Açık Pencere Kıyafet serbestisi sonucu üniversitede oluşacak manzarayı bir genç öğretim üyesi şöyle aktarıyor:"... Türban bir çeşit fişlemedir... Türban üniversiteye girdiğinde sınıflardaki kızlar ikiye ayrılacak.. Başı kapalılar.. Başı açıklar... Daha kısaca: Müslamanlar - laikler... Başı kapalı bir öğrenci örneğin "kopya çekiyor" diye yerini değiştirmesini istediğimizde, 'türbanım yüzünden baskı yapıyorsunuz!' diyebilecek... Sınıflarda kızlar türbanlı - türbansız, laik - Müslüman diye ikiye ayrılacak."Üniversitede türbanın serbest bırakılması elbet orta dereceli okullarla kamuda da türbanı cesaretlendirecek. Tartışmalar büyüyecek.İktidar tarafı: "Efendim", diyor, "1990'larda türban serbestti üniversitelerde, olay çıkmıyordu, gene çıkmaz"Şartlar o kadar farklı ki... Bugün artık türbanlıların arkasında iktidar gücü var. Laik taraf zayıf. Türbanlı kızları öne iterek laik düzeni değiştirmek isteyen güçler için zemin ve zaman mükemmel...O yüzden türban hem üniversiteyi hem Cumhuriyet rejimini zora sokacak. AKP ve MHP bu tehlikeyi görmeliydi... Üniversite ile ilgili çok kritik bir düzenleme yapıyorsunuz... Ama yaptığınız düzenlemenin vereceği sonuçları üniversiteye sormuyorsunuz. Bunu yapmayın diye bas bas bağırıyor rektörler. Oralı olmuyorsunuz. Yargıtay ve Danıştay "Hayır" diyor. Kulak asmıyorsunuz... AKP'li vekil Fatma Şahin, "Türbanda adım adım gideceğiz" demiş. "Önce mezuniyet, sonra memuriyet" diyor... * Göz odur ki, dağın arkasını göre Akıl odur ki, başa geleceği bile! Nazlı Ilıcak Sabah'taki sütununa Genç Siviller grubunun bildirisini almış. Ergenekon operasyonunda tutuklananlar hakkında şöyle diyor bildiri:"Onlar, aslında en az suçlu olanlar. Onların suçu, 'vatan satılıyor' diyenin yardımına satırla varmaktı. Onların suçu, 'Ülke bölünüyor, irtica hortladı, rejim tehlikede' diyenin derdine çare olmaktı. Azmettiriciler hâlâ dışarıda."Esas suçlu kimlermiş? "Vatan satılıyor, irtica hortladı, rejim tehlikede vs." diyenler. Yani AKP'yi eleştirenler... Bakınız nerelere uzatılıyor olay! Azmettirenler! Melih Gökçek'in açıklamalarına göre Kızılırmak suyu Ankara'ya geçen ekimde gelecekti... Sonra kasım oldu... Derken aradan iki ay daha geçti. Sudan haber yok. Melih Gökçek ihaleyi bir firmaya veriyor. O firma da başkasına havale ediyor. SHP Ankara İl Başkanı Celalettin Koç soruyor:- İhaleyi kime verdiniz, kaça verdiniz? İhaleyi alan firma neden taşeron firmaya devretti, kaça devretti, madem kendisi yapmayacaktı, neden bu işi aldı?"İşin tuhafı... Kızılırmak ihalesini alan firmaya Çamlıdere Baraj Suyu ihalesi de verilmiş... İşin içinde ne iş var? Suyunu çıkardı! Avukat Suat Sezer bir anısını göndermiş. Okuyalım:"1940'lı yıllarda fotoğraf çektirmenin önemi çok büyüktü. Her kasabada fotoğrafçı yoktu ama benin doğduğum yer olan Arapgir'de vardı. Aile dostumuzdu. Adı Şemsi... 1942'ydi sanıyorum İlkokula başlayacaktım.7 kişilik ailemizin fotoğrafını çektirecektik. Annem babam sandalyeye oturdu. Çocuklardan büyükler arkaya, iki küçük de yanlara yerleştik. Anacığımın başında siyah 'şifon' var. (Evde yazma örten kadınlar ciddi bir toplantıda siyah şifon örterlerdi. Önden saçlarının bir kısmı görünürdü bu örtünmede. Bu bir saygılı duruştu.) Babam fotoğrafçıyı durdurdu ve anneme: 'Başını aç hanım' dedi. Annem Şemsi'ye baktı. O da: 'Ben yabancı değilim teyze aç' dedi.Babam: "Hayır, ondan değil. Çocuklar büyüyecek. Okuyacak. Belki yüksek mevkilere gelecek, ülkelerine yararlı olmaya çalışacak. Belki o gün aile fotoğraflarını arkadaşlarına gösterme ihtiyacını duyacaklar. Arkadaşları Atatürk devrimlerinin Arapgir ve ailemizce benimsenmediği zehabına kapılmasınlar (Öyle sanmasınlar)." Eski fotoğraf... * Suç örgütlerine "ulusal" etiketi yapıştırmak moda oldu! Ulusun terörle anılması, "İslamın terörle birlikte anılması kanıma dokunuyor" diyenlerin kanına dokunmuyor galiba... Başbakan Erdoğan sık sık aynı görüşü tekrarlıyor: "Devletler laik olur, insanlar laik olmaz..."Bu sözlerle herhalde laik bir devleti yönetse de kendisinin laik olmayabileceğini (olmadığını) ifade etmek istiyor.İnsanlar laik olmaz mı? Olur... Bakınız Anayasa'nın 24. maddesi ne diyor:"Kimse... dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."Bu maddeye uyanlar laiktir. Uymayanlar anti laik... Çok açık değil mi? m.asik@milliyet.com.tr Basmakalıp...