Geçenlerde CHP'li Onur Öymen bir soru önergesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'a radyasyonlu hurdaların durumunu sordu. Bakan Ali Coşkun'un açıklaması aynı zamanda bir itiraftı:"Radyasyonlu hurdaların ülkemize girişine engel olamadık ve sonunda çareyi ithalatı tamamen yasaklamakta bulduk..."Yasaklama kararı 2005 yılının haziran ayında alındı. Peki bu karar alınana kadar ülkeye ne miktarda radyasyonlu hurda girdi? Bu hurdalar hangi sanayilerde kullanıldı? Radyasyonlu hurdalar tüketim malları üretiminde de kullanıldı mı?Anavatan Partisi Hatay Milletvekili Züheyir Amber, Türkiye'ye satılan hurdaların çatal, kaşık ve bıçak imalatında kullanıldığını ileri sürüyor... Bu hurdalardan imal edilen araç gereç şu anda kimleri ne şekilde zehirliyor? Bilmiyoruz... Ama birilerimiz mutlaka radyasyon zehirlenmesine uğruyor... Belki siz, belki biz... Herkes tehlikede... Gündemde olması gerekirken es geçilen önemli konulardan biri de radyasyonlu hurdalar... Birinci Körfez Savaşı sonrasından başlayarak ülkemize Irak'tan yıllarca savaş kalıntısı hurda metal ithal edildi. Sonradan bu hurdaların savaşta kullanılan fakirleştirilmiş uranyumdan etkilendiği ve radyasyon yaydığı ortaya çıktı. Maliye Bakanı Unakıtan, yıkılan 2 villanın yerine 3 villa yapmak için başvurmuş. Siz iki villayı yasalara uymak için yıktığını mı sanmıştınız? CHP Milletvekili Berhan Şimşek, TRT'den sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay'a sordu:"Hemen tüm özel televizyonların birinci haber olarak verdiği, Başbakan Erdoğan'ın Mersinli çiftçi Kemal Öncel'le olan diyaloğu TRT bültenlerinde neden yer almamıştır?"Atalay'ın bu soruya TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney'den alıp aktardığı yanıt: "...Adı geçen konuşma TRT kameramanları tarafından görüntülenmiş, ancak haber değeri taşımadığından yayımlanmamıştır." Değersiz haber... Hatay'da devlet ihalelerinin tamamına yakınını AKP'liler alıyormuş. Halkımızın kendilerine tanıdığı fırsattan istifa etmeleri haklarıdır.. Dün 24 Mart, Dünya Tüberküloz Günü idi... İnce hastalığın ülkemizde hâlâ kol gezdiğini... Türkiye'deki her 10 tüberküloz hastasının 4'ünün İstanbul'da yaşadığını... Tüberküloz hastalarının Sağlık Bakanlığı'nca artık "kâr getirmeyen müşteriler" olarak görüldüğünü... İlgi alanı dışında kaldığını... Heybeliada Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin kapatıldığını... İstanbul Anadolu yakasında tüberküloz yatak sayısının yüzde 50 azaldığını... Şimdi de Beykoz Çocuk Hastanesi'nin Süreyyapaşa'ya taşınması için hazırlık yapıldığını... Biliyor muydunuz? Tüberküloz günü ANAP Milletvekili Emin Şirin, TMSF'yi kuşkulu satış yapmakla suçlamış, Dinç Bilgin'e ait 5 milyon dolar değerindeki villanın işadamı Numan Ceyhan'a 970 bin dolara satıldığını, Ceyhan'ın TMSF Başkanı Ertürk'ün arkadaşı olduğunu öne sürmüştü.Dün TMSF'den konuyla ilgili bir açıklama aldık...Açıklamada, Alsit sitesinde 11 nolu villanın Halk Bankası'nın Bilgin'den alacağına karşılık satışa çıkarıldığı, ilk satışta alıcı çıkmadığı, TMSF'nin muammen bedelin altında bir satışı önlemek için 1.610 trilyona villayı satın aldığı belirtiliyor... Birçok gazetede villanın tanıtımının yapıldığı, 2004 yılı sonununda müzayedeyle satışa çıkarıldığı, tek alıcı olan Numan Ceyhan'ın villayı muhammen bedel olan 2.750 trilyon liraya satın aldığı kaydediliyor... TMSF'ye bu açıklamadan dolayı teşekkür ediyoruz... Üzerinde kuşku olan diğer satışlarla ilgili olarak da açıklama bekliyoruz...***KİPTAŞ'ın inşa ettiği Başakşehir 4. Etap 1. Kısım sakinleri, bir yeşil alana villa inşası girişimi üzerine arsayı çeviren tahta perdeyi söküp ateşe vermiş, alana ağaç dikmeye başlamıştı.KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım dün yaptığı açıklamada, sözü geçen bölümün 2003 yılı uygulama planına "konut alanı" olarak işlendiğini bildirdi. Arsanın satış vaadi sözleşmesiyle satıldığını, mülkiyetin yakında alıcıya devredileceğini ekledi. Bu bilgiyi aktardığımız Başakşehir sakinleri şunu sordular:- 2001 yılında teslim edilen konutların arasındaki yeşil alan neden 2003 yılında konut alanına dönüştürüldü? Neden durum site sakinlerine duyurulmadı da onların parasıyla bugüne dek sulandı? Villa meselesi... Okullar suç yuvasına döndü. Normaldir! Çocuklar artık okula "adam" olsun diye değil, "reis" olsun diye gönderiliyor! * Almanya'da dün 20 bin doktor haftalık çalışma saatinin 38,5 saatten 42 saate çıkarılmasını protesto için iş bıraktı. Doktorlar iş bıraktıkları sürede boş durmadı, otomobillerini yıkadılar. Verdikleri mesaj mı?- Bu ücretlerle ancak işçilik yapılır... m.asik@milliyet.com.tr