Mollalar ulusal haysiyetlerini bu şekilde korurken, PKK teröristlerine karşı şehit veren Türkiye eli kolu bağlı oturuyor. Amerika'dan PKK'ya karşı ricalarda bulunuyor. Kabul görmeyince sesini kesip susuyor. Bir yandan da "Stratejik ortağız" diye kendini avutuyor.Mollalar ülkelerini savunuyor. Bizim Amerikancı mollalar Washington'un vereceği koltuk desteği uğruna ülkelerine yapılan saldırılara seyirci kalıyor. Ne denir buna?* * *Amerika bir yandan Türkiye'yi bir "İslam devleti" ne dönüştürmek hevesinde. Bir yandan GOP'la Ortadoğu'ya demokrasi götürmeye niyetleniyor. Ama hiç laiklikten söz etmiyor. Laiklik olmadan demokrasi olur mu? Amerika bunu bilmiyor olamaz. Biliyor. Ama belli ki demokrasi götürme iddiası laftan ibaret. Washington zaten demokrasiye inansa, Türk hükümetine: "Halka baskı yapın bu kafayı değiştirsin, Amerikan aleyhtarlığına son versin" der mi? Amerika, topu, tüfeği, füzesi, gemisiyle İran'ı tehdit ediyor. Bu arada PKK'yı da İran'a karşı kışkırtıyor. İran yönetimi tehdide kulak asmıyor. Kuzey Irak'ta Kandil Dağı'ndaki PKK mevzilerini bombalıyor. ABD'ye meydan okuyor. Soru: Stratejik ortaklık"la "stratejik ilişki" arasındaki fark nedir? Yanıt: "Ortaklık"ta daima adam yerine konulursunuz, "ilişki"de ihtiyaç hasıl olduğu zaman... Fakir ülkelere geçmişte "gelişmemiş" ya da "az gelişmiş ülkeler" denirdi. Tanım gerçekçi fakat biraz ayıptı... Fakirleri üzmemek için daha nazik bir deyim bulundu: "Gelişmekte olan ülkeler"... Az gelişmişler mutlu oldu.ABD'nin uydusu olan ülkeler için de günümüzde üzücü deyimler kullanılıyor: Jandarma, taşaron, emireri, sömürge, bar fedasi vs... Biz bu kaba deyimler yerine kibar bir deyimi oturtmak istiyoruz: "Stratejik ortak"... Fakat ABD benimsemiyor. Bush stratejik ortak dememekte direniyor. Bizi üzüyor!.. Kibar deyimler Soru: Hükümet sözcülüğü görevine getirilen Akif Beki'nin diğer bazı gazetecilerden farkı nedir? Yanıt: Beki'nin hükümet sözcülüğü görevini resmi sıfatla yapması... Konya'daki 2. Organize Sanayi bölgesinde, dün öğle saatlerinde elektrik arızası başgösterdi. Elektrikle çalışan işyerleri derhal Organize Müdürlüğü'nü aradılar. Bütün teknik elemanların cuma namazında olduğunu öğrendiler. Bizi arayan bir dökümhane müdürü dedi ki:- Döküm ergitme ocağımızda sıvı madenin donması yüzünden ciddi maddi zarara uğradık. Burası yüzlerce fabrikanın olduğu, binlerce insanın çalıştığı bir bölge. En azından bir teknik eleman nöbetçi kalamıyor mu? Konya'da durum Para sihirbazı mı komplo hokkabazı mı, her ne ise, Bay Soros İstanbul'daki konuşmalarında anlamlı mesajlar verdi...AKP'nin İslam'ı en iyi temsil eden parti olduğunu söyledi... Türkiye'nin laikliği fazla ileri götürdüğünü buyurdu...Böylece yaptığı yardımları kullanan ve kullanacak sivil toplum örgütlerine istikamet gösterdi:- Gönderdiğim paraları laikliğin aşındırılması, ılımlı İslam modelinin güçlenmesi için harcayın..."Sivil Örümceğin Ağında" adlı kitapta, Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin dış bağlantıları konusunda hayli bilgi vardır. Kimi sivil toplum örgütleri Soros'tan veya benzer fonlardan gelen paralarla Türkiye'nin kimyasını değiştiren işler yapıyorlar.. Amerikalılar, eskiden CİA'nın ifa ettiği görevi artık sivil toplum örgütlerini besleyerek çok daha açık ve barışçı yoldan gerçekleştirdiklerini itiraf ediyorlar...Soros'un parası girdiği ülkelerde adam satın alıyor... Ülkenin içini karıştırıyor. Türkiye'deki Soroscuları iyi izleyelim. Komplo hokkabazı ABD ve Avrupa basını, Türkiye'nin ABD'den eli boş döndüğünü yazmış. Normal... Erdoğan oraya bir şey almaya değil, gönül almaya gitmişti zaten... İngiiliz The Times gazetesinde Gerard Baker, dün Başbakan Erdoğan'la ilgili çok ağır deyimlere yer vermişti. Yazar, Batı'nın Türkiye'yi kaybetmemesi gerektiğini yazarken Başbakan Erdoğan'ı "Bir odayı boşaltması için içeri girmesi yeterli tiplerden" diye tanımlıyor, "omuzlarının Türkiye'yi taşıyamadığını" ifade ediyordu. Baker terbiyesizlik etmiş. Ancak şu da gerçek ki, Tayyip Erdoğan'ın ABD ve AB'deki itibarı giderek irtifa kaybediyor. Eğer bu itibar kaybı ulusal değerleri savunmaktan kaynaklansa, bütün ulus arkasında dururduk. Ne yazık ki doğan güvensizlik Başbakan'ın sözleriyle yaptıkları arasındaki çelişkilerden ve samimiyetine olan güvensizlikten kaynaklanıyor. Erdoğan'ın hangi sözü hakiki ve samimidir? Biz biliyor muyuz? m.asik@milliyet.com.tr Rüzgâr dönünce