- Onurumuzdan ödün vermeyeceğiz, diyordu bir gün önce...Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün uçağı alanda Rumların keyfini bekliyor. 70 milyonluk Türkiye, 700 bin nüfuslu Kıbrıs Rum Yönetimi'nin elinde oyuncak haline geliyor. Hâlâ onurdan söz ediyoruz. Dün, Rum engelinin aşılması için Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınacağı, limanların vs. açılacağı yeniden teyit edildi. Türkiye biraz daha köşeye sıkıştırıldı... Neden bu noktaya gelindi? Baştan hata yapıldı da ondan..AKP iktidarı sırf müzakere tarihi almak ve iç kamuoyuna hava basmak için Kıbrıs'ı Batılı kurtların önüne uzattı... Ucunu kaptırdı. AB'si, ABD'si, hep birlikte "KKTC'yi unut, Rumları tanı" diye tempo tutuyor şimdi...Karşılığında da üyeliğe ilişkin hiçbir vaat yok.Müzakerelerde 35 fasıl görüşülecek. Her faslın başında ve sonunda oylama yapılacak (Bu sadece bize uygulanan bir yöntem). Sonuçta Rumlar 70 defa Türkiye ile oynama fırsatı bulacak... Peki 70 kez taviz mi verilecek Rumlara?Neden Türkiye kararlılığını açıkça ortaya koymuyor. Neden CHP'li Onur Öymen'in anımsattığı gibi iktidar: - Ada'da adil bir çözüm sağlanmadıkça Ek Protokol'ün Kıbrıs'la ilgili maddesini uygulamayız, diye kesin tavır almıyor?Acaba AKP iktidara gelmeden önce dış odaklara Kıbrıs'ı Rumlara teslim etme sözü mü verdi? Öyleye benziyor... Rumlar yine engel çıkardı... Rumlar yine memnun edildi... Müzakereler başladı... Başbakan Erdoğan: Türkiye'deki seçmenlerin yarısı her seçimde değişik partiye oy veriyormuş. Belki de onun için hayatlarında bir değişiklik olmuyordur... Bir grup hukukçu, Danıştay baskını sonucu bir yargıcın şehit edildiği 17 Mayıs gününün "Yargı Şehitleri Günü" olarak anılması için kampanya başlattı. Cumhuriyet Savcısı Ali Özgündüz, konuyla ilgili diyor ki:- Söz konusu olayla ilgili hükümet kanadından yapılan açıklamalarda hiçbir zaman şehit ifadesi kullanılmadı. Şehidimizden sadece "saldırıda hayatını kaybeden hâkim" diye söz edildi. Oysa görevi başında ve görevi nedeniyle öldürülen M. Yücel Özbilgin, Cumhuriyet şehididir. O gün "Yargı Şehitleri Günü" olarak kabul edilmelidir... Yargı şehitleri... Avukat Bülent Seçkin Düztaş, Elazığ'dan yazıyor:"Televizyondaki kefilsiz kredi reklamlarında 5 dakikada kredi onayının geleceği söyleniyor. Evet cep telefonuna 5 dakikada kredi onayı geliyor, çünkü zaten herkese onay gönderiliyor. Esas mesele bankaya gidince başlıyor. Normal kredi isterken nasıl başvurmak gerekiyorsa aynı koşulları yerine getirmek, işlemleri yapmak gerekiyor. Değişen hiçbir şey yok... Ekstra bir kolaylık yok. Vatandaş yanıltılıyor... Tele - krediler... Sivas'ta geçenlerde yapılan AKP il kongresinde biri Tayyip Erdoğan'ın, diğeri Abdüllatif Şener'in desteklediği 2 aday yarışmış... Seçimi zar zor kazanan Erdoğan'ın adayının ilk sözleri şu olmuştu:- Kongrede bizi yuhalayan delegeleri kamerayla tek tek tespit ettik. Gerekeni yapacağız!***AKP'nin pazar günü yapılan Ankara il kongresini Nurettin Akman kazandı. Akman 621 delegenin oy kullandığı seçimde Genel Merkez'in açık desteğine karşın rakibi Ercan Kınacı'dan sadece 20 oy fazla alabildi. Peki, 2 aday seçimlere eşit koşullarda girebilseydi sonuç ne olurdu? Soruya AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ın yanıtı:- Ercan Kınacı rahat kazanırdı.***AKP'nin şimdiye kadar yaptığı il, ilçe kongreleri öncesinde yaşanan manzara hiç değişmiyor. Genel Merkez, "Benim adayım falanca kişidir, karşısına aday çıkmasını istemiyorum" diyor. İstek kabul görürse ne âlâ... Aksi takdirde rakip adayın çekilmesi için elden gelen yapılıyor... Hatta bu yüzden (Isparta'da olduğu gibi) kongre bile iptal edilebiliyor. Milletvekilleri içinde eleştiri yapan olursa o zaman da derhal disiplin mekanizması işletiliyor. "Demokrasi bizim için araçtır" vecizesi bu durumda yerli yerine oturuyor. Demokrasi onlar için iktidara gelmenin ve ülke nimetlerinden yararlanmanın aracıdır. Parti iktidara gelince araç görevini tamamlıyor, rafa kaldırılıyor... Bu kadar basit... AK demokrasi! Hırsızlar ne buluyorsa çalıyor... Köpek mi çalmayacaklar... Yeni evli hayvansever bir çiftin 7 yaşında, erkek, Cocker Spaniel cinsi köpekleri 9 Haziran 2006 tarihinde, İstoç ticaret merkezindeki Nil Baharat'ın önünden kayboldu. Büyük olasılıkla çalındı... Görenler ve yerini bildirenler 0533-698-17-73 no'lu telefona haber vermeleri halinde 1000 YTL ile ödüllendirilecek... m.asik@milliyet.com.tr Onu da çaldılar
