müzakere değil mücadele etmek gerekir...
- Terör tehdidi altında atacağınız her adım karşı tarafça taviz olarak kabul edilecektir. Vereceğiniz her tavizin ardından yeni talepler gelecektir. Talepleri karşılayamadığınız anda pusuda bekleyen terör yine azacaktır.
AKP’nin hem politikası yanlıştı hem süreci yönetemedi. Durum bugün açılımın yapıldığı 2009 yılı Temmuz’undan çok daha gergin ve kritiktir.
30 Nisan tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan habere bakalım:
“Avukatlarıyla görüşen terör örgütü lideri Abdullah Öcalan BDP, DTK ve Kandil’e çağrıda bulundu:
“Öyle konuşmakla olmuyor. Kendinize güveniyorsanız işte Yemen’deki, Tunus’taki örnekleri görüyorsunuz, ben sizi tutmam, Gücünüz yetiyorsa hazırlığınızı yaparsınız, demokratik özerkliği kurar, hayata geçirirsiniz...”
Resmen bir isyan ortamındayız...
Terör sorununu çözme işini Kandil dağından başlatmadıkça başarıya ulaşmanın imkanı yoktu. Ancak dostunuz ABD izin vermedi. Sizin çok başarılı dış politikanız da onları iknaya yetmedi. Açılım diye açtığınız paket zaten boştu. Üstüne Habur skandalı gelince Türk halkını ayağa kaldırdınız, işin olacağı varsa olmamasını garantilediniz.
Sizin bir Güneydoğu politikanız yoksa, ABD’nin ağzına bakıyorsanız, terör örgütüne kah cesaret verip kah geri çekilerek, kah ileri giderek sadece tahrik siyaseti güdüyorsanız... Sonuç da elbet bu olacaktı.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı tarafsız olamaz” demiş.
Doğrudur da... AKP’nin seçtiği cumhurbaşkanı çok mu tarafsız!
F. Fidan
Ermeni anıtı...
Parlamenterlerden oluşan bir heyet geçenlerde bir İsviçre gezisinde Cenevre Belediyesi’nin Ermeni Anıtı yaptırmak için ihale açtığını öğrendiler. Dönüşte CHP Milletvekili Onur Öymen, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na soru önergesi verdi: Cenevre Belediyesi’nin sözde Ermeni Soykırımı Anıtı yaptırmak üzere karar aldığı ve ihale açtığı öğrenilmiştir. Bu girişimin engellenmesi için hükümetçe girişimde bulunulmuş mudur?”
Önergeye cevap gelmedi. Cenevre’de yeni bir kin anıtı için çalışmalar sürüyor.
Peki hep düşmanlık anıtı mı dikilecek? Hiç dostluk anıtı dikilmeyecek mi?
Elbet dikilecek.. Hatta az daha dikiliyordu!
Kars’ta Kars Belediyesi’nin girişimiyle “İnsanlık anıtı” açılıyordu...
Ama bitmesine az kala Başbakan’ın emriyle yıkım kararı alındı.
Şimdi parça parça sökülüyor...
Ülkemize karşı düşmanlık anıtlarının dikilmesine duyarsız kalan iktidar bir insanlık anıtı dikerek anlamlı bir yanıt vermemizi önledi...
Yalnız sanat değil ulusumuzun dünyaya verdiği dostluk mesajı da yıkılıyor parça parça...
Sessiz tasfiye
HSYK geçmişte yılın belirli dönemlerinde kararname çıkarır, tayin bekleyenler kararnamelerin seyrek çıkarılmasından şikâyetçi olurdu. Yeni HSYK ise çok sık kararname çıkarıyor, dikkat çekici yer değiştirme kararları veriyor. Örneğin son ara kararname ile 11 yargı mensubunun yerleri değiştirildi... Bu arada Sincan Başsavcısı Erkan Boyacı da daha alt bir göreve, Ankara savcılığına neden atandı.
Atatürkçü kişiliğiyle tanınan ve meslekte yaklaşık 25 yılını dolduran Erkan Boyacı görev süresi dolmadığı halde rütbe indirimine tabi tutularak başka yere atandı?
Bir yakınından aldığımız bilgiye göre sebebini kendisi de bilmiyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararlarına itiraz mercii olduğu için Sincan Adliyesi önemli bir görev yeri. Erkan Boyacı 7 yıldır burada görev yapıyordu. Yeni Sincan Adliyesi’nin inşasında da en büyük pay ona aitti.
Konuştuğumuz bir başka hukuk adamı, sistemli olarak tarafsız yargı adamlarının yerine iktidara bağlı kişilerin atandığını anlattı dün... Sessiz bir tasfiye hareketi sürüyor kısacası...
Hukuk Çelenk’i!
90 yıllık yaşamını hukukun üstünlüğüyle birlikte sosyalizme adamış... Darbe yıllarında her başı sıkışan devrimci ve demokratı bir nefer gibi savunmuş... Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan başta olmak üzere yüzlerce yurtseverin gönüllü savunucusu avukat Halit Çelenk’i yitirdik önceki gün... “Üç fidan”ın asılarak yok edilmesinin 39. yıldönümünde “fidanları”nın yanında toprağa verildi. Kendisini saygı ile anıyoruz.
Erdoğan “Tüm çabalarımıza rağmen bugün hala yüzde 40 - 50 kayıt dışı var” diye dert yanmış.
Demek ki telefon ve kaset kayıtlarındaki başarı ekonomide gösterilemiyor...
Haldun Ertem