"Aziz Açık Pencere okurları, muhterem hemşerilerim, şimdi kötü niyetliler hemen diyecekler ki, Açık Pencere okurları senin nereden hemşerin oluyor. Bir defasında Burdur'a uğramadan Antalya'ya gitmiştim. Ona bile mana bulmuşlar.Bu son konuşmamda artık sizlere veda ediyorum. Sakın ola ki, biz bu göreve talip olduk sanmayın. Biz 12 Eylül'ü makam sahibi olmak için yapmadık. Netekim bu görev gelip bizi buldu. Yoksa lisede leyli meccani iken tesadüfen matematikten kırık numara alıp askeri okula geçmeseydim şimdi muhtemeldir ki Alaşehir'de bir Bağ - Kur emeklisi olarak bulunacaktım.İçinizden bazıları sitem ediyormuş. Cumhurbaşkanı'mız bize dargın mı, Muğla İlini Güzelleştirme Derneği'ne veda ziyaretine gitti, bize bir veda mesajı bile yollamadı demişler. Neden size dargın olayım? Muğla benim PTT'den emekli ağabeyimin evlendiği yerdir, hatta, "Ev alacaksan Muğla'dan, kız alacaksan tuğladan" diye bir atasözü vardır. Yanlış söyledim galiba. Neyse gazeteciler yazarken düzgününü yazar. Sevgili Yozgatlılar... Kulağımıza geliyor. Ben görevden ayrılırken arkamızdan konuşanlar varmış. Emekli etmeyip de besleyecek miydik, diyorlarmış. Marmaris'e bir ev yaptırdık, hemen dedikodu çıkarmışlar, gözünü mal bürümüş diye. Mülkiyet duygusu leyleklerle kırlangıçlarda da vardır muhterem Artvinliler. Onlara kimse bir şey diyor mu?Zamanında söyledim, şef garson bile benden fazla kazanıyor dedim. Geçen gün bir veda yemeği vermişlerdi Ankara'da... Bahusus dikkat ettim, şef garsonun yaptığına baktım. Böyle şefliği ben de yaparım dedim. Kim olsa yapar.Sizlere veda ederken bir hususu daha belirtmeyi görev sayıyorum. Sıkıntılarını gördük. Kanaatim odur ki, Anayasa'da gerekli değişiklik yapılmalı, Cumhurbaşkanını bundan böyle halk seçmelidir. Ancak aday sayısı bir taneyle sınırlı olmalıdır.Allah'ın rahmeti geliyor, sizleri ıslatmayayım, hepiniz sağlıcakla kalın..." Bu hafta Kenan Evren haftası... Günlerden pazar. Biz de açalım anı defterini, 11 Kasım 1989 tarihinde Evren'i Marmaris'e uğurlarken yayımladığımız "Veda latifesi" başlıklı yazıyı aktaralım sizlere: Başbakan Erdoğan, tarzı ve üslubuyla İslami kesim için simge olmuş. O kesimde ağzı bozuklar çoğalacak desenize... İzmir'in efsanevi Belediye Başkanı Osman Kibar, ölümünün 20. yılında İzmir'i Sevenler Platformu tarafından anıldı. Rahmetli alabildiğine babacan, kalender, esprili adamdı. Şu öyküsünü yıllar önce yazmıştık.Bir kalabalığa giriyor. Herkes sıraya diziliyor. Osman Kibar her birini teker teker öpüyor. Kuyruğun en sonunda bir genç ve güzel kız var. Kız, Osman Kibar'a yüzünü değil sadece elini uzatıyor. Kibar:- Yapma kızım diyor, sırf seni öpebilmek için bu kadar kıllı herifi öpmek zorunda kaldım yahu... Osman Kibar... Bu hafta üzülenler oldu, sevinenler oldu. Mesut Yılmaz, Güneş Taner, Yaşar Topçu haftanın mutlularıydı. Yaptığı her iki yasadan biri Cumhurbaşkanı veya Anayasa Mahkemesi'nden dönen Meclis, hayırlı bir yanlışlık da geçen dönemin usulsüzleri hakkında yapmış, yanlış dava açtırarak onları Yüce Divan'dan kurtarmıştı. Kemal Abi başta olmak üzere, geleceğin adayları, Yüce Divan'ın sulandırılmasına sevindiler.* * *Abdullah Gül, Çek Dışişleri Bakanı Svoboda'ya, "ABD Irak'tan çekilirse İran bize rejim ihraç eder" dedi mi, demedi mi? Bir tartışma da bu noktada koptu. Dememiştir. Çünkü biz kendi şeriatımızı kendimiz inşa ediyoruz. İthalata ne gerek var. Ayrıca İranlı kadınlar saçlarını bizimkiler kadar sıkı örtmüyor. Biz onlardan ileriyiz. Gerekirse biz onlara rejim ihraç ederiz.* * *Haftanın en çok konuşulan olayı Maliye Bakanı Unakıtan'ın 275 YTL'lik lojman giderini bile devlete ödetmesiydi. Şu sırada Ali Baransel'in "Bıçak Sırtında"sını okuyoruz... Baransel orada eski Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün Çankaya Köşkü'nde mutfak masrafını kendi cebinden ödediğini yazıyor... 25 yılda nereden nereye?* * *Haftanın video filmini ise Emin Şirin, Haberx internet sitesinde tavsiye ediyor. İzledik. Tayyip Erdoğan'ın Afgan mücahit lideri Gulbeddin Hikmetyar'ın ayağı dibinde bir an oturup fotoğraf çektirdiğini sanmıştık. Oysa orada, o şekilde oturup tepesindeki Hikmetyar'la uzun uzun sohbet ediyor. Manzara yürek ezici. İzlemeyin, üzülürsünüz.* * *TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, konut alan yabancıların bunları turizm amaçlı kullandığından yakındı bu hafta. Yasa çıkarken neredeydi turizmciler? Tatilde.Bu hafta Onur Öymen ve Mustafa Gazalcı mayınlı arazileri gündeme getirdiler. Yabancı şirketler sınırlarda mayınları temizleyecek, o arazide 49 yıl tarım yapacaklar. Az buz değil, iki Kıbrıs Adası kadar toprak. Peki bu âlemde "vatan toprağı"na sevgisi en büyük millet kim? Tabii yine biz! m.asik@milliyet.com.tr Haftadan notlar...