Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Emniyet Genel Müdürlüğü İçişleri Bakanlığı’na sunduğu raporda “ulusalcılığı” aşırı sağ faaliyetler kapsamında değerlendirerek “tehdit” olarak nitelendirdi. Peki, ilerleyen dönemde ne gibi faaliyetler ve düşünceler tehdit kapsamına alınabilir?
“Nitelikli gazeteci!” Fahrettin Fidan, bir düşünüşte aklına gelen ulusalcılık suçlarını sıralıyor.
“Özelleştirmeye karşı çıkmak...
Ülkenin kaynaklarının peşkeş çekilmesine itiraz etmek... AKP’yi, ABD’yi, AB’yi, IMF’yi, NATO’yu eleştirmek...
BOP’un Türkiye’yi de bölüp - parçalamayı amaçladığını düşünmek... Uluslararası arenada Türkiye’nin çıkarlarını savunmak... Batı’nın Türkiye için her zaman halisane duygular, düşünceler taşımadığına söylemek...
Olli Rehn, Lagendijk gibi AB komiserlerinin Türkiye’nin iç işleri hakkında yaptıkları, yapacakları konuşmaları eleştirmek... Hukukun üstünlüğünü savunmak, yargı kararlarının uygulanmasını istemek... PKK’ya terör örgütü demek, Apo’ya ‘Sayın’ dememek... İktidar mahdumlarının nasıl olup da bir anda köşeyi döndüklerini sorgulamak... Türbana karşı çıkmak, laikliği savunmak... Başbakan’ın açıkladığı kişi başına milli gelir ve büyüme rakamlarına inanmamak... Sokaktaki vatandaşın pahalılıktan yakınmasına inanmak...”
Bu suçları işlediğini gördüğünüz kişileri lütfen en yakın karakola, savcılığa ya da emniyet bağlantılı gazetelerden birine ihbar ediniz...

Haberin Devamı

AB’den Olli Rehn, “AKP’yi kapatma davasının yasal dayanağı yok” demiş.
Adam bizim yasaları Yargıtay Başsavcısı’ndan daha iyi biliyor sanki...
Haldun Ertem


* Parti kapatma demokrasiye aykırıymış.
Din sömürüsü amacıyla parti açmak hangidemokrasiye uygun acaba?
Gülhan Elmas

Süt dökmüş kedi
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, çalışanların SSGSS’ye karşı iş bırakma eylemiyle ilgili bir soruya, “Kanunlara uymazlarsa devletin gücü neyse gereğini yapacaktır” karşılığını veriyor...
Emekçilerin SSGSS’ye karşı protesto haklarını kullanmaları yasal ve meşru bir eylem oysa...  Demokrasilerde temel bir hak...
DİSK bir saptama yapıyor: “Emekçi yığınlara karşı ‘devlet gücünü’ göstermekten çekinmeyenler, IMF karşısında ‘süt dökmüş kedi’ gibi durmaktadırlar.”
Sayın Cemil Çiçek ne der acaba bu saptamaya?

Haberin Devamı

Demirel’den not...
“Fikir üreticileri, ‘Efendim, demokrasilerde siyasi parti kapatılmaz’ diyorlar. Pekâlâ. Başsavcı böyle bir talepte bulunarak keyfi bir iş mi yapıyor? Eğer Başsavcı Anayasa’mızın 68’inci ve 69’uncu maddelerinde zikredilen fiilleri tespit etmişse ne yapacak bunu? Hiçbir şey yapmayacak mı? O zaman görevini yapmamış olur. Onun için eğer bu fiiller mevcutsa Başsavcı’nın yapacağı şey bu müracaatı yapmaktır. O zaman Türkiye’de parti kapatılamaz diyemezsiniz. Çünkü kapatılması hadisesini Anayasa‘nız getiriyor.”

Barlas’a mektup
RTÜK Üst Kurul üyesi Şaban Sevinç, Sabah’ta yazı yazan, atv’de ana haberleri sunan Mehmet Barlas’a dün bir “açık mektup” gönderdi. Bir örneğini bize de ilettiği mektubu özetleyerek aktarıyoruz:
“Sayın Mehmet Barlas,
TMSF’de, yani devlette olan Sabah - atv’ye işadamı Sayın Ahmet Çalık ile transfer görüşmesi yaparak geçtiniz. Sayın Çalık, henüz patronu olmadığı halde, onun talimatı ile Sabah - atv bütçesinden 900 bin YTL para aldınız. Ancak sonradan bunun yanlış olduğunu görerek 28 Mart 2008 Cuma günü yaptığınız açıklama ile bu parayı iade ettiğinizi açıkladınız. Sizce parayı iade etmeniz yeterli oldu mu? Mesela istifa etmeyi de düşünmüyor musunuz?.. Parayı iade ettiğiniz halde yine aynı işadamının talimatı ve iradesiyle, o işadamına ait olmayan Sabah gazetesinde köşe yazısı yazıp atv’de haber sunmak içinize siniyor mu? Üstelik bu haber ve yorumlarınız noktası virgülüne kadar belli bir siyasete hizmet ederken...
Yoksa Türkiye gündemi nasıl olsa iktidar partisi hakkında açılmış olan kapatma davasıyla meşgul, benim bu ayıbım arada kaynar - gider diye bir düşünce içinde misiniz?
... Sık sık referans verdiğiniz gelişmiş Batı demokrasilerinde bir gazeteci sizin yaptığınız gibi yol tutarsa sonucu ne olur?
...Bu ayıplar ortada dururken, gazetede yazdığınız yorumlara, televizyonda sunduğunuz haberlere nasıl inanacağız?”

Haberin Devamı


Değil işlerimiz yolunda değil.
Kaybettik eski düzen havasını.
Dağda çoban, denizde kaptan dahil.
Şaşıran şaşırana pusulasını.

Daha sürer mi dersin bu şaşkınlık?
Yarını ne olacak dünyamızın
Biz yaşımızı başımızı aldık
Allah çocuklarımıza acısın

Cahit Sıtkı Tarancı

* İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nca 2005 yılında oluşturulan Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü’nün bu yıl kısa adı YARSAV olan Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’na verilmesi kararlaştırıldı. Kutluyoruz...