CHP Kadın Kolları Başkanı Güldal Okuducu'ya sorduk:- Kadın sorunlarıyla ilgili pek çok sivil toplum kuruluşu var. Onlar da ilgilendi mi konuyla?Gazeteci Cüneyt Arcayürek, pazar günü televizyonda devlet protokolündeki türbanlı giyim tarzını hazmedemediğini söylüyordu...Ne var ki kadın örgütlerinden bu gibi konularda da ses çıkmıyor. Yalnız kadınlar değil.. Tüm Sivil Toplum Kuruluşları (STK) aynı durumdadır. Neden? Çünkü ülkemizdeki STK'ların yüzde 90'ı AB'den, ABD'den, Soros'tan proje kredisi alıp proje işine dalmış durumdadır... 50 - 60 bin dolarlık bu projeler karşılığında Türkiye'nin sorunlarıyla ilgilerini kesmişlerdir.Gelen projelerin içeriği krediyi veren kuruluşların istediği gibi belirlenmektedir. Cumhuriyet'in sorunları, laiklik, aydınlanma, Atatürk ilkelerinin benimsetilmesi gibi konularda proje yoktur. Aksi yönde vardır.Projeler doğrudan Cumhuriyet karşıtı olmasa da proje alan STK'lar genellikle proje veren kuruluşların eğilimi doğrultusunda hareket etmektedir.Kendilerinden demokratik görev beklenen STK'lar (tümü değilse de pek çoğu) maalesef AB ve ABD'nin Truva atı olup çıkmıştır. CHP Kadın Kolları, geçen hafta Konya'da bir salon toplantısı düzenledi... Konu: Medeni Kanun'un kabulünün 80. yılını anma ve gazeteci Aliye Çetinkaya'nın başı açık olduğu için taşlanmasını protesto idi... Başbakan Erdoğan, Emekli Sandığı'ndan emekli olmuş. Sıra seçim sandığından emekli olmasında... Beyoğlu İstiklal Caddesi'ne taş döşeme işini üstlenen firma bu basit ihaleyi beceremedi. Firmayla anlaşma yapılmış. Taşları ücretsiz olarak yeniden döşeyecekmiş. Fakat ilginçtir. Bir zaman sınırı konulmamış. Yani firma işi üç veya beş yılda da bitirse belediyenin kabulü! Caddenin yan sokakları ise başka bir firmaya ihale edilmiş. Sokaklar aradan 6 ay geçtiği halde kazılı halde duruyor... Beyoğlu'n-da işyeri olan bir dostumuz dedi ki dün:- İhale beceriksizliği falan değil düpedüz ideolojik bir saldırı söz konusu. Barlar, kafeler, sinemalar burada... Yani gerici kafaya göre burada her türlü günah işleniyor. İşte o yüzden Beyoğlu'nu ve Beyoğlu esnafını öldürmeye niyetlendiler.Mümkün müdür? Mümkündür... Beyoğlu Başbakan'a göre, Atatürk üzerinden çıkar sağlanıyormuş. Atatürk düşmanlığı üzerinden iktidara bile geliniyor... Başbakan pazar günü parti kongresinde konuşuyor:- Gündeme bir şey attık. 'Gerekirse dışarıdan doktor ithal edeceğiz' dedik. Hemen çılgına döndüler. 'Bu sistemi alt eder' dediler...Hekimlere yönelik üslup incitici. Ama bu kadar değil.Devamı var:- Binlerce hastamız yurtdışına gidiyor. Ona ses çıkarmıyor, bunu kendiniz için zillet kabul etmiyorsunuz da dışarıdan Türkiye'ye doktor gelmesine 'öyle şey olmaz' diyorsunuz. Senin o çağdışı kalmış anlayışın olmaz...Başbakan doktorlarla arasında kan davası varmış gibi konuşuyor:- Biz ABD'den de, Türk cumhuriyetlerinden de, başka yerlerden de doktor ithal ederiz.Burası daha ilginç... Biliyorsunuz bu doktor getirme işi "Hastalarımız dışarıya gideceğine doktorlar buraya gelsin" esprisiyle başladı. O arada Hürriyet gazetesinde Dubai Prensi Maktum'un Türkiye'de hastane kuracağı haberi yayımlandı. Başbakan şimdi başka bir unsur ortaya atıyor:- Türk cumhuriyetlerinden de, başka yerlerden de doktor ithal ederiz...İşin rengi değişiyor... CHP Milletvekili Prof. Mehmet Neşşar diyor ki:- İster istemez aklımıza özel şeriat hastaneler zincirine kapı aralandığı geliyor...7 ay önce mezun olan pratisyen hekim okurumuz telefonda:- 7 aydır diplomamı vermiyorlar, boş oturuyorum. Bu yetmezmiş gibi Başbakan sürekli doktorları halka şikâyet ederek vatandaşı bize karşı kışkırtıyor.Başbakan, "Doğu'ya gitmiyorlar" derken bine yakın uzman ve pratisyen hekimin diplomaları mecburi hizmet yasası askıda olduğu için rehin tutuluyor. Bu genç hekimler mecburi hizmete de razı. Ama gönderilmiyor.Bir başka haber... Sabah'ta Balçiçek Pamir yazıyor:- 63 devlet hastanesi icraya düştü. Hastanelerden parasını alamayan 30 büyük ecza deposu kapanmak üzere...Neden? Çünkü devlet kurumları özel hastanelere borçları tıkır tıkır öderken devlet hastanelerine olan 3.5 katrilyonluk borcu ödemiyor da ondan...Başbakan ise bunları bırakmış, kamuoyunu yabancı doktora alıştırmak için kendi doktorunu aşağılamakla meşgul... Fırça sırası doktorda... Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde AKP ilçe başkanlığı seçimleri vardı... Köyceğiz'den hiç kimse ilçe başkanlığı için aday olmadı... Ekincik köyünden biri AKP Köyceğiz İlçe Başkanı seçildi... AKP'nin Muğla'da, özellikle de Köyceğiz'de önemli oyu vardı... Şimdi durum bu... Doktorluktan istifa edip balıkçı lokantası açan Erdinç Yılmaz diyor ki: Türk doktorları vatandaşla iletişimi zor kuruyor... İthal doktorlar nasıl anlaşacak acaba?.. Tabii Başbakan için hava hoş... Çatır çatır İngilizce konuşuyor nasıl olsa! m.asik@milliyet.com.tr
