Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Suriye’de nükleer silah üretimi için tasarlanmış yeni bir tesis ortaya çıkarılmış...
Tesadüfe bakın... Tesis tam da Suriye’nin işgali için bahane arandığında ortaya çıkıyor!
Haberin kaynağı mı? Tabii dandik.. Buyurun okuyunuz:
“Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun (UAEK) çalışmaları hakkında bilgi sahibi üst düzey bir diplomat ile eski bir BM müfettişi isimleri gizli kalmak koşuluyla Associated Press haber ajansına yaptıkları açıklamada, tesisin nükleer silah üretimi için tasarlanmış olduğuna dikkati çekti...”
Haberin kaynağı “gizli tanık” da diyebilirsiniz... Ya da sarı çizmeli Mehmet Ağa...
Neyse.. Sonuçta kurt kuzuyu yemeye kararlı...
Irak’ı nasıl kitle imha silahları yalanıyla işgal ettiler, Libya’da halkı korumak bahanesiyle Kaddafi’yi devirdilerse Suriye’de de Esad’ı devirmek için yalan - doğru gerekçeler icat edeceklerdir.
Ve maalesef bu projede başrollerden biri Türkiye’ye verilmiş durumdadır...
Türkiye Suriyeli muhaliflere kucak açtığı gibi, “Özgür Suriye Ordusu”nun da Türkiye’de eğitildiği yolunda yoğun haberler dünya basınında yer alıyor...
Bizim medyada da Suriye’ye hücumu yüreklendiren bir kampanya başlatıldı.
“Türkiye kendini ilgilendirmeyen bir savaşa girmesin, ABD adına komşularıyla kötü olmasın” diyenlere “Baascı” deniyor artık... Onlar dikta ve diktatör yanlısı sayılıyor!
Amerikan propaganda makinesi iyi çalışıyor...
Eğer Suriye’yle askeri bir çatışmaya girersek hemen ardından İran ile de kapışacağımız kesin.
Başımızdaki bin türlü dert yetmiyormuş gibi bir de o bataklığa girersek... Bizi artık kimsenin kurtaramayacağını bilmek durumundayız.

Haberin Devamı

Köşk’ün geleceği
Cumhurbaşkanlığı bütçesi 2012 yılı için 138 milyon 700 bin lira olarak saptandı...
Cumhurbaşkanı Sezer’in görevi bıraktığı 2007 yılında bütçe 34 milyon liraydı...
Böylece 5 yılda bütçe yüzde 300 arttırılmış oluyor...
Cumhurbaşkanlığı bütçesi önceki yıla göre de yüzde 100 arttırılmıştır.
Bu dev artışların bir gerekçesi köşklerin tadilat masraflarıdır.
Cumhurbaşkanı Gül göreve başladığında köşklerin tamir ve tadilatı için Çankaya bütçesine 30 milyon lira konulmuştu.
Sonraki yılların bütçelerine de büyük meblağlar konuldu.
Ancak geçenlerde çok ilginç bir beyanla karşılaştık...
Hayrünnisa Hanım Ordu’daki kitap şenliğinde arkadışımız Aslı Aydıntaşbaş’ın arasında bulunduğu gazetecilere dedi ki:
“Pembe Köşk konusunda içim eriyor. Yıkılmak üzere. Ama restorasyona kalktığımızda yazılanlara o kadar içerledim ki. Neler söylediler! Para harcıyor dediler, Atatürk’ün çalışma masasına tuvalet yapıyor diye yanlış yazdılar. Bizi rencide ettiler, çok incittiler. İnsanın motivasyonu kırılıyor. Köşk yıkılmak üzere, içim de gidiyor ama yemin ettim dokunmayacağım...”
Bu sözlerden anlaşılan o ki, Cumhurbaşkanlığı bütçesine konulan bütün büyük meblağlara rağmen Pembe Köşk onarılmamakta, yıkılmaya terk edilmiş bulunmaktadır. Hanımefendi’nin beyanı bu yöndedir.
Yasaların Cumhurbaşkanı ailesine “Tarihi köşkü ister onar, ister yık” şeklinde bir yetki verdiğini sanmıyoruz...
Konuya en başta CHP sahip çıkmalı diye düşünüyoruz... Dün Aydın Ayaydın’ın yaptığı bütçe konuşmasında bu konuya değinilmemişti. Ama vakit geç değil.
CHP bu tarihi göreve sırtını dönmemelidir.

Haberin Devamı

Öğretmen
Geçen hafta Erciş’te yaşamını yitiren 68 öğretmenin en az 42’sinin ataması yeni yapılmıştı.
Bu öğretmenler “stajyer” statüsünde olup devlet memurluğuna “asaleten atanmış” kabul edilmiyorlar.
O yüzden “geride kalanlara” bırakacak bir maaşları bulunmuyor.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin ailelerine 10 bin lira verileceğini söylüyor.
Büyük umutlarla hayat yoluna çıkan gencecik öğretmenlere devletin biçtiği değer bu kadar mı olacak!
Bu aynı zamanda iktidarın mesleğe verdiği değeri ifade ediyor.
Oysa depremlerdeki ölümlerin sorumlusu yasal olarak devlettir...
İktidar bu öğretmenlerle ilgili bir yasa çıkarmalı...
Statüleri ne olursa olsun bu öğretmenler şehit kabul edilmeli...
Asgari vicdan bunu gerektiriyor...

Haberin Devamı


ABD’de bir piton
35 kiloluk geyiği yutmuş.
N’olmuş ki? Bizde
35 kiloluk bazı tipler deveyi havuduyla yutuyor...
Fahrettin Fidan

66 kuruş
Asgari ücretin ne kadar düşük kaldığını iktisatçı Mustafa Sönmez değişik bir kıyaslamayla yansıtıyor.. Halen en düşük memur maaşı net 1450 lira... Asgari ücret 660 lira.. Oran 100’e 45...
Hükümet 2012 için asgari ücrete yüzde 3 + 3 zam öngörüyor...
Böylece ilk altı ay için asgari ücret aylık 19,77 TL, günlük 66 kuruş zam görecek...
DİSK araştırmasına göre...
Bu zamla asgari ücretli günde fazladan 2 yumurta veya 24 gram koyun eti alabilir.
Aylık zam ise 1 kilo koyun eti fiyatına bile denk gelmiyor.
Asgari ücretliler çalışan nüfusun neredeyse yarısını oluşturuyor...
Bu yılın enflasyonu muhtemelen yüzde 8 düzeyinde gerçekleşecek...
Ve topu topu günlük 66 kuruş zam...
Bu arada 14 milyon işçiden 4 milyon kadarının kayıt dışı çalıştığını anımsatalım...
Asgari ücretlilerin de yarısından çoğu haftalık yasal çalışma sürelerinin çok üstünde çalıştırılıyor. Her şey işçinin aleyhine.

Huysuz Virjin
(Seyfi Dursunoğlu) mirasını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bırakacağını açıklamış.
Ne diyelim? İnşallah “Ergenekon’a yardım ve yataklık”tan içeri alınmaz.
Haldun Ertem