Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çıtır cinsinden Fransız kızı son aşkından ayrılınca hafif üzüntüler içine girmiş. Arkadaşlarının tavsiyesi ile bir ruh doktoruna gitmiş. Kızcağız daha yerine oturmadan doktor üzerine çullanmış. Elbiselerini adeta yırtarak çıkarmış... İç çamaşırlarını kopartarak açmış. Kızcağız ne olduğunu anlamaya çalışırken onu koltuğun üzerine yatırmış. Sonrası malum...
İş bitince mütecaviz doktor ayağa kalkmış, üstünü başını düzeltmiş. Kız hâlâ şokta. Vicdansız adam müjde verir gibi konuşmuş:
- Benim sorunum çözüldü şimdi sıra sizin sorununuzu çözmeye geldi...
AKP’nin anayasa taslağı sanılır ki aynı duygu ve düşünceler içinde hazırlandı.
AKP önce kendi sorunlarını çözmenin derdinde.
Hele bir Yüce Divan ve kapatılma korkularından kurtulsun, o zaman sıra vatandaşın Anayasa’dan kaynaklanan sıkıntılarını çözmeye gelecektir.
Ya da belki hiçbir zaman sıra oraya gelmeyecektir. Bizimki lafın gelişi...
* * *
Taslak baştan aşağı şenlik... Hele parti kapatma mekanizması pek akıllıca; Başsavcı dava açarsa Meclis’te grubu bulunan partilerin 5’er kişiyle katıldığı bir komisyon kuruluyor, kapatılması istenen parti de komisyona katılıyor. Kendisi hakkında kapatma davasının açılıp açılmamasında oy kullanıyor. Bu taslağı yapanlarda beş kuruşluk hukuk bilinci olsa böyle madde koyarlar mı?
Cumhurbaşkanı’na aşırı yetki verilmesi de ilginç tabii... “Nasıl olsa bizden” diye mi düşündüler. Yoksa Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına hazırlık mı? Her neyse... Bu taslaktan anayasa çıkmaz. Hüzün çıkar...

Haberin Devamı

Yargının ‘ah’ları!
Her gün mahkeme kapılarında sürünen vatandaşların ve yargı mensuplarının acilen yargı reformuna ihtiyacı var. Ama iktidarın o gerçek ihtiyaçlarla ilgisi yok. İktidar kendi derdinde. Bir avukat dostumuz yargının ilk akla gelen sorunlarını sayıyor:
“Sorunların başında yargı sürecinin çok uzaması gelmektedir. Sadece 2009’dan 2010’a devreden dava dosyası sayısı 800 bindir ve bir şeyler yapılmazsa bu sayının katlanarak artması söz konusudur.
... Kamu avukatları mahkemelerde kaybettikleri davalar için, Yargıtay’da da kaybedeceklerini bilseler dahi otomatik olarak Yargıtay’a başvuruyorlar. Çünkü bunu yapmazlarsa kendilerinden hesap soruluyor. Oysa burada o avukatlara veya bağlı bulundukları kurumun başındaki yöneticilere inisiyatif tanımak lazımdır. Bu yapılırsa hem devlet ciddi masraflardan kurtulur hem de Yargıtay’ın iş yükü büyük oranda azalır.
... Bir başka sorun, yargıçların günlük mesailerinin ortalama yüzde 30’unu yargı dışı işlere ayırmak zorunda kalmalarıdır. Örneğin bir arazi keşfi yapılacak diyelim. İki tarafın avukatları anlaşmışsa artık oraya yargıç gönderilmemelidir. Daha garibi, trafik kazası sonucu hasara uğramış araçların hasar tespitleri de yargıçlara yaptırılıyor. Başkalarının yapabileceği işler yargıçlara yaptırılınca ne oluyor? Yargıçlar çoğu zaman dosyayı doğru düzgün incelemeden karar veriyor... Sırf bu yüzden bile binlerce insan boşuna hapis yatıyor,”
Yargıdaki gerçek sorunları sizlere aktarmaya devam edeceğiz...

Haberin Devamı

YÖK
Anayasa’da YÖK’le ilgili düzenlemeye yer verilmedi. Oysa 2007 yılı sonuna kadar en büyük şikâyet konularından biriydi. Neden artık şikâyet edilmiyor?
Çünkü YÖK ele geçirildi. Çünkü bu demokrasi dışı mekanizma artık AKP lehine çılışıyor.
Eski YÖK üyesi Profesör İsa Eşme saf saf soruyor:
“İktidar çevrelerinde YÖK’ün yetkilerinin azaltılması ve özellikle rektör seçiminin üniversitelere bırakılması konusunda ortak istek yok muydu?”
Vardı. Ama dün dündü, bugün bugündür. Önemli olan kurumların demokrat olup olmaması değil yandaş olup olmamasıdır... Hata iktidardaki ekibi demokrat sananlardadır.

Haberin Devamı

Adalet Bakanlığı, Ergenekon davası hâkimleri hakkında inceleme başlatmış.
Haydaa... Sanıklar kendi durumlarının ne olacağını beklerken simdi de hâkimlerin durumunun ne olacağını bekleyecek...
Haldun Ertem

Kadirizm
Kadir İnanır, Başbakan’ın geçen cumartesi artistlerle yaptığı demokratik açılım kahvaltısına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı: Dedi ki:
- Konu ile ilgili toplantılar popülist ve magazinsel görüntülerden uzak ciddi platformlarda tartışılırsa varım.
- Bu toplantıya çağrılmadım, çağrılsaydım da gitmezdim.
- Demokratik açılım projesi başlayalı beş ay oldu, tek bir yasa dahi çıkmadı. Açılımın ne olduğunu kimse bilmiyor, içi boş bir söylem.
Helal olsun Kadir Abi... Açılım tiyatrosu, üç satırda, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi...

AKP’nin anayasa paketi kabul edilirse yüksek yargı organlarının yeni adı ne mi olacak?
YargıtAK, DanıştAK, AnayasAK Mahkemesi!
Fahrettin Fidan

İlahi...
AKP’nin hazırladığı anayasa taslağında Cumhurbaşkanı’nın seçeceği üyelerden ikisinde sadece “yüksek öğrenim görmüş olma” koşulu aranıyor. O öğrenim hukuk da olabilir, siyaset de, antropoloji ya da Çin dili ve edebiyatı da... Hukukçu dostumuz bir başka olasılıktan söz ediyor bu konuda:
“Bence Cumhurbaşkanı o iki kontenjandan en az birini ilahiyat mezunu biri için kullanacaktır. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, AİHM’ye türban kararıyla ilgili yönelttiği, ulemaya danıştınız mı, sorusunu hatırlayın... Artık danışılacaktır...”

12 Eylül’de cuntadan korkulurdu, AKP iktidarında “demokrasiden”...
Gülhan Elmas