Açık Pencere "Hakkımda 'yakıştırma' bile diyemeyeceğim külliyen yalan bilgiler servise sokuldu..."Biz de kendileriyle ilgili kimi bilgiler verdik. Acaba bu suçlama biraz da bize mi? O yüzden Sayın İnsel'e soralım... Sabah gazetesine ve Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerine 16 Ekim'de gönderdiğiniz mektuptaki şu satırlar sizin değil midir:"Rektörlük seçiminde yegane meşruiyetin üniversite öğretim üyelerinin tercih sıralaması olduğunu, bu tercihe aykırı biçimde YÖK veya cumhurbaşkanlığı marifetiyle rektörlüğe atanmayı yasal olmakla birlikte ne geçmişte ne de önümüzdeki dönemde hiçbir koşulda meşru kabul etmediğimi ve etmeyeceğimi bir kez daha hatırlatırım." Sayın İnsel; tercih sıralamasında ikinci olduğunuz halde verdiğiniz bu sözü tutmayan ve adaylıktan çekilmeyen siz değil misiniz? Eğer Cumhurbaşkanı sizi rektör tayin ederse söz verdiğiniz öğretim üyesi arkadaşlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Bundan sonraki sözlerinize kim nasıl güvenecek? Son bir soru... Acaba Sayın Cumhurbaşkanı, onun yapacağı atamayı meşru saymayan Ahmet İnsel'i rektörlüğe atayacak mı? Galatasaray Üniversitesi rektör adayı Prof. Ahmet İnsel, dün Radikal'de yer alan demecinde çeşitli suçlamalarda bulunuyor, şöyle diyordu: Soru: Milli futbolculara astronomik prim verilmesi ne gibi bir ikilem yaratır? Yanıt: Oyuncuların galibiyet sevincini ülke için mi yoksa para için mi yaşadığını anlayamama ikilemi... Gönül Paçacı Klasik Türk musikisinin hem hocası, hem bestecisi, hem icracısıdır... Yarın akşam (pazar) Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Gönül Paçacı'nın besteleri çalınacak.. Seslendirenler iki genç solist; Bora Uymaz ve Güzin Değişmez... Konser, "Günümüzün melodi anlayışını koruyarak klasiğe gönderme yapmak" fikri üzerine kurulu bestelerden oluşuyor. Gönül Paçacı, amacının eskiyi birebir canlandırmak değil, gelenekten kopmadan bize dair simgeleri modern yorumlarla sunmak olduğunu belirtmekte... Klasik musiki dostları kaçırmamalı... Gönül Memnunsuzluk bir insan ya da ulus için ilerlemeye ilk adımdır... Hükümet yayınlarından hoşlanmadığı Ulusal Kanal'ı sıkıştırmaya devam ediyor... Türkiye'deki bütün bankalara "gizli" kaydıyla gönderilen 30 Ekim 2007 tarihli yazıda Ulusal Kanal ve bağlı şirketler ile bunlarda kurucu ve yönetici olan 18 kişinin adları var. Yazıyı gönderen Mali Suçları Araştırma Kurulu, 2001 - 2007 yılları arasında şirket ve kişilerin hesaplarına giren ve çıkan paralarla ilgili bilgiler istiyor... Kanal'dan bir meslektaşımız dün:- Bizde para yok, diyordu, ama haram para arıyorlarsa kaynağını kendilerine gösterelim... Gizli... Barış Meclisi üyeleri Meclis'de DTP'ye destek ziyaretinde bulunmuş, bu partinin kapatılma girişimlerini protesto etmişler... Bu demokrat ruha tabii şapka çıkarıyoruz!Ancak düşünmeden de edemiyoruz...PKK çeteleri kâh mayınlarla... Kâh gece baskınlarıyla pusuya düşürüp gencecik erlerimizi öldürürken...Bu Barış Meclisi ya da benzeri "aydın" örgütlerinden nedense hiç ses çıkmıyor.Hatta bazıları o dönemleri TSK'ya saldırmak, askeri subaya karşı kışkırtmak için fırsat sayıyor...Ne zaman ki kentlerde insanlar öfkeden sokağa dökülüyor..Ya da savcılar "terör örgütüne terörist diyemeyen" hatta terör örgütünün uzantısı fotoğrafı veren DTP'ye kapatma davası açıyor...İşte o zaman bu demokratlar köstebek gibi yuvalarından fırlıyor...PKK'yı hiç ağızlarına alamadan... Terörü yarım ağız olsun kınamadan...DTP'ye kol kanat geriyorlar...DTP'yi demokrat olmaya davet etmek gibi bir kaygıları da yok üstelik...Demokratlık bu mu?Yoksa demokrat görüntüsü altında karşı tarafın borazancılığı mıdır yapılan? Barış... 'Şırnak'ta uzman hekim sayısı son derece yetersizdir. İnsanlarımız bu yüzden büyük sıkıntılar çekiyor.'- Durum hiç de Sayın Kaplan'ın anlattığı gibi değildir. Biz iktidara geldiğimizde Şırnak'ta sadece 21 uzman hekim vardı. Bu sayı bugün tam 76'dır...-Yapmayın Sayın Bakan, verdiğiniz rakam doğruysa söz, ben de ilk seçimde oyumu AKP'ye vereceğim.Yukarıdaki diyalog geçen gün DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ arasında Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaşanmıştı. Peki sonra ne mi oldu? Meclis büromuzdan Saliha Çolak, bu konuşmadan bir - iki gün sonra Hasip Kaplan'ı bularak seçim bölgesindeki uzman hekim sayısıyla ilgili araştırma yapıp yapmadığını sordu. Gelen yanıt:- Şırnak İl Sağlık Müdürü'nü aradım. Sayın Bakan'ın verdiği rakam doğruymuş! Şırnak doktorları Milli Takım futbolcuları aldıkları 10 milyon dolar primin bir kısmını şehit ailelerine verir mi? Bu konu tartışılırken Ercan Akyol dedi ki: - Onu bilmem... Ama futbolcular Şehit Ailelerine Yardım Derneği'nin kendilerine prim vermesini mutlaka bekliyordur... m.asik@milliyet.com.tr