Başbakan’ın çılgın projeleri devam ediyor... Sepetten bu defa da Taksim Meydanı projesi çıktı...
Meydanda trafik yeraltına alınacak, Taksim Topçu Kışlası yeniden inşa edilecekmiş...
Buraya Maltepe’deki İkinci Zırhlı Tugay’ın topçu taburu mu yerleştirilecek?
Elbette değil... Dev bina herhalde iş, alışveriş ve eğlence merkezi olarak kullanılacak.
Buradaki topçu kışlası, resimlerinden anlaşıldığı gibi, zarif bir binaymış... 1940 yılında Prost planı doğrultusunda yıkılmış. Planda Taksim Meydanı ile Nişantaşı arası geniş bir yeşil alan olarak öngörülüyordu. Ne var ki 1950’den itibaren araya Hilton Oteli, Orduevi, oteller vs sıkıştırıldı. Alan işlevini yitirdi.
Mimar Doğan Hasol konuyla ilgili olarak:
- Eski binaları yıkmamalı, diyor, örneğin Taşkışla yıkılmadı, okula dönüştürüldü, çok güzel oldu. Taksim Kışlası da yıkılmamalıydı. Hata yapıldı. Ancak bunca yıl sonra yeniden yapılması da anlamlı değil... Eğer imkân varsa günümüz mimarisini yarınlara taşıyacak eserler meydana getirsinler...
Merakımız... İstanbul’da yaşayan insanların, mimarların, şehircilerin, uzmanların bu projelerden neden haberi olmuyor... Böyle bir dünya şehri faili meçhul projelerle şekillendirilir mi?
Yıllar önce Bedrettin Dalan zamanında Taksim meydanı için proje yarışması açılmış, Behruz Çinici kazanmıştı. Katılan projeler uzun uzun tartışıldı. O projeler de trafiği meydanın altına almayı öngörüyordu. Ancak hiçbiri hayata geçirilemedi. Bu işler planla, projeyle, uzmanların ve halkın katılımıyla olur...
Okurumuz diyor ki... İktidar partisi bana hiç yol propagandası yapmasın.. Başbakan gidip Simav ile Sındırgı arasındaki berbat yolu görsün... Ölüm saçıyor.
Türk Tabipleri Birliği “Gaz kimyasal silahtır.
Halkın üzerine silah sıkmayın” çağrısında bulundu. AKP’nin vatandaşa sıktığı gaz değil ki, ileri demokrasi parfümü...
Gülhan Elmas
* * *
“Kılıçdaroğlu edepsiz, alçak, ahlaksız”
Kim mi söylüyor? Hakaret konusunda fevkalade hassas olan Sayın Başbakan...
Haldun Ertem
* * *
Cep telefonları “beyin kanseri yapabilir”miş.
Onu bilmeyiz ama ceplerde büyük tahribat yaptığı kesin.
Fahrettin Fidan
Riskli tahmin!
İşadamı İnan Kıraç “Bence seçimde CHP, AKP’yi geride bırakacak” demiş... Bu sözler TRT 1’deki söyleşide aktarılınca Başbakan şöyle diyor:
“Bu yazılanlar doğruysa geleceğe yönelik kendisi de bazı riskleri üstlenmiş demektir. Bir işadamının böyle bir şeyin içine girmesi kendisi açısından ciddi bir risktir...”
İnan Kıraç seçimi AKP alacak deseydi risk almayacaktı. Tersini söyleyince riske girdi.
İleri demokraside muhalif söz ne kelime... Muhalif tahmin bile riskli...
Hopa’da durum...
AKP mitinginde yaşanan ve emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Hopa’daki durum nedir? İlçede şu sıralar neler yaşanıyor? Olaylar nedeniyle gözaltına alınan, televizyon kameraları önünde bile darp edildikten sonra serbest bırakılan Artvin Bağımsız Milletvekili Adayı Birsen Kaya’nın bu sorulara yanıtı:
- Şu anda Hopa’da adı konulmamış bir Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması yaşıyoruz. Olay terörle mücadele kapsamına alındı ve soruşturma için Erzurum Özel Yetkili Mahkemesi savcılığı yetkili kılındı. İlçenin her tarafı polis kaynıyor. Evlerde, işyerlerinde, sokaklarda adeta insan avı var. İnsanlar sokağa çıkamıyor, esnaf iş yapamıyor. Halen 29 kişi gözaltında. Ama hazırlandığı söylenen listeye göre bu sayı çok daha artabilir.
- Sizce o olaylar neden çıktı?
- Olaylar çıkmadı, çıkarıldı. Hopa, ezici çoğunlukla sol görüşlü insanların yaşadığı bir yer. Ve ne ilginçtir ki Anadolu’nun hiçbir ilçesinde miting yapmayan Başbakan Hopa’da miting yapmaya karar veriyor. Bahane de TIR parkının açılışı. Yaptığı mitinge Hopalıların katılmayacağını bildiği için dışarıdan bindirilmiş kıtalar getirdi. Şehrimiz o günün sabahından itibaren Erzincan’dan, Erzurum’dan gelen polislerle adeta ablukaya alındı. Miting başlamadan önce bir polis şefi bütün Hopalılara megafonla küfretti. Metin Lokumcu hocamızın ölüm haberi geldikten sonra bile otobüsten müzik yayını yapmayı sürdürdüler. Olay çıkmasını istediklerine adım gibi eminim...
Meğer anlaşmış!
İstanbul Valiliği görevinden tanıdığımız AKP Mardin milletvekili adayı Muammer Güler; Beyaz TV’de konuşuyor:
“Siyasete atılmam için ilk ciddi teklif 1999 yılında geldi ancak o zamanlar mesleki beklentilerim olduğu için kabul etmedim. 2007’de de yine bir girişim oldu ve bunun 2011’de gerçekleşeceği konusunda önceden bir mutabakat sağlandı...”
AKP dört yıl öncesinden İstanbul Valisi Güler’e milletvekilliği sözü vermiş. Devletin değil AKP’nin valisiymiş meğer Muammer Bey... Demek iktidar vali ve diğer bürokratlarla böyle anlaşmalar yapıyor... Pes...