Şu darbeciler!

Medyadaki AKP misyonerleri çirkin ve ucuz bir kampanya yürütüyor...
AKP’nin çarpık yönetim (sözde demokrasi) anlayışına karşı mı çıktın? Damga hazır:
Darbeci...
Aynen soğuk savaş döneminin komünist avcıları gibi... Darbe avcıları belirdi şimdi de...
Muhalefette ısrar edenler ucundan kıyısından ispiyonlanıyor...
Emre Kongar Cumhuriyet’te gayet net anlatmış durumu...
AKP’nin çarpık “çoğunlukçu” yaklaşımına göre...
Meclis’te çoğunluğu olan ne isterse onu yapar?
Artık ne Anayasa söz konusudur, ne temel hak ve özgürlükler, ne muhalefet, ne sivil toplum kuruluşları, ne yargı, ne üniversiteler, ne uzman kuruluşlar, ne sendikalar ve ne de özgür medya?
AKP’nin göz göre göre “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin” altını oymasına karşı çıktın mı, suçlama hazır: “Darbeci”, “Ergenekoncu”
* * *
İçeride bu suçlamayı yapanlar sözde eski solcular.
Bunların eski solculukları da, liberallikleri de uydurma tabii...
Liberal böyle mi olur?
Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü, işçilerin hakları, üniversite özerkliği falan bunların umurunda bile değil...
Türban simgesi üzerinden yapılan dinci kadrolaşma bunlara göre doğal...
Birtakım politikacı çocuklarının armatörlük yapmaları, ballı ihalelerin  tek katılımcıyla gerçekleştirilmesi, bu yolla satılan arsalar ve medya kuruluşlarına verilen kuşkulu krediler , yağmalar, talanlar  bunların “sözde liberallik” anlayışlarını hiç rahatsız etmiyor?
Bunların görevi AKP muhaliflerini darbeci diye yaftalamak...
Yaşamlarını bu iğrenç oyunla kazanıyorlar çünkü...

 Olli Rehn, “Türk toplumu şu anda ruhunu arıyor” demiş.
Haberi yok galiba...
Sayesinde “Arap ruhu”nu iyice benimsedi bile...
Haldun Ertem

Ciğercide buluşma
Ege Çevre Platformu (EGEÇEP), tarihi ve turistik Selçuk ilçesinin çevre sorunlarını tartışmak üzere bir konferans düzenledi. Toplantı Selçuk’ta Turizm ve Otelcilik Meslek Okulu’nda yapılacaktı. Selçuk İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün talimatı üzerine okul yönetimi toplantı salonunu tahsis etmekten son anda vazgeçti. EGEÇEP üyeleri Selçuk Kaymakamı ile görüşmek istediler. Kaymakam bulunamadı. Sonunda konferans “Orhanbey” adlı ciğercide gerçekleştirildi... Çevrenin yağmalanmasına var gücüyle destek veren iktidar sorunların konuşulmasını ise yasaklıyor. Tipik yağmacı zihniyet...

Claros ve Nation
İzmir’in turistik Özdere beldesine bağlı Ahmetbeyli köyü, halen kazıları devam ettiği tarihi Claros ve Nation kentlerinin yanıbaşında... Büyük bölümü 1. derece tarihi sit alanı. Çevre ve Orman Bakanlığı geçenlerde bu köyün yanındaki bir alanda taşocağı kurulmasına izin verdi. Ocağın yanı başına bir de beton santralı inşa edilecek. Ocakta, iki günde bir 100 kilo patlayıcı kullanılarak taş çıkarılacak. Köyün üzerinde taşlar uçacağı gibi gelen turistler de kendilerini patlamaların içinde bulacak... Turist kaçırmak için ne yapılması gerekirse onu yapıyorlar...

Medyalama...
AKP’nin “yandaş medya” yaratma harekâtı bütün hızıyla devam ediyor. atv - Sabah grubundan sonra buna dün de Kanaltürk eklendi. Dürüst yayıncılık yapan az sayıda televizyon kanalından biri olan Kanaltürk, Koza - İpek grubunun patronu Akın İpek tarafından satın alındı. Fethullah Gülen’e yakınlığını inkâr etmeyen... Onu, “Türkiye’deki radikal İslamın önünde en büyük engel olarak” gördüğünü söyleyen İpek, daha önce satın aldığı Bugün gazetesinde iktidar açısından “ipek gibi” yayıncılık yapıyordu. Öyle anlaşılıyor ki, aynı şeye artık Kanaltürk’te tanık olmaya başlayacağız.
Peki, “iktidar yandaşı” yayıncılık, gazetecilik Avrupa’da nasıl karşılanıyor? Mehmet Yılmaz, dünkü yazısında  İngiltere’nin ciddi dergilerinden The Economist’in, hükümet yanlısı sermaye tarafından satın alınan Sabah ve atv’ye ilişkin bir cümlesini aktarıyordu:
“It has been stuffed with pro-goverment hacks.”
Yani:
“Hükümet yanlısı ‘hack’lerle dolduruldu.”
Peki “hack” ne demek? Redhouse İngilizce - Türkçe Sözlük, ‘hack’ karşılığı olarak şunu veriyor.
‘adi yazılar yazan kalitesiz yazar/ para için adi yazılar yazmak.’
O gazetede çalışan birçok arkadaş bu sıfatları hak etmiyor tabii... Ama dışarıdan genel görünüş de böyle işte...

Ticaret...
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün açıkladı...
Tanesi 107 bin dolara satılan ve kent içinde kamyon misali dolaşan ciplerden alabilmek için, Türkiye’nin 713 ton hıyar ihraç etmesi gerekiyormuş.
Demek ki... Bazen bir hıyar 713 ton hıyarabedel olabiliyor...

Günün Sloganı...
AKP’yi kapatmayın, yabancılara satın...

* AKP’nin kadın milletvekillerinin eşleri, bürokraside önemli görevlere getiriliyormuş...
Bu hanımları bir biçimde ödüllendirmek şart olmuştu.
Başını örtmeyene kuşkuyla bakan bir siyasi partide başı açık vitrin süsü olmayı kabullenmenin bir bedeli olmalı...