Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hükümet, şeker sanayiinin tamamen özelleştirilmesi, 25 şeker fabrikasının elden çıkarılması kararını aldı.
Bu karar öncesinde ve sonrasında “Türkiye’nin Japonya’dan sonra şekerde en pahalı ikinci ülke olduğu, Türkiye’deki şeker fabrikası sayısının düşürülerek şeker ithalinin serbest bırakılması” propagandası sürüyor.
Kim sürdürüyor bu propagandayı... IMF, AB, ABD, ED&F Man gibi uluslararası şeker kartelleri, Cargill gibi NBŞ üreticileri dahil tüm anti- şeker lobisi...”
Özelleştirme İdaresi, geçen yıl Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum şeker fabrikalarını ihaleye çıkardı. Ancak alıcı çıkmadı. Bu yıl da Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikaları tek paket halinde satışa sunulmuş bulunuyor.
Görünen gerçek şu; kârsız şeker fabrikalarına müşteri bulunması mümkün değil...
O zaman? Kâr edenler satılacak, kâer etmeyenler devletin yani Türkşeker’in elinde kalacak.
Şeker İş Sendikası diyor ki:
“Türkşeker’in sadece Afyon, Ereğli, Eskişehir, Ilgın gibi 4 kârlı tesisi satıldığı takdirde bile satış fiyatı 1.82 olan şekerin ortalama birim maliyeti 2 - 2.5 TL’ye yükselecektir.”
Bu durumda elde kalan fabrikaların ayakta tutulması için devlet sübvansiyon yapmak zorunda kalacak. Ya da fabrikaları kapatacak...
Bu fabrikaların önemli kısmı işsizliğin yoğun olduğu İç ve Doğu Anadolu’da bulunuyor...
Yalnız bu fabrikalarda çalışan işçiler değil pancar tarımı yapan çiftçi, nakliyeci, esnaf da ekmek yiyor.
Şeker fabrikalarıyla oynamamalı...

Haberin Devamı

Abdullah Gül, Türkiye- Ermenistan ilişkileri için “Buzdağını hohlaya hohlaya eritiyoruz” demiş.
Bizdeki nefesi kuvvetli üfürükçüler de destek verirse erime işi uzun sürmez...
Haldun Ertem

* Diyanet’in 4. Din Şûrası’nda cinsellik, eşcinsellik, müstehcenlik ve cinsel taciz gibi konular tartışılıyormuş.
Onları tartışmak kolay. Yüreğiniz yetiyorsa dini siyasete alet edenleri tartışın da görelim.
* * *
AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn, “Atatürk’ün adımlarını izliyoruz” demiş.
Atatürk de Anıtkabir’den sizin bu laflarınızı kahırla izliyordur!
Fahrettin Fidan

Haberin Devamı

Tuhaf muhalif!
Devlet Bahçeli, özellikle son zamanlarda iktidara karşı son derece sert muhalefet yapıyor. Veya öyle görünüyor. Acaba öyle mi? İnsan Hakları Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin anlatıyor:
“Bizim komisyonumuzun yasasına göre başkanlık divanı üyelikleri partilerin oy oranına göre dağıtılır. Buna göre başkan ile bir başkan vekilinin AKP’den, diğer başkan vekilinin bizden, kâtip üyeliğinin MHP’den olması gerekir. Ama MHP, iki dönemdir AKP ile kapalı kapılar arkasında anlaşıyor... Onların oy desteğiyle bizim hakkımız olan başkan vekilliğimizi gasp ediyor. Çarşamba günü yenilenen seçimde de aynı şeyi yapınca dayanamadım... Sizin muhalefetiniz sanaldır, fasafisodur, diyerek toplantıyı terk ettim. Ha, hemen söyleyelim; komisyonumuzdaki AKP - MHP işbirliği sadece seçimlerimizle sınırlı değil. Gündemimize gelen bütün konularda AKP’liler ne yönde oy kullanırsa MHP’liler de aynı yönde oy kullanıyor...”

Bu filmi gördük
Benzetmek gibi olmasın... Gazetelerin manzarası AB ile nişanlandığımız tarihlere benziyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki oylamayı tam sayfa vermişti hani gazeteler... “Ja, yes, oui...” de kocaman tabelalar kaldırılmış, medyamız haberi neredeyse AB’ye tam üye olduk havasına sokmuştu. Oysa o oyların arka planında “Kıbrıs Rum Cumhuriyetini tanıyın, Ermenistan sınırını açın, soykırımı kabul edin” koşulları da vardı. Ama görmezden gelinmişti. Coşku 2004 Aralık ayında AB Konseyi’nin müzakere tarihi verdiği gün doruğa çıkmış, Brüksel dönüşü Türk heyeti Ankara’da havai fişeklerle karşılanmıştı.
AB üyeliği hayal oldu ama talepler teker teker yerine getiriliyor bugün...
Korkarız Ermeni açılımında aynı tablo yaşanacak...
Bugün bayram yapanlar yarın ağlaşmaya başlayacak...
Yalaka yazarlar tabii ki o gün ortalarda görünmeyecek...
Funda Yamanel Londra’dan yazıyor:
- Ermeni ve Türk tarafı arşivleri açacak, İsviçreli ve Fransız tarihçiler katkıda bulunacak, kurul soykırım konusunda karara varacakmış... İyi de şu anda Fransa ve İsviçre’de soykırım yapılmadı demek yasak değil mi? O ülkenin tarihçilerinin ne diyeceği şimdiden belli değil mi?
Yalanlar hayallere karışıyor... Yapılan zoraki nişan, yapay mutluluk gösterileri ardına saklanıyor. Yakında protokolu Meclis’ten geçirin kapıyı açın, diye bastıracaklar... Bakalım o zaman hangi yalanlar devreye sokulacak...

Haberin Devamı

Aktör Kevin Costner “Kürt açılımı” konusunda “Bilgim yok ki konuşayım” demiş.
Bizim var sanki...
Ahmet Nedim

Meclis’ten geçmez!
Erdoğan, “Karabağ işgali sona ermedikçe Ermenistan protokolü Meclis’ten geçmeyecek” dediğine göre protokol Meclis’ten nasıl geçirilecek?
A - Karabağ’ın ismi değiştirilip Ak-Bağ yapılacak.
B - Karabağ’daki işgalci Ermeni askerleri Türk vatandaşlığına geçirilecek.
C - Protokol kabul edildikten sonra dolaba konacak ve “Söz verdiğimiz üzere protokol Meclis’ten geçmedi, Meclis’te kaldı” denecek...
Gülhan Elmas