Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan internete düşen özel görüntülerin “özel hayat” olduğunu savunanlara karşı şu çıkışı yapıyor:
“(Deniz Baykal) beline hâkim olamadı, gitti... Genel başkanlıktan gitti, ama şimdi milletvekili adayı. Peki diğer taraftaki hanım milletvekili ne oldu? Onu aday yapmadılar. Ne oldu, suçlu o muydu? İkisi de suçlu değil miydi? Bu özel değil, bu genel genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır.”
Başbakan özel ilişkilerin bir organize suç örgütü tarafından gizlice kasete alınıp kamuya açıklanmasını son derece doğal ve meşru görüyor.
Acaba hukukçular bu konuda ne diyor? İşte avukat Noyan Özkan’ın görüşü:
“Başbakan yasadışı olarak elde edilen ve internette servisi yapılan Deniz Baykal kaseti üzerinden propaganda yapmaktadır. Erdoğan’ın kaset üzerinden her söylemi, Yargıtay kararlarına göre kişilik haklarına saldırıdır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 23.06.2010 günlü bir kararına göre;
“Kişinin özel yaşamının gizliliğine dokunulamaz, kişinin sıfatı ve konumu ne olursa olsun rızası dışında kamuya açıklanamaz... Bir kişinin hukuka aykırı bile olsa konuşmalarının ve görüntülerinin gizlice kayda alınması onun kişilik haklarına ve özel yaşamına saldırı niteliğini taşır. Bu ses ve görüntü kayıtlarının herhangi bir yolla kamuoyuna yansıtılması, kişilik haklarına yapılmış bir saldırı niteliğindedir.
O yüzden Deniz Baykal ve Nesrin Baytok’un Başbakan hakkında tazminat davası açma hakları doğmuştur.”
Özetle; Başbakan siyasi komplo aleti olan kaseti çeken ve yayanları araştıracak yerde bu yasadışı malzemeyi siyasi koz olarak kullanıyor. Ne etiğe sığıyor ne hukuk ve demokrasiye...

Haberin Devamı

Benzin kokusu...
Benzine iki günün biri zam geliyor... Başbakan diyor ki:
“Benzine yapılan zammın bizimle ilgisi yok, fiyatlar serbest piyasada belirleniyor...”
Peki diğer ülkelerin fiyatları serbest piyasada belirlenmiyor mu?
Neden dünyanın en pahalı benzini bizde?
Çünkü, Maliye Bakanı Şimşek’in ifadesiyle, benzinin üzerinde yüzde 61 oranında vergi var.
Maliyetlerde 4 kuruş artış olunca zam 10 kuruş olarak belirleniyor. Fiyatları maliyetlerdeki artış değil vergideki aşırılık yükseltiyor. Eğer vergiler indirilse fiyat düşecek... Ama indirilmiyor. Çünkü vergiyi çok kazanandan değil de fakir halktan toplamak iktidara daha kolay geliyor. Vergide esas en çok değil az bağıran kazları yolmaktır...
Bekir Coşkun dostumuz ana sebepleri dün şöyle özetlemişti:
“Müstahak çünkü...
Böyle soluğu çıkmayan, sessiz, pısırık topluma, dünyanın en pahalı benzinini satmak belki de az bile....
Nasıl ki; çocuğunun geleceğini çalıyorlar, gıkı çıkmıyor...
Nasıl ki; ormanını, koruluğunu, deresini elinden alıyorlar, seyrediyor....
Nasıl ki; yaşadığı şehri yağmalıyorlar, bakıyor....
Nasıl ki; ulusal varlıklarının tümünü yabancı şirketlere sattılar, farkında değil...
Nasıl ki; demokrasi adı altında, aslında krallık ile yönetildiğini anlamıyor...
Nasıl ki; çağdaşlaşacağına giderek Arabistan’a benzediğine aldırmıyor...
Nasıl ki; dünyanın en bereketli toprakları üzerinde, ama 14 milyon aç var, tınmıyor...
Öyle işte...
Yeryüzünün en pahalı benzinine de sessiz...”

Haberin Devamı

İzmir
İzmir Belediyesi’ne özel yetkili savcılık emriyle yapılan baskının hukuka aykırı olduğunu İzmir Barosu yaptığı açıklamada belirtti... Mesela şu:
“Özel görevli savcılığın görevli olabilmesi için sadece suç örgütünün varlığı değil, suç örgütünün cebir ve şiddet kullanması gereklidir.
Ortada cebir ve şiddet uygulayan bir suç örgütü yoksa özel görevli savcılıkların da görevli ve yetkili olması mümkün değildir...”
Bu kadarı bile hukuksuzluğu anlatmaya yetiyor.
İzmirli işçiler, vatandaşlar her gün toplanıp hukuksuzluğu protesto ediyor. Dün de adliye önündeydiler. İzmirli bir yurttaş telefonda diyor ki:
- CHP Genel Merkezi bu konuda Ertuğrul Günay kadar bile tepki göstermedi. İzmir Anakent Başkanı Aziz Kocaoğlu CHP’nin son kurultayında divan başkanıydı. En azından bu sebeple Genel Başkan’ın bir gün olsun İzmir’e gelip Kocaoğlu’nun arkasında durması gerekirdi. Ancak beklenti gerçekleşmedi.

Haberin Devamı

Bin Ladin direndiği için öldürülmüş... Neye mi direnmiş? CIA’daki kıdem tazminatından vazgeçmesini istemişler, “Hayatta vazgeçmem” demiş...
Haldun Ertem

Hurda!
Karabüklü dostumuz Tacettin Korkut’un otomobili 2001 yılında kaza geçiriyor, kullanılmaz hale geliyor, hurdaya çıkarılıyor. Ancak Tacettin Bey aracı hurdaya çıkardığını Trafik Müdürlüğü’ne bildirmeyi unutuyor.
Sen misin unutan... Başına bakın ne işler açılıyor...
2006 yılında vergi dairesinden birikmiş vergi borcu geliyor. Tacettin Korkut kasko belgesini ve trafik kaza raporunu Maliye’ye götürüyor. Maliye, Trafik Müdürlüğü’nden aracın hurdaya çıktığına ilişkin rapor istiyor. Trafik Müdürlüğü ise önce vergi borcunun ödenmesini şart koşuyor. Tacettin Bey işleri bozulmuş bir esnaf. Parayı ödeyemiyor. Vergi borcu birikiyor, 14 milyarı buluyor. Tacettin Bey hâlâ vergi dairesi ile trafik müdürlüğü arasında gidip geliyor. Sorun çözülmüyor. Devlet kuruluşları vatandaşın işini çözmek için mi var, çözmemek için mi?

Fransa Senatosu, “Ermeni soykırımı yoktur” diyenlerin cezalandırılmasını öngören yasayı reddetmiş.
Buna en çok bizim “özürcü aydın”lar üzülmüştür.
Fahrettin Fidan