Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Peki, S.Ö. sahte rakı işinden tamamen kayıpsız mı kurtulmuş? O kadar da değil! Evde ele geçen boş rakı şişeleriyle 2 litre sahte rakıya el konulmuş. S.Ö. şimdi ne mi yapıyor? Herhalde evinin deposunda yeniden icra-i faaliyettedir. Vatandaş S.Ö., Mecitözü'ndeki evinde kaçak rakı imal ederken yakalanmış. Çıkarıldığı mahkemede kendisini, "Rakıyı kendim ve misafirlerim için üretiyordum. Satmak gibi bir kastım yoktu. Evdeki boş şişeler oğlumun sünnetinden kalmıştı" diye savunmuş. Mahkeme bu savunmayı kabul etmemiş ve S.Ö.'nün "Evde izinsiz alkollü içki üretmek" suçundan mahkûmiyetine karar vermiş. Nasıl mı? Efendim, S.Ö.'yü, önce 1 yıl hapse ve 14 milyar 826 milyon lira para cezasına çarptırmış. Ardından, sanığın "duruşmalarda gözlenen kişiliğini" göz önüne alarak bunu önce 10 ay hapis ve 12 milyar 353 milyar lira para cezasına indirmiş. Onun da ardından bu kez sanığın "şahsi ve sosyal durumunu" göz önüne almış; hapis cezasını 4.5 milyar para cezasına çevirmiş. Böylece S.Ö.'nün tümü paraya çevrilen toplam cezası 16 milyar 810 milyon lira olmuş. Mahkeme bununla da yetinmemiş... 16.8 milyarlık cezayı 24 eşit taksite bölmüş. O da yetmemiş, sanığın geçmişte sabıkasız olduğunu dikkate alarak o cezayı da ertelemiş. Kendi düşünceleri için risk almayan adamın ya düşünceleri iyi değildir ya kendisi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) Atatürk Havalimanı Dış ve İç Hatlar terminal binası ile katlı otoparkı kiralayarak işletmek için hazırladığı ihaleyi yazmıştık.. DHMİ'den ses yok...Şartnamenin ikinci paragrafı şöyle:"İsteklinin ihaleye tek başına talip olması durumunda kendi tüzelkişiliği adına asgari 150.000 metrekare büyüklüğünde, yolcu köprülü, otomatik bagaj ayırma ve uçuş bilgi sistemi mevcut, uluslararası bir terminal binasını son 10 yıllık dönem içinde (1995 - 2004) asgari 3 yıl işlettiğini belgelemesi zorunludur."İhale görüldüğü gibi adrese teslim. Bu şartları haiz tek bir firma var Türkiye'de... İhale o firmaya verilecek. Rekabet yaratılmadığı için firma gönlünden kopan neyse o rakamı verecek devlete.Devlet muazzam zarara uğratılacak. Ankara'da kimse oralı değil... DHMİ'nin ikramı Soru: AB ile görüşmelerde başmüzakereci olan AB'nin (Ali Babacan) ikinci büyük avantajı nedir? Yanıt: Genç olması... Müzakereleri uzun yıllar dinamik bir şekilde yürütebilir. Huntington diyor ki: Atatürk ilkeleri 70 yıl geride kaldı! Dede Huntington göremiyor mu?.. Atatürk ilkeleri sayesinde dünyadaki diğer Müslüman ülkelerden en az 70 yıl ilerideyiz. Fransa ve İsviçre'de "1915 olayları soykırım değildir" diyemiyorsunuz. Derseniz suç sayılıyor. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu bu yüzden yurtdışına çıkamıyor. Zira İsviçre'de yaptığı bir konuşma nedeniyle İsviçre tarafından aranıyor. Yurtdışına çıktığı anda, hangi ülkeye giderse gitsin, İnterpol tarafından yakalanıp ifadesi alınmak üzere İsviçre'ye gönderilecek. Fransa'daki başkonsolosumuz bu yüzden mahkemeye çıkarılmış, ünlü tarihçi Bernard Lewis cezalandırılmıştır.Yahudi soykırımını inkâr etmek suçtur. Çünkü Nazilerin Yahudi soykırımı yaptığı Nürnberg mahkemeleri tarafından karara bağlanmıştır.Türkiye veya Osmanlı ile ilgili böyle bir mahkeme kararı yoktur. O nedenle yabancı parlamentoların aldığı soykırım kararlarının hukuki temeli yoktur.Ne var ki, bizim "Demokrat"lar bu konuda tek söz etmiyor... İsviçre ve Fransa'nın "Soykırım olmamıştır" diyenleri tutuklaması demokrasiye aykırı bulunmuyor.Soykırım vardır diyenlerin Boğaziçi'ndeki toplantıyı kendiliklerinden ertelemeleri ise demokratik fırtınalar koparmıştır. Ortada bir yasak yok. Sadece Boğaziçi Üniversitesi kendi salonlarındaki toplantıyı ertelemiştir.Ertelenen toplantı, pekâlâ önümüzdeki hafta Sabancı ya da Bilgi üniversitelerinde veya herhangi bir düğün salonunda yapılabilir.Türkiye'de soykırımı savunmak yasak değildir. Soykırım iddiasındaki Halil Berktay veya Murat Belge, üniversitelerde ya da gazete sayfalarında konuşmakta, Taner Akçam'ın bu yöndeki kitapları piyasada serbestçe satılmaktadır. Son tartışmalar düzenleme komitesinin tavrından kaynaklandı. Dediler ki:"Biz resmi görüşü savunan kimseyi davet etmek ve dinlemek istemiyoruz, konferans açık olmayacak, sadece davet ettiklerimizi dinleyici olarak kabul edeceğiz."Karşılıklı görüşlerin tartışılmayacağı bu ayine de bilimsel toplantı adını verdiler.. Yadırganan bu oldu. Bilimselliğine inanıyorlarsa toplantıyı önümüzdeki haftalarda yapmalıdırlar. m.asik@milliyet.com.tr Kimdir demokrat?